bir sen bir ben bir de bebek

çift çizgi

Atsumu'nun 32. yaş günüydü. Takım arkadaşları ve ailesiyle kutlamak için dışarıya yemek yemeğe gitmişlerdi. Herkes bir şeyler içip gülüşüyorlardı.

Atsumu bardağını doldurmak için şişeye uzandı. etrafına şöyle bir bakınca her şeyin ne kadar da çok değiştiğini fark etti. Liseden beri tanıdığı kişiler bile artık bambaşkaydılar. Geçmiş günleri düşünüp iç çekti. Ulusal maçlara çıktıklarında hissettiği heycanı, Kiyoomi'yle birlikte geçirdikleri ilk geceyi, MSBY'ye katıldığı ilk günü, Akihi'nin doğumu... Her şeyin üzerinden çok uzun zaman geçmiş gibiydi.

Kendi bardağını doldurunca şişeyi kocasına doğru uzattı. "İçecek misin biraz daha?"

"Yok sağ ol içmeyeyim ben bugün."

"Hadi ama Omiii, bugün benim doğum günümmm. Ne olur biraz eğlensen?"

"Seni eve tek parça halinde götürecek birisine ihtiyacın var. Ayrıca sen de fazla abartma sabaha kadar kusmanla uğraştırma beni."

"Bari doğum günümde beni sev be adam!" Kiyoomi kocasının bu lafına gülümseyip elini karşısındaki adamın yüzüne götürdü. Yavaşça kendine çekip dudağından küçük bir öpücük aldı.

"Mutlu musun şimdi doğum günü çocuğu?"

Atsumu kızarmış yanaklarıyla başını aşağı yukarı sallayarak onayladı. Liseli bir çocuk gibi davranıyordu.

Hemen hemen tüm gece bu şekilde gülüşerek geçmişti. Herkes hediyelerini vermiş artık eve gitme vakti gelmişti.

Atsumu ve Kiyoomi arabaya binmişlerdi. Tabii ki Kiyoomi şoför koltuğundaydı. "Omi şu saate bak, saat daha on. Eskiden sabaha kadar partilerdik yaşlandık resmen."

"Evet aslında haklısın ama yapacak bir şey yok evde seni bekleyen küçük hanımın umrunda değil senin partin."

"Omi?"

"Efendim?"

"Teşekkür ederim."

"Niçin?"

"Her şey için. Hayatıma girdiğin ve her şeyi tek dokunuşla güzelleştirdiğin için. Hayatıma renk kattığın için. Hayatımdaki en iyi hediye olduğun için."

"Ne kadar yaşlansan da şu flört yeteneğini nasıl asla kaybetmiyorsun?" Kiyoomi henüz arabayı çalıştırmamıştı. Arabanın ön camından yansıyan sokak lambasının ışığı yüzüne vuruyordu, yanaklarının kızardığı az da olsa görülüyordu.

"Bilmem. Bu da benim süper gücüm." Atsumu her zamanki flörtöz gülüşünü takınmıştı suratına.

"Sana son bir sürpriz hediyem daha var." Kiyoomi Atsumu'nun önündeki torpidoya eğilip uzandı.

"Wow wow Omi-Omi . Eve gidene kadar bekleyemedin mi?"

"Gerizekalı, pipine bi sahip çık şurda bir şey yapmaya çalışıyorum." Torpidodan çok dda büyük olmayan bir hediye paketi alıp doğruldu.

"İçerde hediyeni vermiştin, niye ikinci bir hediye aldın ki? Hiç gerek yoktu."

"Bi sus da aç şunu." Kiyoomi belli etmese de heyecanlanmıştı.

Atsumu elindeki hediyenin kapağını açtığında içinden bir bebek kıyafeti çıkarttı.

"Ee bu Akihi'nin değil mi? Ne alaka anlamadım."

"Sence bu Akihi için biraz fazla küçük değil mi?"

Kiyoomi doğru söylüyordu. Elinde tuttuğu zıbın gerçekten de çok küçüktü ve üstündeki bedende 0-3 ay yazıyordu. Şaşkınca kutunun içine bir kez daha baktı. İçinde bir tane de çubuğumsu bir şey vardı.