1. BÖLÜM KAPUZ

875 121 561
                                    

İlk hikayem...
Merhaba, bu kitapta her insanın kendinden bir şey bulmasını ve ona sıkıca sarılmasını temenni ediyorum. Kimi yerde duygular denizinde boğulup, kimi yerinde ise gülümsemenin de ötesine geçeceksiniz.
mutlu okumalar...

Başlama tarihi: Nisan 2022

Kar taneleri usul usul ağaç dallarına dokunmayı nasıl beceriyordu? Etrafa o muhteşem sessizliği huzurla birleştirip nasıl sunuyordu? Kapuz kasabası kar taneleri ile adeta dans ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kar taneleri usul usul ağaç dallarına dokunmayı nasıl beceriyordu? Etrafa o muhteşem sessizliği huzurla birleştirip nasıl sunuyordu?
Kapuz kasabası kar taneleri ile adeta dans ediyordu. Her mevsim ayrı bir güzel bu kasaba. Sanki tüm mevsimler onun içindi. Ormanın tam içine kurulmuş küçük bir kasaba. Etrafı sık ağaçlar ile kaplı, yeşil ile mavinin sarmaladığı bu yer hayallerde yer edinecek bir kasabaydı. Taşlardan evleri ve her evin yemyeşil bahçesi bulunurdu. Bazı evler istisna tabi, ağaçlardan pek haz etmeyenlerde vardı. Taşlı yolları, küçük pencereleri örten renkli perdeleri ve sokaklarda oynayan yaramaz çocuklar... Tabi bununla da bitmiyor. Yüzü asık insanlar, ton ton dede ve nineler ve daha nicesi. Kasaba küçük olsa da içinde yaşayan insanlar çok çeşitliydi.

Bu kasaba da bir aile vardı. Yıllardır mutsuz ve aksi olan bir aile. Tegan ve Reya çiftinden bahsediyorum. Tegan, kısa boylu ve tombul bir insandır. Hafif dalgalı saçları ve çekik gözleri ile Reya'yı etkilemeyi yıllar önce başarmıştı.
Reya ise dağınık ve gür saçlara sahipti. Üzüntüsü ve öfkesi ile saçları daha da bir kabarırdı. Yuvarlak gözleri ve büyük yanakları yüzüne çok yakışıyordu.

Tegan ve Reya altı yıldır evlilerdi. Birbirlerini severek evlenmişler ama sevgileri eksik olanı bir türlü dolduramıyordu. O eksik parça, bir çocuktu. Yıllardır evlerine bir çocuk neşesi uğramamıştı. Bu eksiklik gün geçtikçe etkisini arttırmayı başarıyordu.

Tegan ve Reya çifti geceler boyu dua ediyordu. Gözyaşları bir tohumu bile çimlendirebilirdi. Üzüntüleri, öfkeye dönüşüyor; etraflarında ne kadar çocuklu çift varsa hepsinden ölesiye nefret ediyorlardı. Kasabada bulunan aileler de bu çiftte karşı ölesiye nefret besliyorlardı. Kasabalının bu çiftten nefret etmek için çok sebebi vardı. Biraz dengesiz bir çiftti. Ne yapacaklarını önceden kestirmek çok zordu.

Bir gün Reya bahçede dökülen yaprakları temizlerken, komşunun çocukları da bahçe duvarının ardında saklambaç oynuyorlardı. İçlerinden en küçüğü Tan, bahçe duvarına tırmanıp, Reya'nın ayaklarının önüne düşüvermişti. Reya karşısında duran çocuğu görünce, öfkeden koca yanakları kızarmış, gözleri kan çanağına dönmüştü. Tan, Reya'dan korkmuş olacak ki olduğu yerde kalakalmıştı. Kendisinden daha büyük olan bu kadın, gözüne adeta bir dev olarak görünmüştü. Korkudan sesini çıkaramıyor sadece gözlerini yaşlarla doldurmak ile yetinmişti. Reya, çocuğu kıyafetinden tutup yere fırlatmış ve tekmelemeye başlamıştı. Kalın ve öfke dolu sesi ile de çocuğa bir daha bu bahçeye gelmemesi gerektiğini söylemişti. Tan her tekmede daha çok ağlamış ve sesi Kapuz kasabasını inletmişti. Seslere ilk, kocası Tegan gelmişti. Hemen Reya'yı kolundan çekmiş eve kilitlemişti. Her hafta mutlaka Reya ve çocuklar arasında bir sorun olurdu. Tegan artık tecrübe kazanmıştı. Tegan, Reya'yı eve kilitleyince yerde yatan çocuğu kucaklayıp bahçeden dışarı çıkarmıştı. Ve Tan'a kızarmış gözlerini dikip, kaşlarını da çatıp konuşmaya başlamıştı: "Ben size daha kaç kere diyeceğim? Reya teyzeniz sizin o bacaklarınızı koparır. Bir daha sakın bahçeye atlama evladım. Eğer o koparmasa ben koparırım. Anladın mı beni?"

SAFİR Saklı Diyar (BİTTİ) Düzenleniyor ★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin