•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti

『Bölüm 8 - Özel Ders』

♪ Lavrendis Maheriças - Enas Tourkos Sto Parisi

Üstteki Aurora' nın ablasının portresi.

---

Onlar da aynı şekilde dövüştüler. Kaşlarım çatık izliyordum onları. Allison bize kardeşiz demişti fakat hepsi göz kırpmadan birbirine vurabiliyordu, garipti. Kazanan Ben olduğunda Allison' a elini uzattı Ben kalkmasına yardım etmek için. Allison hafif tebessüm etti, elini tutarak kalktı. Hiçbiri güçlerini kullanmamıştı, sanırım güçlerini kullanmadan dövüşmeleri gerekti. 

Onları rahatlıkla izliyorum sıranın bana gelmeyeceğini düşünerek. Çünkü bilmediğimi söylemiştim, beni kimseyle dövüştürmezdi. Değil mi yani?

"Güzel, 6 numara." Onlar yerlerine geçerken Reginal tekrar konuştu. "8 ve 5," Çattığım kaşlarım gevşedi şaşkınlıkla. Five ortaya çıkarken bir adım attım Reginald' a bakarak.

"İyi olmadığımı söylediğimi hatırlıyorum. Daha-"

"Dediğimi yap 8." Kahkahama engel olamadım. 

"Bunların hepsi tamamen saçmalık," dedim kahkahamın arasından. Ardından ekledim, "Askerin olmak istemiyorum ihtiyar. Beni buna zorlayamazsın." Kağıdının üstünde oynayan kalemi dondu. Verdiği nefesi işittim, 

"3 numara," Kaşlarımı çattım Allison bana bir adım atınca ona döndüm, ciddi misin der gibi kaşlarım havalandı. Ne yapacağını bilmiyordum ama istemediği gözlerinden okunuyordu.

"O ne derse yapıyor musunuz yani? Gerçekten mi ya?" Gözlerim neden bilmiyorum Ben' e kaydı istemsizce. Endişeli bakıyordu bana, hayır anlamında başını salladı çok hafif. Yapma diyordu. Anlamlandıramıyordum, çok saçmaydı. Allison konuştu, 

"Bir söylenti duydu-"

"Kes şunu," dedim Allison' a.

"Beni zor duruma sokuyorsun," diye mırıldandığında yalvarır gibi çıkmıştı sesi. Gardımı indirmek zorunda gibi hissettim, birkaç adım daha atarak Five' ın karşısında geçtiğimde gözlerini kısarak bana baktığını gördüm.

Burası ne boktan bir yer böyle,

İç sesime öylesine hak verdim ki,

"Seviyeni göreceğiz." dediğinde Reginald ne yapacağımı bilmiyordum. Daha önce kaç kez dövüşmüştüm ki? En fazla 4-5 kere falandı. "5 numara," Five' ın dişlerini sıktığını fark ettim, kulakları hafif oynamıştı. Bana yumruk atmaya çalıştığında bir adım geriledim. 

Biri beni kurtarsın.

Tekrar denediğinde kolumla engelledim bu kez çelme takmaya çalıştı fakat zıpladım. Artık hamle yapmam gerektiğini düşünerek tekme atmaya çalıştım fakat ayak bileğimi tutarak beni geriye itti, sendeledim ama düşmedim. Pek can yakacak gibi değildi. Bir süre devam etti, geriye doğru sırtüstü düşeceğim sırada o günkü gibi bileğimi yakaladı, doğrulmama yardım etti. Yüzünde hala oynayan bir mimik görememiştim. Ben yorulmuştum, göğüsüm seri bir şekilde kalkıp iniyordu ama Five' ta tık yoktu. 

Bir adım geri atarak zili almasına izin verdim. Çünkü düşmeme izin verseydi rahatlıkla alabilirdi. Ayağıyla zile vurdu. Reginald' a baktım, zile bakıyordu. Tekrar bir şey demeden defterine döndüğünde Five yerine geçiyordu. Başımı salladım onaylamaz bir biçimde, sonra tekrar yerime geçtim. Vanya destek olmak istercesine sırtıma dokundu.

"4 ve 7." Klaus' la birlikte Vanya çıktığında dağılan saçlarımı geriye elimle baskı yaparak yapıştırmaya çalıştım. Yanımdaki Ben' in bakışlarını üzerimde hissediyordum.