~Bölüm 11: Serbest

513 35 74
                                    

"... Gotoh o numarayı bana da yapmıştı bir seferinde. Sırrını öğrenince o kadar basit ki insan sinirleniyor." dedi Killua.

"Gerçekten mi?" diye sordu Gon elindeki bozukluğu havaya atıp tutarken.

Görünüşe göre Gotoh o bozukluk numaralarını onlara da yapmıştı.

Gon attığı paranın havada kapılmasıyla afalladı. Parayı Kurapika almıştı.

"Sanırım yaptığı şey buydu:" deyip parayı atıp hızla avuçlarına sakladı.

"Hangi elimde?"

Gon tahmin yürüttü "Sol mu?",

Sonrasında ekledi "nE! Nasıl! Nasıl yaptın onu?"

Kurapika açıkladı:

"Gotoh'un elinde iki tane para vardı. Ama en başta bir taneydi, bir parayı sağ elinde saklayıp diğerini havaya attı. Sonra da parayı sol eliyle yakaladığını görmemizi sağladı. Ama hangi elinde olduğunu sormadan önce iki kolunu da havaya kaldırdı ve ilk parayı gömleğinin içine kaydırdı. Böylece bir tek sağ elindeki para kaldı."

Killua ile aynı anda "Anlamışsın" dedik. Sonra birbirmize gülümsedik.

Gon "Ve bu da beni feci sinirlendirdi!" dedi.

Oyuna gelmişti demek :)

Killua "Eminim ki bu numarayı sadece son seferde kullanmıştır." dedi.

Ben de ekledim "Sadece bir oyun olsa bile Gotoh hileden nefret eder."

"Bu daha da kötü!" dedi Gon şirin bir öfkeyle...

***
Trenle ayrılırken "Ne!?" dedim hayretle.

"Turist vizesiyle mi geldiniz buraya!?"
diye sordu Killua da.

"Evet." dedi Gon.

"Avcı Sınavı'nı geçemediniz mi?" diye sordu gene Kil.

"Avcı lisanslarınızı kullanıp kolayca girebilirdiniz! Pek çok ülkede istediğiniz kadar kalmanızı sağlıyor!"

Leorio "Ben de öyle dedim." dedi.

Gon "Ben çoktan kararımı verdim. Yapmam gerekeni tamamlamadan lisansımı kullanmayacağım."

"Yapman gereken neymiş?" diye sordu Killua.

Gon "Hisoka' nın bana verdiği rozet..." dedi. "Hisoka'nın suratına geçirebildiğim zaman rozeti geri verebileceğim! Bunu yapana kadar da lisansımı kullanmayacağım. Balina Adası'na da dönemem."

"Gon yine de onun dışında Hisoka' ya pek yaklaşma." dedim. "O herif kafayı meyveler ve senle bozmuş. Hatta direk seni meyve olarak görüyor."

Sanırım bunu söylememeliydim ama iş işten geçmişti.

"Nasıl?" diye sordu Gon.

"Boşver." dedim.

Sonra konuyu değiştirmek için aklıma takılanı sordum:

"Peki sen niye dördüncü aşamada çalılıklardayken bana bakıp bakıp gülüyordun? Ne olmuştu?"

Gon bir an durakladı "İstersen bunu sana daha sonra yalnızken söyleyeyim..."

Ben de bir an durdum. Sonra diğerlerinin bana dönük gözlerini görünce "A-a? Ne var ki? Söyle söyle zararı yok." dedim.

Hala bana bakarken başımı sallayarak onu konuşması için teşvik ettim.

Sonra biraz çekinerek gülerken "Rain..." dedi. Gözlerini camdan dışarıya odakladı. "Orada sana bakarken gülüp duruyordum çünkü sen Hisoka'dan hoşlanıyorsun ve istemeden de olsa çok belli ediyorsun..."

Hunter×Hunter x Reader (Hisoka x Reader)Where stories live. Discover now