『Bölüm 21 - Kamera』

634 52 9
                                    

♪ Carys - Princesses Don't Cry

Bilindik ama çok güzel bir şarkı, iyi okumalar <3

---

<Aurora Pride (Hargreeves)>

Eve geldik, üstümdeki kolsuz tişörtün yerine bir sweat geçirdim üstümde. Kahvaltı falan ettik. Diğerleri sohbet ederken ayağı kalkarak odama çıktım, duş almak istiyordum. Ceketimi ve çantamı yatağa atarak üstümdeki tişörtü çıkaracağım sırada çalışma masamın üstündeki tablo bir anda dikkatimi çekti. Kendi çizimlerimden birini asmıştım, çok büyük bir tuvaldi. Kaşlarımı çatarak tişörtümün eteklerini bıraktım. Birkaç adım attım tabloya bakarak. Çizdiğim ablamın portresinin gözlerinin içinde kırmızı bir ışık vardı, lazer gibiydi.

(Bölüm 8' in medyasındaki portre)

Ben tam yanına gelmiştim ki ışık söndü. Şaşkınlıkla masaya çıktım, çerçeveyi alarak zar zor indim. Çerçeveyi çıkardım, tuvalin arkasını çevirdim. Gördüğüm şeyle kaşlarım çatıldı. Daire biçiminde ufacık bir kamera vardı. Tuvalin arkasından çıkardım. Çıkardığım yerin delik olduğunu gördüm.

Biri odamı izliyordu. Kamerayı işaret ve baş parmaklarımla sıkıca ama çok bastırmadan tuttum, koşarak kapıya yöneldim. Merdivenleri hızlıca indim, salona koştum. "Çocuklar," dedim salona girerken. Masadakilerin bakışları beni buldu. Elimdekini gösterdim. Five anında sandalyesinden fırladı. Konuşacağım sırada Five yanıma ışınlandı ve konuştu.

"Odandan mı buldun?"

"Hm hm," Eline aldı kamerayı, ardından elini cebine atarak bir şey çıkardı. Etrafına sardığı bezi açınca getirdiğimin aynısı olan bir kamera olduğunu gördüm. Şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Sen de mi buldun?"

"Neyi?" dedi Diego şaşkınlıkla. Herkes bize bakıyordu, hiçbiri bir şey anlamamıştı, Vanya hariç. Vanya biliyor gibiydi.

"Neden söylemedin?" dedim.

"Bulalı çok olmuyor, kahvaltıdan önce odamda bulmuştum ben de."

"Neyi amk cevap versenize." dedi Klaus arkadan

"Odamda asılı tuvalin arkasından kamera çıktı, aktifti."

"Kamera mı?" diye sordu Allison.

"Herkes odalarını arasın, evi, her yeri. Başka kamera varsa bulmamız lazım." dedi Five elindeki benim getirdiğim kamerayı da diğerinin yanına koyup bezle kapatırken. Herkes odalarına yöneldiğinde ben de salonu aramaya başladım. O küçücük kameralar her yerde olabilirdi.

Hepimiz deli gibi etrafı arıyorduk. Herkesin odasından birer tane kamera çıkmıştı zar zor. Salonda şömine taşlarının arasında da bir tane daha bulmuştum. Elimizden gelindiğince topladık. Klaus elinde bir kamerayla daha geldi, mutfaktandı sanırım.

"Ne lan bu böyle? Kim bizi izliyor?" dedi arkasından elinde başka bir kamerayla gelen Luther. Kameraları koyduğumuz beze baktım. Bir sürü çıkmıştı ve eminim ki daha da vardı.

"Bu böyle olmaz çok fazla var, bitiremeyiz." dedi Ben merdivenleri inerken. O da bir tane daha bulmuştu.

"Babama söyleyelim, evi aratsın."

"Evi aratsa bile önemli değil, anladık her yerde kamera var." dedi Klaus. Ardından ben konuştum,

"Klaus haklı, mühim olan bunları kimin koyduğu." All avcunda iki kamerayla geldi.

"Çok yoruldum, çok fazla var." dedi mırıldanarak. Five elinde birkaç kamerayla ışınlandığında gerçekten kameralar artmıştı çok fazla. Tam o sırada telefonum taytımın cebinden titredi. Arkamı dönerek telefonu cebimden çıkardım, sonunda Carol arıyor diye sevinecekken ekranda yazanla kaşlarım çatıldı.

•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın LanetiWhere stories live. Discover now