Derin bir nefes aldım. Ölümsüzler yemeye, içmeye, uyumaya, dinlenmeye, nefes almaya ihtiyaç duymazdı. Benimse son zamanlarda nefes alıp, dinlenmeye fazlasıyla ihtiyacım vardı.

Chris yine ihtiyaçlarımı benden daha iyi hissederek elimi tuttu. Her zaman ihtiyacım olandan fazlasını bilmiş, isteklerimin hepsini sorgusuz sualsiz yerine getirmişti. Peki ben onun için bir şey yapabilmiş miydim? Sanmıyordum. Ben kötü bir arkadaştım.

"Her şey Micheal'ın derse geldiği o gün başladı. Onu gördüğümden beri bir şeyler farklılaştı, duygularım değişti. İlk defa kalbimi, ruhumu hissettim. Micheal'a..."

Sanki kalbim bir noktasından yırtılmış gibi sızladı.

"Ona âşık oldum."

Elini bir anda çekti. Öfkeli bir tavra bürünürken gözlerinde yalnızca kıskançlığın yeşili kaldı. Bir yılan bakışlarından fırlarken beni zehirlemek istediğini fark ettim. Chris her zaman bu göl kadar durgundu ve ben onu bile değiştirmeyi başarmıştım.

Buna rağmen canım yandı.

"Seninle o gün bunu mu konuştu?"

"Evet."

"Sana tam olarak ne dedi Hazel?"

"Ondan uzak durmamı söyledi."

"Ve bunu başardın mı?"

"Deniyorum Chris. Ama gördüğün gibi ben üretim hatası sayılırım. İşaretsizim, unuttun mu?"

"Böyle söyleme."

"Doğru olan bu. Sen de buraya uymadığımı, ait olamadığımı görüyorsun."

Sustuk. Bana üzüldüğü için öfkesi biraz azalsa da düşünceliydi. Yine de konuştuğunda ses tonu biraz daha yumuşak ve sakin çıkmıştı.

"Peki Lucifer? Bu olaylarla, daha doğrusu seninle ne ilgisi var?"

"Derse niye geldiğini, amacının ne olduğunu bilmesem de o gün bir hata yaptım."

Tek kaşını kaldırdı.

"Beni fark etmesinin nedeni... Yani o gün Lucifer'a karşı..."

Cümleler ağzımdan çıkmıyordu. Utançla başımı eğdim.

"Hazel yoksa ona da mı âşık oldun?"

Micheal için bu kadar öfkelenmemişti. Şu sinirden deliye dönmüştü.

"Sana inanamıyorum."

Duygularıma mı yoksa Lucifer'a mı daha fazla öfkelendiğini çözememiştim.

"Chris yalvarırım, sadece dinle. Her şey düşündüğümden daha da garip ve hiçbiri elimde değil. İşaretsiz olduğumu öğrenmeden önce bunları araştırıyordum. Yaşanan karmaşayı ise çözemedim, duygularım bir kördüğüm oldu. İlk kez böyle şeyler yaşıyorum. Bilinmezlikler beni boğuyor, çıldırmak üzereyim. Ve işaretsiz olduğumu öğrenmem de..."

İçimi çektim.

"Micheal ilk defa kalbimi hissetmeme neden oldu. Yalnız Lucifer... Mıknatıs gibi, ne yöne dönsem ona çekileceğim. Ona saplanıp kaldım Chris. Ona, o ana, gözlerine. Ben..."

Lucifer içimde büyük bir yer kaplıyordu. Yine kalbim tutuşmuştu. Kelimeler ilk defa yetersiz kalmıştı. Çünkü istediğim anlamı onlara katamayacaktım. Ne kelimeler anlatmaya ne de nefesim konuşmaya yetmeyince susmaya karar verdim. Chris döndüğümde, gözlerindeki ifadede acı saklıydı.

RUH LEKESİ(düzenleniyor)Where stories live. Discover now