•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti

『Bölüm 51 - Robot』

♪ Cavetown - Juliet

Benim için çok değerli bir şarkı daha, ayrıca bölümle de uyumlu oldu :)

Bu bölümü seveceksiniz bence, erken attım bayağı <3

İyi okumalarr <3

---

Aurora Klaus' a konuştu, "Klaus sen ne yaptın? Five sadece doğruyu yapmaya çalışıyor,"

"Doğru olan bu mu?!" dedi delirmiş gibi,

"Ben' i sadece sen değil hepimiz çok seviyoruz, 8 milyar insanın hayatını hiçe saymak bencillik olur," Klaus başını iki yana salladı.

"Sen de onun gibisin," Aurora dişlerini sıkarak Klaus' a yaklaştı, onu böyle görmek sinirini bozmuştu,

"Az önce Handler' ın teyzem olduğunu ve tüm ailemin Komisyon' da çalışan suikastçılar olduğunu öğrendim. Kedere en az senin kadar bulanmış haleyim ama vicansızlıktan değil, mantıktan gitmeye çalışıyorum." Klaus hafif gözlerini kıstı, "Çok ileri gittin, bu sözleri hak etmiyordu." 

Yanından geçerek salonu terk etti Aurora. Tüm hızıyla merivenleri çıktı, Five' ın odasına baktı ama yoktu. Akademi' de değildi. Telefonunu çıkararak tekrar aşağıya inerken Five' ı aradı telefonundan ama açmadı, açmasını da beklemiyordu zaten. Aurora evden çıktığında kar yağdığını gördü deli gibi. Etraf hala bembeyazdı, Kanada' da kar dinmiyordu. 

Etrafına bakınarak ilerlemeye başladı. Üstündeki cropla eşofman bu havaya gerçekten hiç uygun değildi, göze batıyordu. Koşar adım yürümeye devam ederken saçları yüzüne geliyordu, sürekli meşgule düşen telefonu çaldırmayı bir saniye bile bırakmamıştı. Kaçıncı arayışı bilinmez, bir daha aradığında telefon kapatılmıştı. 

Five yalnız kalmak istiyordu, belliydi ama Aurora onu bulmak zorunda hissediyoru kendini. Klaus' un söylediklerinin ağır geldiğini biliyordu, belli etmemeye direnen ifadesine rağmen görmüştü bunu. Aurora anlık duraksadı,

Yalnız kalmak istiyordu,

"Yalnız kalmak istediğime geliyorum buraya."

O kulübedeydi. Hızlı bir şekile gitmesi gerekiyordu ama uzundu yol, 15 dakika sürerdi en az. Ne yapacaktı ki? 

Boş sokaklarda gördüğü bir arabaya elini salladı, taksi aramaya bile vakti yoktu. Arabanın içineki yavaşça Aurora' ya doğru yönelerek frene bastı. Tam önünde durduğunda camı açacaktı ki Aurora kapıyı açarak öne, kadının yanına oturdu. Kadın kaşlarını çattı,

"Siz de kimsiniz?"

"Ormana sür arabayı," dedi Aurora. Sanki kadının hemen onu dinlemesini bekliyordu. Kadın kaşlarını kaldırdı,

"Genç Hanım siz kendinizi ne sanıyorsunuz acaba?" Aurora belineki silahı çıkararak kadına doğrulttuğunda kadının gözleri büyüdü, ellerini yüzlerinin yanına kaldırdı ve nefesini tuttu.

"Ne kadar hızlı oluyorsa öyle sür," Kadın güçlükle yutkundu, hala silaha bakıyordu. İleri bakan Aurora, açık tenli koyu saçlı 40'larında olan korkmuş kadına döndü. Yüzünü yaklaştırdı, sabrı gram yoktu. Five için endişeleniyordu. "Hadisene," Kadın titreyerek direksiyona döndü. Aurora silahı biraz indirdi camdan falan görülmesin diye. Araba 140 civarıyla gidiyordu, şehir merkezinde olmalarına rağmen. Kadın en hızlı şekilde sürüyordu ama Aurora bağırdı,

"Hızlı sür şunu!" Yerinde sıçradı kadın. Gazın üstündeki ayağı daha da baskı uyguladığında Aurora hızı gösteren sayaca baktı gözünün ucuyla. 230' a çıkmışlardı. Kadın ilk kez bu kadar hızlı sürmesinin yanında çok korkuyordu. Yolda araba yoktu pek fazla ama kar yağdığı için çok riskliydi.