| 3 |

2.6K 197 54
                                    

Hâlâ giriş bölümlerindeyiz o yüzden biraz heyecansız gelebilir bölümler

Instagramda queenofpuskevit hesabında hikayeler ile ilgili reels videoları paylaşıyorum bakmak isterseniz beklerim

İyi Okumalar💜

🌌🌌

"Selam millet! Âlemin yakışıklı çocuğu partiye giriş yaptı."

Yüksek sesli girişiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başaran adama bakışlarımı çevirdiğimde ilk düşündüğüm şey yakışıklı olduğuydu. Botları, gömleğinin açık düğmelerinin altında görünen düz tişörtü ve boynunda asılı duran kolyesiyle serseri ama aynı zamanda çekici bir havası vardı.

"Kim bu," diye sordum Eylül'e hemen. Çağlar'ın tanıdığı olduğunu anlamıştım çünkü adamı görür görmez erkekçe bir selamlaşma içine girmişlerdi. Ancak Eylül de bana tahmin ettiğimden daha farklı bir şey söylemediğinde onun da bilmediği ortaya çıktı.

Kucağındaki Bade'yi sıkı sıkı tutarken ayaklandı bir anda. Ortamdaki garip gerginlik ilk anda dikkatimi çekerken Yaman'ın Emir ile selamlaşmasını ve Nilay'a sadece bir baş selamı vermesini yadırgarken buldum kendimi. Tabii ki insanların arasındakiler beni ilgilendirmezdi ama ilk dakikadan ikilinin, hatta üçlünün bir geçmişleri olduğunu anlamamak için salak olmak lazımdı.

Rujlu dudağımı ısırıp Hülya Teyze'ye yöneldim. "Kız Hülyoş, seninki ortama ne çabuk ayak uydurmuş öyle."

Bade'yi ikisi de çok seviyordu. Sadece bir haftadır bu manzaraya şahit oluyordum ama Eylül'deki değişim Bade'yi her gördüğünde kendini belli ediyordu. Doğurmadan anne olmak da mümkündü. Onların bu minik civciv için en iyi şekilde çaba sarf ettiklerini görebiliyordum ve bu çok büyülü geliyordu.

"Minicik bir mucize bu ikisini durulttu vallahi Simge. Hayatımın en büyük şokunu yaşıyorum." Söylediğine ikimizde gülerken bir yandan da Eylül'ün yeni adamla tanışmasını izliyorduk. Hepimizin hayatında minik mucizelere ihtiyacı vardı yoksa hiçbir şey yolunda gitmiyordu.

Arkadaşım için mutlu hissediyordum. En azından o, mucizesini bulmuş ve elinden tutmuştu.

Hep birlikte bizim tarafa yöneldiklerinde boğazımı temizledim. Artık biraz ciddi olma vaktiydi galiba. Oturmadan önce tanıştırılmayı bekleyen iki insan olarak Eylül'e baktık. Birileriyle tanışmak beni hep diken üstünde tutardı çünkü biraz garip bir durumdu bilirsiniz ya. Ne yapacağını bilemez, korkuluk gibi dikilir ve ikinizi de tanıyan kişiye soran bakışlar atardınız. Kelimenin tan anlamıyla korkunçtu.

"Yaman, bu en yakın arkadaşım Simge. Simge, Çağlar'ın üniversiteden arkadaşı Yaman."

Ellerimiz ortada buluştuğunda şirin kız imajımla gülümsedim. "Memnun oldum."

Kafasıyla onayladı beni. Sonrasında şirin kız imajımı yüzümden söküp aldım ve parti kaldığı yerden devam etti. Erkeklerin ne konuştuğunu duyamıyordum. Nilay sırtını nişanlısına dayamış, erkeklere arkasını dönmüştü. Hemen yanındaki Eylül'de olan bakışlarını bana çevirdiğinde hemen gülümsedim. Tatlı biriydi ve bir anda sıkı fıkı olmuştuk.

"Bir ara böyle buluşup bir şeyler mi içsek?" Bir anda ağzımdan çıkanlara ikisi de olumlu bir ifade takınınca gülümsedim.

"Valla ben hep boşum. Bana uyar yani."

"Ben de öyleyim."

Ve sonrasında hızlıca telefon numaralarımızı paylaştık birbirimizle. Eylül, Bade'nin peşinde koşarken ben de Nilay ile iki kelime edip susuyordum. Biraz Hülya Teyze ile takılıyor sonra tekrar Nilay'a dönüyordum. Bir hafta önce bugün deliler gibi çalışırken başımı kaşıyacak vaktim yoktu bile. Şimdi ise açık havada boş boş oturmuş pasta çatallıyordum. Hayatın neler getireceğini akıl sır ermiyordu gerçekten.

Yıldızların Buluştuğu GeceWhere stories live. Discover now