27.bölüm

6.9K 313 43
                                    

Selam arkadaşlar Yeni bölümle geldim keyifli okumalar.

Beni takip etmeyi unutmayın  ( ilknuralgull )

Hüküm verilmişti berat ve şilan evlenecekti haşim ağa bağırarak oğlunun evleneceğini herkese duyurmuştu düğünün bu kadar kısa bir süre içerisinde olması çok kötüydü belli ki şilan gelinlik gitmeyecekti kınası olmayacaktı  delal yüzünden şilan da yanmıştı onu sevmeyecek bir kocası olacagı yetmiyormuş gibi birde kınası olmayacaktı. Kimse şilana duygularını sormamıştı şilanın kalbinde biri var mı sevdalısı var mı diye sormamıştı. Hüküm verildikten sonra kimseye hiç birşey sorulmamıştı yine bir hayat kaybolmuştu yine bir hayat zorla evlendirilmeye mahkum edilmişti kim ne derse desin ilerisinde aşk bile olsa ömür boyu hep yüzlerine vuracaklardı zorla evlendirildikleri kim bilir belki bir birbirilerine deli gibi aşık olurlardı..

Yine sabah olmuştu aslında bu gece hiç sabah olmasını istemiyordum zorlu bir sabahtı zorlu bir karar zorlu bir düğün olacaktı Şilan gelinlik giymeden bu eve nasıl gelecekti sanki dul kadın gibi ellerine kına yakılmadan nasıl girecekti bu eve bari bir kaç gün geçseydi neydi bu acele şilanın hayallerini neden yok sayıyordular neden ona kimse birşey sormuyordu kim bilir şilan ne haldedir zorla evlendiriliyordu şilanı en çok ben anlaya bilirim  kim bilir canı ne kadar çok yanıyordur ama elinden hiç birşey gelmiyordu onun için çoktan hüküm verilmişti kaderine boyun eğmekten başka hiç bir çaresi yoktu..

Sabaha kadar uyumayan boran daha hava aydınlanmadan odadan çıkmıştı şu bir kaç günde boran resmen yaşlanmıştı yaşadıkları boranı çöktürdü bu kadar acıyı kaldıramadı çok üzülüyordu kardeşi için birşeyler yapmak istiyordu beratın şilanla evlenmesini isteniyordu ama elinden hiç birşey gelmiyordu onu deli eden de buydu zaten elinden hiç birşey gelmemesi hiç birşey yapamaması boranı deli ediyordu delalin yaptıklarının bedelini berat ve şilan ödüyor berat kardeşine kıyamadı onun ölüm acısın hiç dayanamazdı sürgün edilirken öldürülme ihtimali çok yüksekti nice insanlar böyle kandırılıp ölmüştü, kaçan herkes yaptıklarının bedelini elbet ödüyor annesinin göz yaşları yerde kalmıyor yaktıkları hayat elbet onlardan çıkacaktı delal yaptıklarının bedelini elbet ödeyecekti boran ve kardeşleri bunları hiç hak etmedi berat hele hiç onun için onca çaba vermiş mardini terk etmişti sırf delal okusun diye ama delal ne yaptı kaçarak abisinin hayatını mahvetti ne yaparsa yapsın delal abinin hakkını hiç bir zaman ödeyemez bir gün delal ve berat karşılaşırsa neler olacak çok merak ediyorum delal beratın suratına nasıl bakacak. Bunu çok merak ediyorum suratına bakacak yüzü olacak mı bunu da çok merak ediyorum..

Odamda işlerimi bitirir bitirmez aşağıya indim bugün düğün vardı ev oldukça kalabalıktı  dicleyle beraber hiç birşeye yetişemiyorduk helin ve zeynepte yapardımı olmasa yanmıştım tabi evin çalışanlarını yok saymıyorum onlar sayesinde böyle yetiştiriyorduk misafirlerin biri geliyor biri gidiyor , sabah erkenden konağımızın yanındaki boş araziye çadırlar kuruldu sandalyeler kuruldu dağıtılması için bir kurban kesildi yemekler dışarda aşçılar tarafından yapılacaktı bu bizim için daha iyi olmuştu en azından yemekle uğraşılmazdı.  Erkekler dışarıda oturur kadınlarda konağa gelirdi sabahın erken saatlerinde orkestranın sesleri yükseldi herkese duyurmuştu Haşim ağa çalan halay sesleride bunun işaretiydi berat bu evliliği ne kadar istemese de dillere destan bir düğün olacaktı millet hem beratın dönüşünü hemde düğününü konuşacaktı.

Havin anne mutfağa girip " rozerin dicle işlerinizi bırakın odama gelin " dedi

İkimiz birbirimize baktık Birlikte Havin anneyi takip ettik. Odasına geldiğimizde yatağın üstünde çok güzel kıyafetler vardı yöresel kıyafetlerdi ikisi de birbirinden güzeldi Havin anne bebek mavisi üzerinde sarı işlemeli olan elbiseyi bana doğru getirdi " rozerin kızın bu senin bunun sana yakışacağından eminim " dedi gülümseyerek.

ROZERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin