[4]

387 41 11
                                    


~•.。*♡✧

"Lanet olsun, sürekli düşmekten yoruldum." Acıyla kalçama dokundum ve sızlanmaya başladım. Sürekli bir yerlerden düşüyordum ve şimdiki de yurdun merdiveniydi.

Normalde durumuma kahkahalarla gülebilecek olan arkadaşlarım ise benden daha bitik bir halde beni yerden kaldırdılar.

Yaklaşık iki haftadır başımıza gelmeyen kalmıyordu ve bunu birbirimize yapan kesinlikle biz değildik. Ya basit eşyalarımız kayboluyor ya da benim şu an yaşadığım gibi talihsizlikler oluyordu.

"Yok böyle olmuyor. Götümüzü kurtarmak şart oldu. Bir abdest falan mı alsak ya da kiliseye falan mı uğrasak? Okutturmadan olmaz. Hayalet sülük gibi yapıştı artık inanıyorum buna."

Yeonjun ne yapacağını şaşırmış bir ifadeyle kurtuluş yolu arıyordu. Ne zaman yemek almak için bir yerlere uğrasa ya parası olmuyor ya da istediği yemek bitiyor oluyordu. Ki bu onun için felaket gibi bir şeydi.

Soobin ise kaybolan eşyalarının sürekli yerine tekrar gelip aynı zamanda tekrar kaybolmasına anlam veremeyince kafasını duvara çarpmaya çalışıyordu. Tabii engelliyorduk onu.

Taehyun ve Kai ise gittikleri her yerde "Can't you see me?~" gibi korkutucu melodiler duyuyorlardı ve saniyesine dahi olsa taktıkları kulaklığı çıkarmama kararı almışlardı.

Tüm bu olanlardan sonra söylentinin bir gerçek olduğu ortadaydı artık. Çözüm yolu bulmak için araştırmalar veyahut dualar ediyorduk fakat nafileydi.

Çoktan öğleden sonraki vakte girmiştik. Profesörün çağırdığını diğer dörtlüye bildirdikten sonra onların ardından ilerledim. Bazen birkaç öğrenciyi çağırıp rehberlik yapılabiliyordu bu yüzden sorgulanacak bir şey yoktu.

Salona girdiğimde çoktan koltuklara yönelen arkadaşlarıma görünmeden sahne arkasına gittim ve ışıkları kapattım. Açıkçası planlarım farklıydı.

Sesleri salondan gelmeye başladıktan iki üç dakika sonra sessizleşmişlerdi. Biraz daha bekleyip ışıkları açtım. Sahneye tek bir ışık vuruyordu o da benim üzerimeydi şimdi.

"Ya~ Beomgyu, neden oradasın? Yanımıza gelsene." Soobin'in sesi telaşından arınmış bir haldeydi.

"Evet buraya gel. Tuhaf şeyler olduğu belli. Başka kimse gelmiyor ve-" Kai'nin lafını böldüm ve sahnede bir iki adım ilerledim.

"Biliyorum biliyorum, bilmez olur muyum? Lakin sizin bilmediğiniz bir şey var o kesin."

Sırıtıp sahneden aşağıya atladım ve en ön koltuklara yerleşmiş dörtlüye yaklaştım.

"Sevgili hayaletinize merhaba deyin!"

↭↭↭↭↭
Saçmaladım sankim neyse
Asıl konudan biraz uzak ama bir o kadar yakınım ehem ajdhsiaiid

Niysemm Balyeyinnn
↭↭↭↭↭

Niysemm Balyeyinnn↭↭↭↭↭

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
4VS1 || +×+Where stories live. Discover now