54. Bölüm

5.1K 235 94
                                    

Okuyucularım için uzun bir bölüm okurken bıkabilirsiniz:)
***
Benim bedenimde bir iz olabilirdi. İçimde tuhaf bir heyecan vardı. O yüzden hemen odama gelip kapıyı arkamdan kilitledim ve kendimi soymaya başladım.

Tamamen çıplak bir sekilde olunca aynadan kendime baktım. Vücudumda herhangi bir iz yoktu.

Bu canımı sıkmıştı. Ben bebeğime ait bir şey istiyordum. Üzgün bir şekilde kıyafetlerimi giymeye başladım. Bebeğimden kalan bir şeyi çok isterdim. Ona ait bir şey... Düşüncesi bile çok güzeldi. Seni koruyamadığım için özür dilerim. Her şey daha farklı olabilirdi. Benim için umut yoktu. Çürümüş bir bitkiydim zaman geçtikçe ölüyordum.

Her yanım enkaz doluydu. Duygularım karmakarışıktı. Şiddetli bir şekilde kapı çalıyordu. Düşüncelerimle yalnız kalmak istiyordum. Yatağıma girip örtüyü üzerime çekip uyumak istiyordum.
Çalan kişi gidecek gibi değildi. Yorgun adımlarla gidip kapının kilidini  açtım. Enisi gördüğüm zaman bir süre duraksadım. Onun burada ne işi vardı?

İçki kokuyordu! Bana yaklaştı ve birdenbire sarıldı. Onu itmek istedim ama yapamadım sadece put gibi durdum. Hiçbir şey diyemedim. Benim ona sarılmaya ve omzunda ağlamaya çok ihtiyacım vardı. Bunu  Yapamazdım!

Sessizliğimin en büyük nedeni oyken onu hayatıma tekrar alamazdım. Bana baktı bir şey dememi bekliyordu.

Bazen kelimeler susar gözler konuşurdu.

Enisin gözleri dolmuştu ama ağlamıyordu.

"Be... Bebeğimiz... bebeğimizi nasıl kaybettin?" Diye sordu. Sesi kötü gelmişti.

Enis bunu nerden öğrenmişti? Ah Elif!
Bu konuyu seninle şiddetli bir şekilde konuşacaktım.

Enis bunun için üzülmüş müydü?

Ben İçeriye geçince o da arkamdan gelmişti. Yatağın bir köşesine geçip oturdum.

Bir yerden başlamam gerekiyordu.
Derin bir nefes aldım.

"Ben bu haberi sana söylemeyi çok istedim zindanda kaldığım zaman hamile olduğumu öğrendim. Gözlerim seni aradı ama sen hiç gelmedin."
Gelseydi...
Her şey farklı olur muydu? Sesim titriyordu.

Devam edebilirsin!

"Elif ve ben tek biliyorduk. Kimseye hamile olduğumu söylememesi için Ondan rica ettim. Mahkeme beni tutuklamaya karar verdi."

İki ay zindanda kalmıştım.
Bu sürede hiç enis yoktu.

"Zaman çabuk geçti iki ay boyunca bebeğimle o zindanda kaldım. Bu süreçte ona çok alıştım. Onunla ilgili hayaller kurdum. İsim bile düşündüm. Sürekli onunla sohbet ediyordum."

Bu anı tekrar yaşıyormuş gibi bedenim titredi.

"Sen gelmedin ama ben sana geldim." Dudaklarım titremeye başladı. Her an ağlayacak gibiydim.

"Sana geldiğim ilk günü hatırlıyor musun? Elin yanıktı. Gelip fularımla sarmıştım."

Enis sadece olumlu anlamda kafasını salladı.
"Sadece bana baktın hiçbir şey demeden hemen gittin. O an çok kırıldım ama kendime geldim."

O gün yaşananlar onun suçu değildi. Benim suçumdu. Ona gitmeseydim bebeğim şimdi hayatta olacaktı.

" O gün ben çok dalgındım. Neden bana böyle kötü davrandığını sorguladım. Aptal gibi kendimi suçlamaya başladım. Bir yerde bir hata mı yaptım? Neden Enis bana böyle karşı değişti?"

Ses tonumu yükseltmeye başladım.

"Yatakta işi bitince beni bırakmaz Dedim. Enis öyle biri değil dedim.  Kafamın içinde bir sürü şey vardı! merdivenlerden düştüm. Bebeğim öldü! O gün sana bu haberi verebilseydim belki şuan yanımızda olurdu! Ama sen beni görmek istemedin! Enis sen artık benim için bir şey ifade etmiyorsun.
Seni bir daha görmek istemiyorum" dedim.

ATEŞİN VARİSİWhere stories live. Discover now