Yine yeni yeniden

135 14 4
                                    

Yorgun ve bol ağlamalı geçen gecenin ardından pazar gününü evde sessizce geçirmeye karar vermişlerdi. Kiyoomi Atsumu'nun kucağına uzanmış koltukta yatarak film izliyorlardı. İkisinin de filme odaklanmadığı her hallerinden belli oluyordu.

Atsumu kucağında yatan adamın saçlarını okşarken konuşmaya başladı. "Buraya taşındığımız ilk günü hatırlıyor musun?"

"Sence o günü unutmama imkan var mı?" kafasını kocasının göğsünden kaldırmadan yanıtladı. "Yorulunca akşam arabayla yıldızları izlemeye gidelim diye tutturmuştun."

"Kötü mü demişim, bir sürü yıldız kaymıştı o gece."

"İkimiz birden arabanın üstüne çıkınca ağır gelip kaportayı çökertmiştik. Tabii sanayide tamircilerle sen uğraşıp durmadın." kafasını yukarı kaldırıp gözlerinin içine baktı. "Öncesinde de içkiyi fazla kaçırdığın için kafan hafiften gitmeye başlamıştı. Bari şu adamı eve götüreyim dedim. Arabanın camından dışarı çıkıp 'Ben bu adama aşığııım' diye bağırıp durdun tüm yol boyunca. Gece gece bi yandan seni arabanın içine sokup susturmaya çalışırken bi yandan da arbayı sürüyordum." hafifçe kıkırdadı.

"Ne var sana olan aşkımı herkes bilmeyi hak ediyor."

"Çok kötüsün Atsumu. Ben nasıl hâlâ seninle birlikteyim."

"Bilemiyorum onu 'Evet' derken düşünecektin." saçını okşadığı elini kaldırıp parmağındaki yüzüğü gösterdi.

"Haklısın ben hatayı orda yaptım sanırım."

"Yaa tabii, en büyük hatan o değildi. Şurda yatan küçük şey var ya heh işte her şey onunla çıkmaza girdi. Artık sonsuza dek birlikteyiz küçük hanım için." Koltuğun yanındaki pusetin içinde yatan bebeği kastediyordu.

Kiyoomi derin bir iç çekti. "Sence biz onun için yeterli olabilecek miyiz?"

"Hadi ama senin gibi birisinin çocuğu olmak için nelerimi vermezdim biliyor musun? Biraz büyüsün prensesler gibi yaşatırsın. Hem şımartmazsın hem de sevgiden mahrum bırakmazsın. Ayrıca benim gibi kavga edeceği bir ikizi de yok şansına."

"Ayy iyi ki ikizi yok. İkiz doğurduğumu hayal bile edemiyorum. Annene olan saygım ve hürmetim iki katına çıktı."

Bu sözler üzerine birlikte kıkırdadılar. Hâlâ göz gözeydiler. "Senin hakkında en çok neyi sevdiğimi biliyor musun?" Kiyoomi sordu.

"Bacaklarım." Atsumu hiç düşünmeden cevapladı. Bu cevap üzerine ikisi de kahkahaya boğuldu.

"Evet, ben de tam onu diyecektim."

Kiyoomi kafasını geri kaldırdığı yere koydu. "Tanıştığımız günden beri bana iyi geliyorsun. Seninleyken kendimi güvende hissediyorum. Bana sarıldığın zaman sanki etraftaki herkes yok oluyormuş da dünyada sadece ikimiz kalıyormuşuz gibi oluyorum. Bir yandan da bütün bunların bir rüya olmasından ve uyanmaktan korkuyorum."

Atsumu okşadığı saçtan bir tutam tutup çekti. "Aov. Acıdı."

"Demek ki bir rüya değil korkmana gerek yok." Atsumu kucağındaki adama daha da sıkı sarıldı. "Ben varken hiçbir şeyden korkmana gerek yok. Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz. Hem artık üç kişiyiz. Tam anlamıyla bir aileyiz."

"Atsu?"

"Hmm?"

"Seni seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum Miya Kiyoomi."

*

"Spora başlamak fena bir fikir değilmiş aslında. Kaslarım geri gelmeye başladı." Kiyoomi takıma geri dönmeye hazırlanıyordu bunun için de spor yapmaya başlamıştı.

bir sen bir ben bir de bebekWhere stories live. Discover now