~Bölüm 2: Killua ile Kaçış

461 39 10
                                    

Artık 18 yaşıma bastım. Üzüm üzüme baka baka kararır, ben burada bir katil olmayı öğrendim. Beni hiç dışlamadılar, aileden biriymişim gibi davranıyorlar ama ben hep "yük" gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Killua hariç diğerleriyle pek bir diyaloğum yok.

Milluki hep odasına kapanıp bilgisayar oynar. Bazen benim de onla oynamama izin verir.

İllumi ile az karşılaştım. Genelde evde olmaz. O günlerin ardından ondan hep kaçındım. O sağa giderse ben sola gidiyor, o yukarı çıkarsa ben hep aşağı iniyordum. Beni Killua'nın yanında görmekten pek hoşlanmadığını da anladım. Onun vaktini harcıyormuşum gibi bakardı bana. O varken Killua'ya yanaşmazdım ben de.

Kalluto annesinin yanından ayrılmaz. Pek bir şey konuşmayız.

Alluka'yı çok az tanıyorum. Ben geldiğimde çoktan kapatılmıştı.

Killua ile aramız çok iyi. En cana yakın olanı da o zaten. Boş vakitlerde hep beraber oturur ya da antrenman yaparız. Öğrendiği şeyleri bana göstermeye bayılır.

Zeno Dede bana karşı hep iyidir. Karşılaştığımız vakitlerde saçlarımı şöyle bir karıştırır ayak üstü ufak sorgulamalar yapar ve gider.

Silva Amca'dan biraz çekiniyorum. İllumi'den kaçındığım gibi kaçmıyorum ama ondan. Geldiğini görünce saygıyla başımı eğip geçmesini beklerim genelde. Bazen geçerken o da başımı okşar ve bana sorular sorar.

Kikyo Teyze iyidir. Bana gülümser. Yapmam gerekenleri bana hep o söyler.

Onlara olan borcumu ödeyebilmek için elimden geldiğince çok çalışıyorum...

***
Odamdan çıktığımda Killua'nın "Kendi geleceğime kendim karar veririm!" diye bağırdığını duydum. Söylenmeye başladılar. Kikyo Teyze gözyaşlarına boğuldu ve bir yandan Killua'nın büyük bir potansiyelinin olduğunu söyleyip durdu. İş bir anda kavgaya dönüştü. Killua beklenmedik şekilde Kikyo Teyze'yi yüzünden bıçakladı, Milluki'yi de böğründen. Ve kaykayını kapıp koşarak evden dışarıya kaçıverdi.

İki seçeneğim vardı. Acele etmeliydim. Ya Killua'nın peşine takılacak ya da Kikyo Teyze ve Milluki'nin toparlanmasını bekleyecektim.

Ben düşünürken bacaklarım kararını vermişti bile. Killua'nın peşine takıldım.

Killua peşinden geldiğimi fark edince "Ne istiyorsun!" dedi sertçe. "Ben de senle gelmek istiyorum Kil!" dedim peşinden koşarken. Bunun üzerine kaykayını yavaşlattı. Ona yetiştiğimde tekrar hızlandı. "Bunu neden yaptın?" diye sordum, bir yandan da koşuyordum. "Hak ettiler." diye cevap verdi hiç bozuntuya vermeden bilmiş bilmiş. Onun bu tavırları çok hoşuma gidiyordu. Gülümseyip sustum ve kaykayı ile aynı hizada koşmaya odaklandım.

Yeterince uzaklaşmıştık. Killua'ya sordum "Şimdi ne yapacaksın?"

Killua "Avcı Sınavı'na katılacağım." diye yanıt verdi.

"Avcı sınavı mı? Avcı olup da ne yapacaksın?"

Killua yüzünde keyifli bir gülümseme ile "Bir avcı olunca ailemi yakalayacağım. Kim bilir başında ne ödüller vardır!" dedi ve ekledi "Gelip gelmemek senin kararın ama beni ispiyonlarsan hesaplaşırız haberin olsun!"

"Yapma Kil beni birazcık da olsa tanıyorsan seni asla ispiyonlamayacağımı biliyorsundur! Ve seninle geleceğim. Çünkü eve dönersem bana seni soracaklar. Bir şey söylemezsem onları hayal kırıklığına uğratmış olurum. Öbür türlü de seni kızdırırım. Ben de seninle gelip avcı olacağım."

Killua verdiğim cevaptan memnun "O zaman haydi! " dedi.

Avcılık Sınavı için yola koyulduk...

///////////////

Selam!

Nasılsınız?

Maceramız başlıyor!

Umarım beğenirsiniz <3

Hunter×Hunter x Reader (Hisoka x Reader)Where stories live. Discover now