44. Triskelion ve Karadul: Kısım 1

739 34 4
                                    

''Triskelion rekabet, ilerleme demektir. Eylemleri, döngüleri, devrimi ve başarıyı temsil eder. Ayrıca Tanrı ve doğaüstü varlıkların olduğu dünyayı, insanlar dünyasını ve görünmeyenlerle bilinmeyenleri barındıran gök dünyası yani hiçlik dünyasının üçlü kombinasyonudur.''

''Karadullar ise kurdukları pusularla ünlüdür ve tuzaklarla avlarını ağlarına çekerler. ''

Lilith de kurduğu pusu ile düşmanlarını tuzağa çekecek, güçlü uyku büyülerini kullandıktan sonra triskelionun (üçlü sarmal) kurduğu oyun ile sorunlar çözülecek. Hepsi sayesinde Hazel cehenneme getirilecek.

(Bu kısım birden fazla kişinin bakış açısıyla anlatılacaktır)

(Lucifer)

Gönderdiğim Triskelion Chris, Cain ve Azazel, karadul ise Lilith'ti. Chris hariç diğerlerinin bana borçları ayrıca sadık olmak için sebepleri var. Aynı zamanda sınırsız gücüm nedeniyle boyun eğmek zorundalar. Bu hikâyeye dahil herkes yetenekli, göz ardı edilemez güçte ve bu sebeple hiçbirini küçümsemedim, göz ardı da etmedim. Hepsine karşı hep planlı, öngörülü hatta bir adım sonrasını planlayan Lucifer oldum. Tam bir kral gibi davranmak zorundayım.

Lilith'i ben bu kadar güçlü bir büyücü haline getirdim, istediği gücü ona ben verdim, olmak istediği kişi haline benim sayemde geldi. Bu nedenle bana, onu var eden kişiye bağlı kalmak zorunda, ayrıca onunla bir geçmişimiz var. Azazel benim sayemde, Cehennem prenslerinden biri haline geldi. Diğer prenslere göre sadık olmasının nedeni, benim ona vermiş olduklarım ile elde ettiği kazançlar oldu. Kazançlar varsa kaybetmeyi göze alamayacaklarınız da vardır. Azazel de böyle bir hizmetkârdı. Ayrıca var olan özel güçleri onu kıymetli kılıyordu. Cain, cehennem ordumun eğitmeni ve komutanı. Ona bu açıdan çok güveniyordum. Sağ kolunda yer alan ve onu her türlü zarardan koruyan işareti ona ben verdim (Cain işareti). Bana her durumda, olayda bağlı kalmasını sağlayacak Cehennem Yemini'ni bana edip, sonrasında bağlılığını sundu. Karşılığını fazlasıyla verdim. Hepsine karşılığını verdim. Chris'e ise sadece Hazel'a olan bağlılığı nedeniyle güveniyordum, bu yeterliydi. Chris, Hazel'i bu evrende her şeyden daha çok seviyordu. Benim kadar seviyordu.

Planımın kusursuz işleyeceğinden emindim. Planımızın temeli, Ödeşme Yasası'na dayanıyordu. Ödeşme Yasası gereği ölümsüzler bir diğerinden, kendinden alınan şeye, eş değer öneme sahip bir nesne, kişi ya da güç talep etme ile geri vermeme hakkına sahipti. Benim, eylemlerimin, hatta kaderimin Tanrı tarafından izlendiğinden emindim. Özellikle Hazel konusunda takip ediliyordum. O yüzden, kendi kurduğum ekibi ayaklarına yolladım, adımlarım olmadan eylemi gerçekleştiriyordum. Geldiğimi önceden fark etmeyeceklerdi. Sonra anladıklarında ise ben olduğumu bileceklerdi. Ama intikam çoktan alınmış olacaktı. Planımın en önemli kısmı yasaya dayalıydı. Onlar benden en değerlimi almışlardı, ben de onlarla ödeşecektim. Ellerindeki en değerli şeylerini alacaktım. En değerli eşyaları bu akşam elimde olacaktı. Onların burunlarının dibine kadar gelip, en değerli şeylerinin yok olmasının nasıl hissettirdiğini göreceklerdi. Bunu başaracağımızdan da emindim. Çünkü hazırlıksız yakalanacaklardı.

Dahası düşüncelerimin izlenmemesi için işaretlenemez hale getirmiştim. Bir tek benim elimde bulunan bu gücü cehennemdeyken elde etmiştim. Düşüncelerim bu sürede kimse tarafından okunup, takip edilemeyecekti. Kendim için geliştirdiğim bu yeteneğin oldukça kullanışlı olduğunu söyleyebilirdim. Savaşta zihnimi kontrol ettiklerinden sonra bir daha kimsenin zihnime sızamaması için Mammon'un yardımıyla yaptığım denemeler başarılı olmuştu. Artık kendi adıma geliştirdiğim yetenek öyle bir duruma gelmişti ki istediğim zaman, herkesten Tanrı'dan bile düşüncelerimi gizleyebiliyordum. Ama bu en fazla üç gün sürebiliyordu. Biraz da bu yüzden planı en kısa zamanda gerçekleştirmeyi istemiştim.

RUH LEKESİ(düzenleniyor)Where stories live. Discover now