Şeftali

230 17 169
                                    

"Annecim iyi olacağınıza emin misiniz? Bak kocan doğurdu doğuracak, karnı burnunda, gelip yardım edeyim."

"Miyaların en güzeli, hiç gerek yok. Daha doğuma 10 günden fazla var, ev işlerini de yapıyorum ben zaten. Her şey kontrol altında. Zaten Osamu'yu sürekli kontrol etmesi için gönderdiğini fark ettim. Sen kendine dikkat et yeter benim için."

"Tamam sen öyle diyorsan. İkinizi de çok öpüyorum, dikkat edin kendinize."

Atsumu'nun annesi 2 günde bir arıyordu. Başka şehirlerde yaşıyor olmanın dezavantajı da buydu. Birbirlerini ne kadar özleseler de telefonla yetinmek zorunda kalıyorlardı.

Bir ikiz annesi olarak tek başlarına ne kadar yorucu bir durumda olduklarını biliyordu. Bu yüzden de yüreği el vermiyordu sürekli yardım teklif ediyordu.

"Annem seni çok öpüyormuş Omi."

"Gelecek miymiş? Öyle konuştunuz sanki."

"Gelmek istediğini söyledi ama daha doğuma da çok var gelip burda kendini yormasını istemiyorum. Biliyorum gelince her işe kendi koşturacak. Bebiş doğunca gelir."

"İyi demişsin."

"Buz devri izleyelim mi?"

"Ne o şimdiden çocuk filmlerine alıştırma mı yapıyorsun?"

"Sanki sen hiç oturup Arabalar serisinin hepsini izlememiş gibi konuşuyorsun ya, deli oluyorum."

"Ben hızım. Kaçaov."

"Öylesin Omi, mısır ister misin? Patlatayım."

"Olurrr."

Atsumu mısır patlatmak için mutfağa gitti çok uzun sürecek bir iş değildi. Ancak minik fındık filmleri duyunca heyecanlanmış olacak ki fazladan hareketlenmeye başlamıştı. Birkaç saattir biraz da ağrı yapıyordu ama doğum yakın olduğu için normaldir diye düşündü Kiyoomi.

Atsumu mısırı hazırlayıp kocasının yanına geldi. Mısır dolu tabağı uzatıp oturdu. Hamile adam bacaklarını kocasınınkilerin üzerine uzattı.

Filmin henüz ilk yarım saatini izlemişlerdi fakat Kiyoomi'nin ağrısı gittikçe artıyordu.

"Omi, iyi misin?"

"Mhmm biraz ağrım var sadece ama geçer birazdan."

Atsumu filmi izlemeye devam etti. Çok geçmemişti ki Kiyoomi'ye tekrardan sancı vurmuştu ama bu diğerlerinden daha ağırdı.

"AAGGHHKK."

"Omi, ne oluyor iyi misin?"

"Şeftali."

"Ne?" Atsumu şok olmuştu. Daha doğuma süre vardı. Kocası doğuruyor olamazdı, değil mi?

"SİKTİĞİMİN FİLMİNİ İZLEMEDİN Mİ? ŞEFTALİ DİYORUM, BEBEK GELİYO!!! "

"Ohh, t-tamam sakin ol, nefes al. Derin nefes al, ben burdayım."

"Atsumu başlatma nefesini git içerdeki çantayı al ve beni hastaneye götür. Ağhhhh."

Atsumu kendisini toparlayıp odalarındaki acil durumlar için hazırladıkları doğum çantasını ve arabanın anahtarlarını aldı.

"Prensim, sakin ol her şey yolunda. Arabaya gidelim hadi." kocasının koluna girip destekleyerek zor da olsa arabaya binebildiler.

"Çok iyisin bebeğim. Şimdi ben seni hastaneye yetiştireceğim. Sen nefesine odaklan. Hani bana okumuştun ya oradakiler gibi yap. "

" Atsumu, huffff, nefesini, AĞHH, nefesini siktirtme. Hah hah, Hızlı sür şu arabayı, beni bıraaağğkkk." her kelimesinin arasında derin nefesler alıyor ve arada acıyla bağırıyordu.

bir sen bir ben bir de bebekWhere stories live. Discover now