~Bölüm 18: Cam Kırıkları

395 30 226
                                    

Rain sonuda çözer gibi olmuştu. Neyi mi? Chrollo'nun ne demek istediğini.

Ve ona kurduğu planı tüm ayrıntılarıyla anlatmıştı.

(#iyihaltettin)

Rain giderken Chrollo peşinden onu uğurladı.

Dışarıda bir müddet kendi başına durdu.

Saçları uçuşuyor, lacivert gece tüm güzelliğiyle önünde duruyordu.

Bir müddet gizemli gözleriyle öylece bakarak durduktan sonra aniden kısık bir sesle usulca "Neden bu kadar rahatsızım?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir müddet gizemli gözleriyle öylece bakarak durduktan sonra aniden kısık bir sesle usulca "Neden bu kadar rahatsızım?..." diye sordu kendi kendine.

Elini kalbine götürdü.

"Rain..." dedi.

"Hiçbir şey değişmiyor... Bir şey hissetmiyorum..."

Önüne baktı.

"Öyleyse neden bu huzursuzluk...?"

Başını havaya kaldırdı.

Yıldızları inceledi.

Onlara düşüncelerini açarak "Onu düşündüğümde... Kalbimde... Ya da başka bir şeyde bir mutluluk... Ya da... Heyecan... Duyumsayamıyorum?... Ancak onun bir başkasına yönelip ona ait olacağını düşünmek beni içten içe çıldırtıyor!..." ellerini arkasında kavuşturup ileri geri yürümeye başladı.

Bir analiz yaptı.

"Bu demek oluyor ki... Ondan... Hoşlanmıyorum? Ona aşık değilim... Peki ya öyleyse neden-" bir anda durdu ve gözleri küpelerindeki küreler gibi kocaman açıldı.

İşte şimdi anlamaya başlıyordu...!

(Başarının Kilidi Açıldı: YANDERE CHROLLO!)

"Örümcek. Ağında. Kelebek." Chrollo bunları bir şifreyi çözmüşçesine tane tane söylemişti.

İstediği şeyin ne olduğunu kavrar gibi olmaya başlamıştı.

Kendi de dahil kimse... Kimse Rain ile olmamalıydı, olamazdı. O Rain'i fanusa konulan bir kelebek yapmalıydı. Örümceğin avı kelebek. Örümceğin ağında yapışıp durmalı ve hiçbir yere gitmemeliydi. İstediği şey buydu. Buydu...

Yüzüne çılgın bir gülümseme yerleşti ve sert bir dönüşle geri içeri girdi.

Onu sergideki bir eser gibi, bir koleksiyon parçası gibi herkesten uzak ve erişilemez sadece orda var kılmak istiyordu.

Gerekirse sadece kanatları da kalabilirdi. Sorun olmazdı. Onları da saklardı.

Kitabına dışarıdaki aydan gelen beyaz bir ışık vurdu...

Kelebek başka yere uçmamalı, örümcek de onu yememeliydi. Ya da yedirmemeliydi.

Evet olay buydu. Tam olarak buydu...

Hunter×Hunter x Reader (Hisoka x Reader)Where stories live. Discover now