23.bölüm

7.9K 331 30
                                    


Herşey biterdi elbet ama ne hırs ne öfke nede intikam asla bitmezdi şu hayatta yarın ne olacağını bilmeden yaşamak çok saçma gelsede yaşamaya mecburduk..

Ablamın gidişinin ardından günler geçmişti herşey yoluna gidiyor gibiydi mizginin sesizliği korkutsa da sesi çıkmıyordu iki aile arasında resmen düşmanlık başlamıştı birbirilerini öldürmemek için kendilerini zor tutuyordular büyük aşiret ağaları araya girmese eğer ortalık çok karışacaktı. Boranı zor tutuyordum eğer benim kardeşime birşey olursa Mardini başlarına yıkarım demekten başka birşey demiyordu boran gerçekten de çok sinirli biriydi söz konusu ailesi olunca heleki tamamen kendini kaybediyordu  ailesine olan düşkünlüğü beni kendisine her seferinde hayran bırakıyor du boran ilk kez bu sabah benden önce kalkıp gitmişti isi olduğunu söyleyip uyandığımda yanımda yoktu bugün herşey hızlı başlamıştı konakta kimse yoktu Delal ve benden başka haşim ağa piroz babaanne ve dicle  mehmet meselesini hal etmek için kara aşiretin konağına gittiler kızlar ve berzan okula fırat ve mehmet şirkete konakta evin çalışanları ve Delal ben vardık delalle kahvaltımızı yapıp işe koyulduk kimse gelmeden işleri bitirip biraz bahçede oturacaktık mutfak isi bendeydi  Delal ise çalışma odasını temizliyor du evin yardımcıları ise misafir odalarını kızların odasını ve berzanın  odasını temizliyordu.

Boranı görmemek bugün benim için zor geçecekti herşey çok güzel gidiyordu aslında korkuyorum boranla aramıza birimlerin girmesinden çok korkmuyorum gün geçtikçe ben borana daha çok bağlanıyordum bu zamana kadar hic kıskanç olduğumu bilmiyordum ama içimdeki kıskançlık beni kudurtuyordu sürekli boranla bu yüzden atisiyorduk şirkete her gittiğinde mesela oradaki kızlar aklıma geldikçe özellikle mini etekli olanlar sürekli boranı arayıp ne yaptığını soruyorum aramasam bile mesaj atıyordum sürekli  elimde ola birşey değil seven sevdiğini kıskanır dediklerinde inanmamış tim demek ki doğruymuş elimde olmadan borani deli gibi kıskanıyorum.

Konakta kimse olmayınca ev ne kadar da sesiz di bu konağı ilk kez böyle görüyordum hep cıvıl cıvıldı öyle bir sessizlik vardı ki sanki ölüm sessizliği vardı sanki.

Mutfakta ki işlerimi hal ettikten sonra delale bakmak için mutfaktan çıktım mutfak aşağı katta oldugu için konağa giren herkesi görebiliyorduk adımı mı attım içeri biri girdi güvenlik için kapıda duran adamlar yok muydu bu konağa girmek öyle kolay değildi belki de hepsi gitmişti haşim ağayla beraber.

Kaşlarımı çatıp karşımdaki uzun boylu  sert bakışlı olan adama baktım yanına yaklaşıp " buyrun kime bakmıştınız ?" Dedim.

Adam bir adım daha yaklaşıp " ben rozerine baktım " dedi bu adımın benimle ne işi olabilir di ki?".

" Rozerin benim buyrun " dedim adam kaşlarını çatıp belindeki silahı çıkardı kadama tutuğu silahla  gözlerime bakarak  " demek Rozerin sensin sen benim kardeşimi diri diri mezara koydun şimdi bende seni öldüreceğim kimse benim bacımı üzemez hiç kimse " dedi anlamıyordum bu adam da kim di.

Adama bakıp tam konuşucağım sırada delalin sesini duydum " mirhan ne yapıyorsun " diye bağırarak yanımıza geldi delal bu adamı tanıyor muydu.

Adının mirhan olduğunu öğrendiğim adam delale sinirle " uzak dur delal kalbini kırmak istemiyorum bu kadın yüzünden benim bacım acı çekiyor buna nasıl sesiz kalabilirim " dedi hâlâ anlamıyorum bu adam kim için bana bunları söylüyordu benim kimseye zararım oldugunu düşünmüyorum tabi geçen gün berivana yaptıklarımın dışında.

Delal " mirhan sana anlattım rozerin yengemin hiç bir suçu yok sen yengeme nasıl silah tutarsın mizgine sordun mu bu konaktan neden kovulduğunu ? " Dedi demekki mizginin abisiydi bu adam artık Mizgin ne anlatıysa gelip benden hesap soruyordu.

ROZERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin