14.bölüm

11.3K 406 72
                                    

Boran gece boyu odaya gelmemişti boranin içinden resmen bir canavar çıkmıştı bir anda yaşadıklarımız gözümün önüne gelince kıpkırmızı oldum istemsizce hoşuma gitmişti ama böyle olmalıydı en azından ben borana ona onu sevdiğimi söyledikten sonra birlikte olmak istiyordum evet borana karşı elbette boş değildim ama bu aşk değildi ben borana deli gibi aşık olduktan sonraki onunla birlikte olmak istiyordum.

Üzerimi değiştirip aşağıya indim etrafa bakımdım ama boran yoktu kim bilir nereye gitti onu görmesem daha mı iyi olurdu sanki gece boyu yaşadıklarımız akımından hiç çıkmadı zaten yüzüne nasıl bakacaktım bunu bile bilmiyorum birgün boranla birlikte olursak eğer ben günlerce boranin suratına bakamayacaktim herhalde şimdiden böyle olduysam eğer ileriye gittiğimiz zaman kim bilir bana neler olur kalp krizi geçirir ölürüm haberlere çıkıyormuşum birde ilk gecesinde heyecandan kalp krizi geçirdi diye.

Kendi kendime gülüyordum bir de mutfağa bakayım dedim gerçi Boranın mutfakta ne işi olur ki o anca yemeği yesin asla mutfağa girmez o kadar romantik değildi.

Diye düşünürken boranı mutfakta görmem beni şaşırttı " boran günaydın ne yapıyorsun sen " dedim şaşkınlıkla borana bakarak müthiş bir kahvaltı sofrası karşımda duruyordu şuan borandan hiç beklemedik bir hareketti.

Boran ellerinden tutup beni sandalyeye oturttu saçlarımdan öpüp " beğendin mi kahvaltıyı senin için hazırladım belki beni affeder sin diye bir şansımı deneyeyim " dedi boran  karşıma oturarak.

" aslında seni affetmemem gerek her kavga ettiğimiz de bana aynı şeyleri söyleyip duracaksan seni hiç bir zaman affetmeyecegim  boran bir daha bu sözleri kaldıracak güç bende yok." dedim aslında boranı çoktan affetmiştim bile ama onun bunu bilmesine gerek yok boran gerçekten çok iyi biri bazen sınırına yenik düşüyor sadece bu.

Boran " sana söz veriyorum karıcığım seni bir daha asla kırmayacagım çok sinirliydim sende beni anla eve geliyorum sen yoksun buna zaten sinirliyken birde üstüne sana çiçek geliyor. Ben sana bakmaya kıyamazken başkasının sana o gözle bakması kanıma dokunuyor belki sen farkında değilsin güzelliğinin ama senin bu güzelliğin benim başıma bela " dedi bu yönden düşürsek eğer boran haklıydı boranın yerine kendimi koyarsam eğer ben sinir krizi geçirmekle kalmazdım boranı terk ederdim zaten o hoca meselesi aklımdan çıkmıyor.

Tabagımdaki salatalık la uğraşırken borana baktım seni iki şartla affederim " dedim kabul ederse eger bu benim için güzel bir fırsat olacaktı .

Bana bana bakıp Gülümseyerek " söyle güzelim şartlarını " dedi.

Boranın gözlerine bakarak " birincisi beni buraya sık sık getirip bana boyle kahvaltı hazırlayacaksın " dedim gülerek.

Boran " her boş zamanımda buradayız güzelim ikincisi ne " dedi

" ikincisi ise o hocaya hediye felan almıyorsun başkası gitsin yada pazartesi birlikte gidelim teşekkür etmeye " dedim bunu soylemeseydim eğer içimde kalacaktı ne olursa olsun boran benim kocam ve ben onun benden başka bir kadınla konuşmasını. İstemiyorum ve kaldı ki hediye alıp yanına gitmesini hiç istemiyorum madem onun bana karışmaya hakkı var benim de borana karışmaya hakkım olsun borandan gelecek cevabı heyecanla bekliyordum..

Boran " tamam kabul ama sende benden habersiz bir adım bile atmayacaksın rozerin bu konuda ciddiyim karım benden habersiz hic birşey yapmasını istemiyorum annem bile olsa sana git dese beni ariyacaksin rozerin bir daha bunun için kavga istemiyorum birde o parmağından yüzük çıkmayacak rozerin hanım benim karımsın sen o yüzük evliliğimizin simgesidir. " dedi.

Borana kafamı sallayıp " tamam kabul ediyorum " dedim gülümseyerek burada kavga etmeye hic niyetim yoktu bu güzel anın tadını çıkarmak istiyordum kahvaltıdan sonra borandan beni buralarda gezdirme sini söyleyecektim merak ediyordum boranla kavgasız bir kaç gün geçirmek ikimiz içinde iyi olacaktı.

ROZERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin