yavaş kardeşim [taekook]

33

Bu bolum Jimin ve Yoongi hakkinda olacak bitsinler de bizimkileri se-

Jimin

Kelepçeli bileklerimize bakarak bir çözüm yolu düşünmeye çalışmıştım. Ama yanımdaki kişi düşünmemi engelliyordu.

"Odasına bakalım belki anahtarı buluruz." dedim kuru bir sesle. Aslında bunun bitmesini istemiyordum. Kelepçe yüzünden eski uzaklığımız gitmiş,bedenlerimiz yakın duruyordu. Kokusu ciğerlerime dolarken gözlerim sızladı.

"Aynen." dediğinde yutkundum. Bunu,saçma da olsa,reddetmesini istemiştim aslında. Onu takip ederek odaya girdiğimde birlikte aramaya baktık.

Çekmeceleri karıştırırken gördüğüm birkaç paket kondomla kızarmıştım. Rezil herifler...

Diğer çekmecelere de baktığımızda bir şey bulamamıştık. Sonunda pes edip yatağın aşağısına oturduğumda,elim havada kalmıştı.

"Ne yapıyorsun?" dedi Yoongi hafif sert bir tınıyla.

"Yorgunum zaten,aramak bir işe yaramayacak kocaman ev. Onların gelmesini beklemek en mantıklısı." dediğimde çenesi gerildi.

"Bu kadar mı rahatsız oluyorsun benden?" dedi yorgun bir şekilde.

Anlamaz bir bakış attığında ağlamamak için yutkundum.

"Özür dilerim Yoongi,merak etme seni zorla öpmeye çalışmayacağım."

Beni mutsuz ediyordu. Çok fazla kırıyordu ve asla anlamıyordu.

"Saçma sapan konuşma." dedi sadece.

Sesimi çıkarmadığımda yanıma oturmak zorunda kalmıştı. Koca yatak varken onun yanında yere oturmuş,sırtımızı yatağa vermiştik.

"Senden rahatsız olmuyorum." dedi dakikalar sonra.

"Tamam." dediğimde başını geriye attı.

"Tam tersi yanımda olmanı seviyorum."

"Seviyordun,hyung. Artık sevmediğini kendin söylemiştin." dedim acıyla.

"Öyle demedim." dedi kaşlarını çatarak.

"Ona getirdin ama."

"Jimin,canım çok yanıyor." dediğimde yutkundum. O tavanı izlerken beyaz boynu açıkta kalıyordu,siyah tutamları geriye düşmüşken güzelliğine binlerce göz yaşımı feda edebilirdim.

"Benim de." dedim sonunda.

"Seni severken,bana yabancıymışım gibi davranman canımı çok yakıyor. Biz öpüşmeden önce ben sandım ki öpüştükten sonra sevgili oluruz,ne bileyim o olmasa da olur ama en azından seni tekrar da olsa öpeceğim sanmıştım. Yanılmışım." dedim. Boğazım ağrıyordu,ağlamak istiyordum.

"Jimin,biz kardeşiz." dedi acıyla.

"Değiliz Yoongi,anla artık. Biz aynı kanı dahi taşımıyoruz,bize neden bunu yapıyorsun?" derken sesim titremişti. Sol gözümden akı hemen sildim.

"Aynı kanla mı oluyor bu işler? Daha birkaç yıl öncesine kadar kardeş gibi değil miydik?"

"Gibiydik,kardeş değildik. Ben.." Sustum. Bunu itiraf etmem onun anılarında ki kardeş figürünü yıkacaktı.

"Sen ne?"

"Ben seni seviyorum. Önceden olduğumuz gibi olamayız artık." dedim.

Ardından ayağa kalkarak ona baktım.

"Taehyung'u arayalım. Aramızı düzelttiğimizi söylersek şunu çıkarırlar." dediğim gibi arkamı döndüm.

Ama Yoongi'nin ayağa kalkmadığını fark edince ilerleyememiştim.

"Jimin.." dedikten sonra aniden çekilmemle onun üzerine düşmüştüm. Sağ bacağım bacaklarının arasındayken,onun ki ise benim bacak arama girmişti. Elimle yataktan destek alarak çarpışmaktan son anda sıyrılmıştım.

"Yalan söylemek istemiyorum." dedi kedi gibi bir tınıyla.

"Ne yapmam gerek hyung? Düzeltemeyeceğimiz bir konu bu."

"Düzeltmeliyiz." derken eli yanağımı kavramıştı.

"Yapma." Cayır cayır yanıyordum.

"İşte bunu yapma. Bana bağlılığın yüzünden benden kopamıyorsun biliyorum,ama birbirmizi terk etmemek için beni seviyormuşsun gibi yapma."

"Seni zaten seviyorum Jimin,çok seviyorum."

"Kardeş gibi seviyorsun ama." dediğimde gözleri sulandı.

"Çünkü bana bunu sen öğrettin." dediğinde kaşlarım çatılmıştı.

"Ne demek bu?"

"Yanındaki kişilere,herkese anlattığın bu değil miydi? Kardeşin olduğum."

"Hyung.." derken ölecek gibi oldum.

Bunu yapmış olamazdı değil mi?

"Hyung ben yıllardır seni seviyorum,aşk anlamında."diye ekledim sonuna.

Gözlerindeki yaşlar yüzüne düştüğünde,şaşkınlıktan ağzı açılmıştı.

"Nasıl?" dedi sadece.

"Öyle işte."

"Ben de,sanırım." dediğinde yutkundum.

"Jimin ben artık kardeşin olmak istemiyorum. Ama hep öyleydim,nasıl sıyrılacağım bundan?" derken başını karnıma yaslamıştı.

"Cidden olmak istemiyor musun?" dedim. Her an 'şaka' diyebilirdi.

"Cidden."

Bu sözü üzerine başını kaldırıp geriye atmasını sağladım. Yatağa düşen başıyla saçları alnını açık etmişti. Defalarca yutkundum,bu sefer boğazımdaki düğümü geçirmek için değildi.

Yüzüne eğilip yumuşak dudaklarla buluştuğumda gözlerimi kapattım. Yavaş bir şekilde onu öpmeye başladığımda,işin içine dil gitmişti. Dilim ağzının içine girdiğinde ikimiz de inledik. Hızlanan öpüşümüz  tutkuyu tetikliyordu.Yanağını okşayarak öpmeye devam ettim onu.  Bundan sonraki ilk işim iliğini kurutmaktı.

**
Oyş

sewgi