18. Bölüm: AVCILIK ZAMANI

En başından başla
                                    

Şu kapı kırma meselesinden bahsediyordu. İstemsizce göz devirdim. "Yani duştayken evimin kapısının kırılması her zaman olan bir şey değil. Hele ki etrafımda bir katil cirit atarken."

Bana yandan bir bakış atıp gözlerini tekrardan yola çevirdi. Ben de onun yaptığı gibi bakışlarımı yola sabitledim.

"Dediğim gibi zile bastım. Telefon ettim. Ses çıkmayınca kapıyı kırmam gerekti."

Ah, evet gayet mantıklı bir açıklama (!) Yaşadığım korku aklıma geldikçe tekrardan sinirlenmeye başlamıştım. Kendimi kontrol altına almaya çalışarak konuşmaya başladım.

"Yani gideceğimiz saate kadar bekleyebilirdin. Sonrasında belki."

"Gideceğimiz saatte geldim zaten. O saatte çıkmamız gerekiyordu."

Nefesimi burnumdan sertçe verdim. Resmen kısır döngüye giriyorduk. Bu yüzden cevap vermemeyi tercih ettim.

Başını benim tarafıma çevirdiğini fark ettim.

"Etrafında bir katil varken kapıyı kırmayıp beklemem dünyanın en saçma bekleyişi olurdu."

Yavaşça başımı onun tarafına çevirdiğimde yeşilleri gözlerimle buluşunca bakışlarını yola çevirdi. Evet, doğru söylüyordu belki de. Her ne kadar onun yüzünden elim kesilse ve o korkuyu yaşasam da yaptığı olması gereken bir davranıştı belki. O yaşadığım korku... O adrenalin... Belki de bu yüzden ona karşı sinirlenmiştim ama elimde olan bir şey değildi. Bu korkuyu yanlış kişiye hissedip o mooda girmek biraz gururuma dokunup sinirlerimi zıplatmıştı.

Elimin uyuşukluğu geçmeye başlamış, dikişler yerlerindeki varlıklarını belli ediyordu. Dirseğimi camın kenarına dayayıp sargılı elimin parmaklarını şakaklarıma koydum. İçten içe heyecanlıydım. Gökçe'yi düşünüyordum. Şu an ki stresi... Bizim yetişip yetişmeyeceğimizin telaşı ve korkusu... İçindeki fırtınaları bir nebze olsa tahmin etmeye çalışıyordum. Muhtemelen kendini yalnız hissediyor, belki de geç varacağımızı düşünüyor olma ihtimaline karşı telefonu elime alıp ona mesaj attım.

On dakikaya kapının önündeyiz.

Telefonun ekranını kapatmamla titremesi bir oldu. Tekrar açtım.

Korkuyorum.

Yazdığı cümleyi okuduğumda sanki korkusu kelimelerinden bana geçip içimde buruk bir hüzün oluşturmuştu.

Biz yanında olacağız. O şerefsiz geliyor mu?

Evet yoldayım kızım diye mesaj atmış piç.

Sinirle güldüm.

Gelsin gelsin... Anasınınkini görecek orospu çocuğu.

Sen sakin ol tamam mı? O gün benim işim için nasıl role büründüysen aynı o şekilde rol yap.

Bana görüldü attığı sırada Yavuz'un bakışlarını üzerimde hissettim.

O zamanki olayla şimdiki bir değil.

Merak etme. Orada olacağız. Ve bitecek.

İnan bana.

İnanıyorum.

Bitecek.

Bu işi oldu bil bu gece ve kapıyı aralık bırakmayı unutma.

Tamamdır.

ÖLÜMCÜL SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin