30

11.2K 844 449
                                    

Jimin

Kasvetli koridoru geçerek caddeye açılan balkona çıktığımda Yoongi,demirliklere yaslanmış dudaklarının arasına bir sigara sıkıştırmıştı.

Derin nefes aldığında yanakları içine çöktü. Kapı sesinden geldiğimi anlasa bile gözlerini gelip geçen arabalardan ayırmadı. Beyaz tenine yansıyan ışıklar onu çok daha güzel kılıyordu. Hızlanan kalbimle yutkundum. Ona bir adım attığımda,

"Derdin ne senin?!" diye kızdım hemen. Tamam,söylemek istediklerim çok farklı şeylerdi ama ağzımdan bunca zaman dökülen zehirleri bir anda bala çeviremiyordum.

Gözleri sakince beni bulduğunda kırmızı dudaklarını araladı ve dumanı serbest bıraktı.

"Neymiş derdim?" dedi benim aksime sessizce.

"Tavırların." sustum. Her zamanki gibiydi.

"Her zamanki gibi?" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Olmasın." derken sesim çatlamıştı.

"Köpek gibi davranma artık bana. Ulan dışarıda gördüğün bitli yavru köpeğe bile merhametlisin. Bana gelince şeytandan farkın kalmıyor."

"Öyle mi?" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Bunların hiçbir anlamı yok değil mi senin için?" dediğimde başını salladı.

"Beni o gün hiç öpmemeliydin Jimin." dediğinde sanki defalarca bıçaklanmış gibi yalpaladım. O zamandan bu yana ilk kez konuşuyorduk bunu.

"Sana eski Jimin'im olarak bakamıyorum ki ben." derken sesi titredi. Sigara tutan elini biraz salladı ve demirliğe tutundu.

"Neden? Orada tek başıma değildim sen de beni öptün." dediğimde avucunun içiyle gözünü ovuşturup güldü.

"Keşke öpmeseydim." diyerek beni daha fazla kırdı.

"Senden iğrenmiyorum. Ama ben seni kardeşim olarak o kadar çok seviyordum ki şu anda sanki birbaşkasına bakıyor gibiyim."

"Özür dilerim." dedim gözümden süzülen yaşa aldırmadan.

"Özür dilerim." diyerek yanağımda ki yaşı sildi. Ve usulca geçti gitti yanımdan. Kapının sesini duyduğumda yere çöktüm. İçimdekiler de benimle çökmüşlerdi. Çok acıtıyordu.

**
Yoongi

Balkondan ayrıldığımda kurumuş boğazımı rahatlatmak için mutfağa gittim. Masada oturan Namjoon'a aldırış etmeden musluktan suyu doldurup içtim. Ağzımı silerken,

"Salaksın." diyen Namjoon'a anlamazca bakmıştım.

"Ne?"

"Of malsın yemin ederim." dedi bana acırmış gibi bakarken.

"Ne diyorsun lan?" dedim sinirlenerek.

"Beyin nakli ol." dediğinde bardağı düşünmeden ona fırlattım.

"Sinirimi bozma benim!"

Bardak başının yanından geçip duvara çarptıktan sonra büyük bir gürültüyle kırılmıştı.

"RUH HASTASI MANYAK NASIL BANA BARDAK FIRLATIRSIN!"

"BANA HAKARET EDİP DURMA!"

"DELİ OLMAYANA DELİ DENMEZ PUŞT HERİF!" diye haykırdığında alnımı ovuşturarak boşvermeye karar vermiştim.

"O bardak annemin en sevdiğiydi." duyduğum sesle Taehyung'u gördüm.

"Şu an önemli olan bardak mı Tae? ÖLECEKTİM!"

"Bardak.." diye sızlanan Taehyung onu umursamamıştı bile. Başımı sallayarak mutfaktan çıktım.

Akıllı insan görmek istiyordum artık.

**
zort ne alaka

yarin sozlum var size bolum yaziyoeum

Bİ SEY DİCEM EFLADA FALAN EN AZ 600 KELİME YAZIYORDUM VE KISA GELİYORDU AMA HURADA MAX 300 ??? TEXTİNG DİYE GLAİNA

yavaş kardeşim [taekook]Where stories live. Discover now