29- itiraf

3.6K 168 61
                                    






#silver star
Put your hate on me
Here comes the rain again -Hypnogaja

Yap-Bozma







Yap-Bozma

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.





🪐








Görünenin ardında sandığımızdan daha büyük bir bela yatar. Daha büyük bir güzellik, daha büyük bir mucize belki de.

Asır bana bunu öğretti.

Onun bir sahtekar olduğunu, bana zarardan başka bir şey getirmeyeceğini düşünüp onu hasta zihinli ilan ederken olduğum kişinin gözleri şu anki kadar açık değildi.

Belki de kör.

Bunu hiçbir zaman bilemeyecektim. Bildiğim, gördüğüm tek şey değişmeye başladığımdı. Onu ilk tanıdığımda olan o hırçın Şafak, artık bana uzak bir köşede durup gözlerini üzerime dikerek sessizce beni izliyordu. O soluk bir görüntüdeyken ben renklerle kuşatılmış gibiydim.
Beni daha iyi birine dönüştürdüğü kesindi.

Ben kimsenin ağladığında sırtını sıvazlayacak biri değildim. Dilim teselli sözcüklerine kapalıydı. Kalbim kapalı kapılar ardında can çekişiyordu. Şu ana dek. Bana sevginin insanı değiştirebildiğini kanıtladı. Bundan daha önemli bir ispatın olduğuna inanmak istemiyordum.

Şimdi o kötüyken kötü hissetmeye başlamam, o iyiyken girdiğim karanlıktan çıkmam bir tesadüf değildi. Onun hayatıma girişi gibi bir tesadüf...

"Romantik okumayı hiç sevmedim." Diyerek dağıttı dikkatimi. "Papaz Lev'in bana okuduğu Barnabas İncilini o zamanlar tamamen anlayamasam da İsa'nın kıyamet günü kehanetleri ilgimi çekmişti."

Gözlerimi karşımdaki uçurum manzarasından çekip ona çevirdim ve kaşlarımı kaldırdım merakla. "Ne vardı o kehanetlerde?"

"Söylediğine göre ilk gün güneş katran kadar kararacak, ikinci günse kana bulanan ay, kandan bir yağmur yağdıracakmış. Üç-"

"Bunlar da ne böyle?" Sözünü kestim. "Bunları okurken kaç yaşındaydın?"

"Henüz dokuz olmamıştım."

Ağzım bir o, şeklini aldı. "O yaşlarda bir çocuğun psikolojisini bozmaz mı bu?"

Asır ruhsuz bir şekilde gülümsedi. "O yaşlarda neler yaşadığımı bilsen-" sustu. Kaşlarımı kaldırıp merakla ona baktığımda gözlerini kaçırıp dudaklarını ıslatıyordu.

Bunları hâlâ hatırladığı gerçeği...

"Unutmak mümkün olsaydı sana her ne yaşadıysan unut derdim." Dedim. "Ama ne yazık ki..."

Sustum.

Keşke bu mümkün olsaydı.

İzlediklerimi ben bile unutamamıştım. Yaşayan biri nasıl unutabilirdi?

YAPBOZMA (+18)Where stories live. Discover now