| 14 |

1.6K 175 119
                                    

Biliyorum bana kızıyorsunuz arayı açtığım için ben de kızıyorum kendime inanın

Uzun zamandır vir şeyler yazmak benim için zor bir hal almaya başladı, ilham hiç uğramıyor 

Düzeleceğiz inşallah :)


🌌🌌

Ürpererek gözlerimi açtığım ilk on saniye nefes nefese kalmış bir halde karşı duvarla bakışma işine girişmiştim. Bilirsiniz kendinize gelemediğiniz bir evrede gözleriniz saçma sapan yerlere dikili kalırdı ya tam olarak onu yaşıyordum. Uyku için yalvaran gözlerimi kırpıştırırken tekrar uykuya dalmama ramak kala  mesanemin baskısı yüzünden oflayarak yerimde kıpırdandım. Çarşafımı bacaklarımın arasına sıkıştırmış ve bütün vücudumu açıkta bırakmıştım. Üşümekten mi yoksa çişimin baskısına daha fazla dayanamadığımdan mı uyandığımı bilmiyordum. Tek bildiğim gece tuvalete kalkmaktan nefret ettiğimdi.

İşimi hızlıca hallettikten sonra ayaklarımı sürüyerek yatağıma ilerledim. Tam o sırada hafif aralık kapımdan televizyonun ışıkları gözüme çarptı. Ses yapmamaya dikkat ederek ağır adımlarla oturma odasına yönelirken televizyondaki reklamın mavi renkleri aydınlatıyordu önümü.

Yolum Yaman'a çıktı.

Üçlü koltuğumuza yayılmıştı ama belli ki sığamamıştı. Bacaklarından biri kendine çekili diğeri de kolçağın üstüne atılıydı. Yüz üstü yatmış, kollarını küçük koltuk yastığımıza dolamıştı. Üzerine bir şey bulamadığı için ceketini açıktaki kollarını örtmekle yetinmişti.

Kötü bir ev sahibiydim.

Dudaklarıma vuran gülümsemeyi bastırdım ve odamdan ince battaniyemi alıp geri döndüm. Ceketini üstünden kaplumbağa hızıyla çekerken uyanacak diye ödüm kopuyordu. Neyse ki korktuğum başıma gelmedi ve bir kez daha ona rezil olmaktan kurtuldum. Battaniyeyi özenle üzerine bıraktıktan sonra gözlerim televizyon ışığında parıldayan yüzüne takıldı ve istemsizce başında diz çökerken buldum kendimi.

Tansiyonum düşmüştü galiba. İyi hissetmiyordum. Bacaklarım titrerken kollarım öne uzandı. Parmak uçlarım saç uçlarını ziyaret etti ve hayalet bir dokunuş bıraktım tellerine. Parmaklarım oradan sakallı yüzüne kaydı ama bu sefer uçlarıyla dahi dokunacak cesareti kendimde bulamadım.

Aynı anda nasıl hem çok doğru hem de çok yanlış hissettirebilirdi?

Sıcaklığı tüylerimi diken diken etmiş soğukla derin bir savaşa girdiğinde toparlandım. Onu böyle izlemem hiç hoş değildi. Usulca kalkıp odama döndüm ve pikemi kafamın üzerine çektim. Yarın Yaman'ın yüzüne nasıl bakacağımı düşünürken uykuya dalmak tam bir işkence olurken ne zaman kendimi ona esir ettiğimi hatırlamıyordum.

Bütün vücuduma batışarak yerimde rahatsızca kıpırdanmama sebep olan hava yüzünden huysuzca gözlerimi tekrar açtığımda dayak yemiş gibi hissediyordum. İnleyerek sırt üstü dönerken sıcakladığım için üstümdeki pikeyi tekmeleyerek kurtuldum. Birkaç dakika ayılabilmek için kendime izin verirken elim telefonuma gitti. Saat sabahın onunu gösteriyordu.

Benim için oldukça erken bir saat olsa da dün akşam yaşananlar, gece de dahil olmak üzere, bir bir aklıma düşerken yatağımdan hiddetle kalktım. Yüzümü yıkadım, bakımımı yaptım ve üstüme aynı tarzda temiz kıyafetler geçirdikten sonra odamı toparlayıp pencereyi açtım.

Acaba gitmiş miydi? Ona kal dediğimi ve beni yatağıma getirdiğini hatırlıyordum; hatta söylediklerini bile. Gece de derin bir uykuda gibi görünmüştü. Tüylerim diken diken olurken pişmanlıkla yerimde adımladım. Sorun etmeyeceğini biliyordum ama bu hissettiğim rezilliği örtbas edemiyordu. Saçlarımı düzelttikten sonra odamdan yavaş adımlarla çıktım.

Yıldızların Buluştuğu GeceWhere stories live. Discover now