50. Bölüm

4.8K 258 65
                                    

Bize hangi acının geleceğini bilmiyorduk. Mutlu olduğumuz bir anda ağlayabilirdik. Aslında nefes aldığımız sürece umut vardı. Benim içinde olacak mıydı?

Ben bu okula mahkum olmuştum. Aynadaki yansımama baktım. Almira keskin çökmüş bir durumdaydı.

Göz altlarım morarmıştı. Bedenim biraz daha zayıflamıştı. Hergün ölüme daha çok yaklaşıyorum.

İyi olmayı çok isterdim. Bazen istediğimiz şeyler olmuyordu. Yaşayan bir ölüyü canlı tutabilir miydiniz? Ben burada ne düşünüyorum!
Yapmam gereken bir sürü işim vardı.

Yerleri pas pas etmem gerekiyordu. Koridora çıktım. Temizlik malzemelerini almak için alt kata indim. Kafamı sürekli meşgul etmem gerekiyordu. Yolda aklıma geçmişim geliyordu.

Kucağımdaki kırmızı sepete bir sürü temizlik malzemesi koymuştum. 
***
İşim bittikten sonra belimi tuttum.
Her yeri çok dikkatli temizliyordum. Bir tane bile leke kalmamalıydı.

Kafamı kaldırdığımda Enis bana bakıyordu. Elime kovamı alıp bir yabancıymış gibi hiç yokmuş gibi onun yanından geçtim.

"Siktir!" Diye bağırarak konuştu.

Acı çeken sesi umrumda bile değildi.
Eskiden olsaydı acsının geçmesi için elimden geleni yapardım.

"Dur!" Dedi.

Adım atamadım. Bana doğru geldiğini hissediyordum. Elini bana gösterdi.

"Bir şey yapmayacak mısın?" Diye sordu. Cevap vermedim. Niye burada duruyordum ki?

Yoluma devam edeceken kolumdan tutup kendine doğru çekti.

"Lanet olsun! Bana böyle bakmayı kes!"

Sinirli bir şekilde nefes alıp veriyordu.
Yaralı olan elini havaya kaldırdı.

"İki yıl önce ben elimi yakarken gelip bakmıştın! Hata boynundaki fuları bile bağlamıştın. Ne değişti?"

Kolumu yavaş bir şekilde çektim. Bazen bir şey demenize gerek yoktu. Bakışlarınız yeterdi!

Bizi bu hale getiren Enisti! Aşk insanı ne kadar salak yapıyormuş. Bana ihanet etmesine rağmen onun canı yanıyor diye endişelenip yanına gitmiştim. Yaralı elini öflemiştim acısı geçsin diye.

Ne kadar kırgın olsanız bile sevdiğiniz insana bir şey olunca dünyanız yıkılıyordu. O an sadece onun iyi olmasını istiyordum.

Yaşadığımız her şeyi unutmuştum. Sadece o iyi olsun istemiştim. Yaralasa bile aşk güzeldi. Ben artık hiçbir duygu hissetmiyordum. Bebeğimi kaybettikten sonra çok şey olmuştu Bu sefer Enis benim için gerçekten bitmişti.

Değişen tek şey ona karşı duyduğum duygularım olmuştu.
***
Her yer mis gibi kokuyordu. Odama gelince etrafa bir göz attım. temiz olmasına rağmen tekrar temizledim.

Kapı çalınca gidip açtım gelen Ahsendi.

"Şey Enis bey çağırıyor..."
Olumlu anlamda kafamı salladım.
Beni bu aralar fazla çağırıyordu. Derdi neydi Bilmiyorum ama bu durumdan çok rahatsız olmuştum. Sinirli bir şekilde odasına gittim. Beni incelemeye başladı.

Birazdan işin bitecek ve buradan gideceksin.

"Masamda tek bir toz bile görmek istemiyorum." Dedi düz bir sesle.

Sessiz bir şekilde onayladım. Ona hizmet etmek hata görmek canımı sıkıyordu.
Onun yüzünü bir daha görmek istemiyordum. Her masalın bir sonu vardı. Benim masalımın kahramanı enis değildi.

ATEŞİN VARİSİWhere stories live. Discover now