BÖLÜM 10

297 24 2
                                    

Keyifli okumalar...♡♡

"Önce kuzeyi gezelim sonra güneye geçeriz oradan da toparlanıp gideriz."

"Bana uyar." Moda Haftası dün bitmişti ve 1 hafta da ikimizde çok yorulmuştuk. Şimdi kıyafetlerimizi toparlarken aynı zamanda yapacağımız tatili de planlıyorduk. Sonunda bavullarımızı toplamayı bitirip Bayan Emma ile vedalaşmak için aşağı indik. Bayan Emma hediyesinin Türkiye'de bizi beklediğini ve gitmeden mutlaka ona uğramamız gerektiğini söylemişti. Ekiple de vedalaştıktan sonra arabamıza binmiştik.

"Evet, gelinim. Hazır mısın?" Gülerek kafamı salladım. Üstü açık arabamızdan içeri dolan rüzgar saçlarımı dağıtırken fularımı elime alarak camdan dışarı uzattım. Fazla hızlı gitmesek de rüzgar sayesinde uçuş uçuş oluyordu.

Savaş bir şarkı açarken ben İtalya'nın güzelliğinden gözlerimi alamıyordum.

Me complace amarte (seni sevmekten memnunum)

Gözlerimi Savaş'a çevirdim. Şarkıya eşlik ederken çok hoş görünüyordu.

Quiero darte un beso (sana bir öpücük vermek istiyorum)

Şarkı hislerimin ortaya çıktığını hissettiriyordu.

Onu tam kalbimde hissediyordum.

Cuidar tus momentos (anlarına iyi bak)

Ondan etkileniyordum.

Disfruto mirarte (sana bakmaktan zevk alıyorum)

Ondan hoşlanıyordum.

Cada movimiento, un vicio que tengo (her hareketin bir zaafım)

Ona aşık olmuştum.

Ve bu şarkının sözleri; isteklerimi, hislerimi ona söylüyordu.

Kalbim sızladığında derin bir nefes aldım. Bunu ona söylemek için yanıp tutuşuyordum ancak onun bana aynı şeyleri hissetmemesi canımı yakacaktı.

Ve ben canımın yanmasını istemiyordum.

Bu yüzden ona hiçbir şey söylemeyecektim. Evliliğimiz yalandı ancak o bir şeyleri hissettirmeden ben bu evliliği gerçeğe dönüştürmek için hiçbir şey yapmayacaktım.

"Nereye daldın gittin? Geldik." Gülümseyip kafamı salladım ve etrafa bakındım. Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken arabadan inerek Savaş'a baktım.

"Güzel öyle değil mi?" Kafamı sallarken Savaş yanıma gelmiş ve arabanın yerinin güvenli olduğundan emin olduktan sonra el ele ilerlemeye başlamıştık. Öncelikle Avrupa'nın en eski üniversitelerinden biri olarak bilinen Bologna Üniversite'sini ziyaret etmiştik. Mimarisiyle insanı büyülüyor, kendine hayran bıraktırıyordu. Gerçi İtalya'da ki çoğu yerin mimarisi gerçekten çok hoştu. Ardından Bologna'da ki diğer gezi noktalarını ziyaret ettik. Her biri ayrı ayrı çok güzeldi.

Eğik Kuleden, Maggiore Meydanı'na birçok yeri gezmiştik. Şimdi ise Savaş'la birlikte kendimizi kalacak bir yer arıyorduk.

Evet buraya gelmeden önce kendimize kalacak yer ayarlamayı unutmuştuk.

Sonunda bir otel bulup tek gecelik oda istediğimizde resepsiyonda ki adamın sorularına maruz kalmıştık.

"Siete sposati?"

"Sì." Tamam diyerek odamızın anahtarını verdiğinde Savaş'la birbirimize garip bakışlar atıyorduk. Hangi amaçla bize evli olup olmadığımızı sormuştu bilmiyorduk. Odamıza çıktıktan sonra Savaş duşa girmişti bense yatağın üzerinde öylece oturuyordum. Yemeği otele gelmeden yediğimiz için hiçbir şey istememiştik. Belinde havlusuyla banyodan çıkan Savaş'a baktım.

Peri MasalıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora