GİRİŞ-2

1K 58 165
                                    

1 YIL SONRA...

Minik çocuklar bahçede otururken, Peri'de abisinin yanında gülücükler saçıyordu etrafa. Abisinin aklında bazı planlar dönerken, bu 2 yaşındaki bebek hiçbir şeyden habersiz bir şekilde oyunlar oynuyordu.

Sonunda oyun vakitleri dolduğunda minik abi, biraz daha izin istedi. Herkes içeri girerken onlar -minik bebek için bir görevli, minik bebek ve abisi- dışarıda kalmıştı.

Az sonra Peri acıktığını belirten ağlamasıyla ortalığı birbirine katarken görevli kadın ona mama getirmek için içeri gitti. Henüz 8 yaşında olan minik adam ise bunu fırsat bilerek kardeşini kucağına aldı ve açık bahçe kapısından koşarak dışarı çıktı.

Burada kalmak istemiyordu. Anne ve babasının yanına gitmek istiyordu. Ama giderken kardeşini burada bırakamazdı.

Peri'nin ağlaması şiddetlenirken ara bir sokağa girerek onu yere bıraktı Çağan.

"Gidip sana yemek alacağım, burada bekle tamam mı?" Eline cebindeki oyuncağını verip hızla ara sokaktan çıktı ve market aramaya başladı. Ne yazık ki yakınlarda market yoktu.

Çıktığı ara sokaktan uzaklaştı...uzaklaştı...uzaklaştı...

En sonunda bir market bulup, cebinde her daim bulundurduğu parayla birlikte kardeşine minik kutudaki mamayı aldı ve koşarak ilerlemeye başladı.

Ama ara sokaktan o kadar uzaklaşmıştı ki hem kendisi kaybolmuştu, hem de küçük kız kardeşini kaybetmişti.

Yere çökerek hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Şimdi ne yapacaktı? Yetimhaneden de uzaklaşmıştı, onları bulamazdı.

Omzuna dokunan koca elle hafifçe irkilirken çığlık atarak bir iki adım geriye gitti. Uzun boylu bir polis ona doğru bakıyordu.

"Sakinleş, neden ağlıyorsun?" Çağan başına gelen olayları polise bir bir anlattı. Onların ona bu denli şefkatli ve merhametli olması, içinde bir şeylerin canlanmasına neden olmuştu.

Polisler onu önce yetimhaneye götürmüş ve ardından Peri'yi aramaya koyulmuşlardı.

Minik bebeği akşama kadar aramışlar ancak bulamamışlardı. Saat gece yarısına gelirken polis merkezine bir ihbarda bulunulmuş, minik bir bebeğe ulaşıldığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirmişlerdi.

Bebeğin durumu o kadar kötüydü ki...

Hastaneye gidip durumu öğrendikten hemen sonra minik bebeğe bunu yapanı aramaya başlamışlardı.

Peri yoğun bakımdaydı.

Yüzü gözü yara bere içinde, içindeki tüm güç tükenmiş bir şekilde.

Minik Peri, iğrenç bir insan tarafından tecavüze uğramıştı.

Henüz 2 yaşındaydı.

2 yaşında olmasa bile, tecavüze uğraması için bir neden yoktu.

Her yaşta, her durumda tecavüz kabul edilemezdi.

İster 2, ister 20, ister 100 yaşında olsun.

İster erkek, ister kadın veya ister hayvan olsun.

Tecavüz hiçbir durumda kabul edilemez!

Bunu yapanların akıl, kalp ve ruh sağlıkları yerinde değildir. Tedavi görmeleri, hemen ardından da cezasını çekmeleri gerekir.

Bunu yapan her kimse ve kaç yaşındaysa, kesinlikle cezasını çekmeliydi.

Çağan'ın kesilmeyen ardı ardına ağlamalarından sonra görevli kadın onu uyutmuş ve eve göndermişti. Yani yurda..

Onların evi orasıydı. 1 yıl önce, anne ve babaları öldüğünde onların evi artık orası olmuştu.

Peri bebeğin mücadelesi hâlâ devam ederken doktorlar büyük bir ilgiyle onu tedavi ediyorlardı.

Minik göğsündeki koca aletler canını fazla yakıyor olmalıydı. Doktorlar şimdiye dek onu kaybetmediklerine şaşırıyorlardı. Çünkü önceki vakalarda minik bebeklere yapılan bu iğrenç şey onların ölümüne neden olmuştu.

Ona bunu yapan adam ise bir melek tarafından cezalandırılarak polis karakolunun tam önüne bırakılmıştı. O kişi tedavi olduktan sonra her şeyi itiraf ederek müebbet hapis cezası almış ve cezaevine gönderilmişti.

Ve meleğin cezası nedeniyle istese de kimseye tecavüz edemeyecek, hatta buradan bir şekilde çıkıp evine dönse de eşiyle bir çocuğa sahip olamayacaktı.

Bazı şişe ve kesici aletler, onu bu hâle getirmişti.

Peri kızı için gönderilmiş bu melek, tüm olanları medyaya yansıtmış ve tüm Türkiye'nin duymasını sağlamıştı.

Ve ardından tüm televizyonlarda, kırmızı yazılarla şu yazı geçilmişti.

'Minik Peri hayata geri döndü! O dünyanın en güçlü bebeklerinden biri..'

Peri MasalıWhere stories live. Discover now