6

46 11 13
                                    

(Yorobuuun! Kitap yavaş ilerliyor biliyorum ama biraz beklerken siz de kitap hakkında teorilerde bulunabilirsiniz😉 profilimdeki mesaj panosuna teorilerinizi yazın ve ben de onları puanlayalım bakayım olur mu? Düşüncelerinizi merak ediyorum hepsi çok değerli❤️)

(Kim Junkyu'nun ağzından/1 gün sonra)
Bugün turnuvaların ilk baştaki seviye belirleme turu olacaktı ve ben de haftasonu olduğu için babala birlikte buraya gelmiştim. Şu an yüzücülük yarışı yapılıyordu, ilk başta kız yarışmacılar çıktı. Ben de köşede oturmuş, personeller gibi yarışmaların başlamasını bekliyordum. Az önce dart bitmişti, ondan önce de basketbol olmuştu. 30 kız yüzücü yerlerini alınca onlar yerine ben gerilmiştim ve benim gibi gerilen başka biri daha vardı.

-Nasıl suyun altında nefeslerini bu kadar tutacaklar? Korkunç bir şey bu, dedi yanımdaki intörn doktor. Ona baktım ve sonra kafamı çevirdim ama yanındaki arkadaşlarına kulak misafiri olmuştum.

-Soung sen cidden, diyerek güldü arkadaşı.

-Ne be?

-Onlar yarışacak, sen neden bu kadar geriliyorsun, baksana ellerini sıkıyorsun, dediği zaman ben de baktım. O sırasa yarışmacıların sireni çalmıştı ve suya atlamışlardı. Gerçekten ellerini sıkıyordu ve arkadaşı da parmaklarını parmaklarının arasına koyarak elini tuttu.

-Doyoung! Korkuttun beni, dalmışım, diyerek güldü. Doyoung da ona bu gülmede eşlik etmişti ve ben de yüzümü buruşturup yüzücüleri izlemeye geri döndüm, o sırada biri gelip omzumu ovuşturdu. Korkuyla irkilip arkamı döndüm ve ona baktım, babamdı.

-Ödümü kopardın!

-Kızları böyle aşkla izlemek ayıp değil mi, diyerek benimle uğraşmaya başladı.

-Neden ayıp olsun? Nasılsa hemen hemen hepsi benim yaşıtım, diyerek ben de onun sinirlerini bozdum. Kaşlarını çatıp bana baktığında güldüm ve başımı çevirdim.

-Hocam, oğlunuz mu, diye sordu Doyoung.

-Evet, arkadaşına ve bana destek olmak için turnuvalarda bizimle olmayı istedi, ben de kırmak istemedim, derken sırtımı ovuşturuyordu.

-İyi yapmışsınız, memnun oldum! Ben Doyoung, diyerek elini uzattı, elini sıktım gülümseyerek. Sonra arkadaşı da elini uzattı.

-Soung, Hae Soung!

-Junkyu, diyerek onun da elini sıktım ve yarışmaya geri döndüm. Çoktan yüzme bitmişti. Kız yüzücüler sudan çıkıyor, erkek yüzücüler hazırlanıyordu. Skor tablosuna baktım.

"1.Ka Mibyeol"

Sanki çok tanıyormuş gibi başımı sallayıp bu durumu sevinçle onayladım, aynı anda erkek yüzücüler için de siren sesi gelmişti. Pür dikkat onları izlemeye başladım. Yüzüyorlardı, hızlıca, bir balık gibi yüzüyorlardı. Finale sanırım 3 saniye içerisinde geldi birinci sıradaki arkadaş, onu tebrik etmem gerekiyordu. Genleri balık geni gibiydi. Sonunda onların da sıralaması belli olmuştu. Zaten 20 kişi teklerdi ama yine de kız yüzücülerden daha çoklarmış gibi görünüyordu. Sanırım vücutları daha iri olduğundandı. Onların da skor tablosuna baktım.

"1.Dae Sukwoo"

Onu da kendi içimde tebrik ederek yarım saatlik mola'da müzisyenlerin dinlenme salonuna gittim. Amacım, Asahi'yi bulmaktı. Biraz etrafı kurcaladıktan sonra onu gördüm. Pencerenin kenarında her zamanki koyu ruhuyla kemanını çalıyordu, gözleri kapalıydı.

-Acaba...birinci olmak için mi geldiniz beyefendi, dediğimde aniden durdu ve arkasını dönüp bana gülümseyerek elini uzattı. Eline beşlik çaktım ve onu kendime çekip sırtına da vurdum.

STRUGGLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin