yirmi bir

46K 2.2K 611
                                    


Yurdumun güzel kadınları, günümüz kutlu olsun🌹

Kimler bu saatte burada? Bölüm sizin için❤️❤️

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Zaman geriye aksaydı eğer, durmasını istediğim tek yer, anamın karnına düştüğüm gün olurdu. Geçmişini siktiğimin dünyası, bir gün güldürdüyse, beş gün süründürmüştü. Rabbim beni bu dünyaya gönderirken, annem ve babam emanete hıyanet edip beni yalnız bırakmışlardı. Bir şekilde büyümüş, bir şekilde gece hayatına ayak uydurmuş, bir şekilde yaşamayı başarmıştım. Gel gör ki, şu evlilik denen illetin getirdiği sorumluluklar kadar zor bir dönemden geçtiğimi hatırlamıyordum. Ne ev ahalisi bitiyordu, ne mahalle sakini.. Huzur kaçıracak o kadar etken vardı ki, üç gün evinde huzurlu oturan yadırgıyordu. Ali'yle arkadaş gibi geçindiğimiz, birbirimize yoldaş olduğumuz o masum günlerimiz hızla geçerken şimdi geldiğimiz durum içler acısıydı. Her gün kavga ediyor, birbirimizi üzecek laflar söylemekten çekinmiyor, sonra köpekler gibi pişman oluyorduk. Bu evliliğin kaçıncı seviyesiydi? Biz üçüncü ayın içinden giderken, çok hızlı ilerlemiş gibi hissediyordum. Birbirimizi acıtma dönemlerimiz ne zaman bitecekti?

Ali'nin arkasından bir rüyanın bitişini izler gibi baktığımda yüzünün hali de rüyamı kabusa çevirmişti. O yaralarını sarmam gerekirdi, eğer hakkımda düşündüklerini öğrenmeseydim böyle davranırdım.. Şimdi ne yapmalıydım? Benimle evli olmak bu kadar zor muydu sahi? Yüreğim ağır ağır sızlarken alt dudağımı gözlerim dolana kadar ısırdım. Müstesna ve Behiye biten konuşmanın ardından bana baktı. Bu eve geldiğimden beri ilk defa bu kadar utandığımı hissediyordum. Dansözlük utanılacak bir şey değildi ama Ali biraz önce kırk yıllık bir orospuymuşum gibi bahsetmişti benden. Boğazıma oturan yumruyla birlikte kızlarla göz göze gelmemeye özen gösterirken kapıyı kapattım. Ne yapacağımı düşünürken hanım anne indi aşağıya koşarak. Tanıyordu artık beni az çok. Delireceğimi biliyordu. Haksız da sayılmazdı. Beni kolumdan tutup kendine çevirdiğinde ağlamamak için büyük çaba sarf ediyordum..

'Alev. Sen bunun söylediklerine bakıverme kızım.. bak birazdan pişman oluverecek..'

Konuşacak halde değildim. Başımı tamam dercesine sallayıp kolumu elinden çektim. Kapının önünden ayrılmıyordum çünkü yalnız kaldığım an çekip gidecektim. Bekledi ne yapacağımı, biliyordu, tahmin ediyordu o sözleri yutmayacağımı. Gergin bekleyiş kapının ikinci defa yumruklanmasıyla son bulurken kayın babam nefes nefese içeri girdi ve bana biran olsun dönüp bakmadı. Ulan beni siz zorla alıkoydunuz tehditlerle diyerek ortalığı inletmek istiyordum. Hanım anne peşinden giderken ağlıyordu.

'Ali kimle kavga ediverdi Orhan bey! Neler oluveriyor..'

'Sorma Şahsine! Ne yapacağız biz bununla böyle? Ali geldi çıkışta, konuşmaya başlayıverdiler. Maraz Ali birden, dansöz Alev Ali Karacabey'in karısı diye bağırınca Ali bunu yere yatırıp bayıltana kadar dövdü.. Daha dün gece bu pezevenk benim soframda değil miydi? Nasıl gelinimin adını ağzına alıverir..'

Duyduklarımdan sonra kapıyı açıp, kapı önünde bulduğum terlikleri ayağıma geçirerek sokağa çıktım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Etrafıma bakındım, Mart soğuğu iliklerime işlerken sokak lambalarının aydınlattığı yolda kimse yoktu. İşte buydu sanki hayatım, boş, karanlık ve çıkmaz bir sokaktı.. Koşmaya başladım. Sıra sıra dizili evlerin yanan ışıklarına bakarken hiç tanımadığım bir kapıyı çaldım. Çıkan orta yaşlı bir kadındı.

'Maraz Ali'yle Müjgan'ın evi nerede?' Duygularımla hareket etmeye karar vermiştim, madem Maraz Ali beni dilinden düşürmüyordu, ben de bana zehir olan geceyi kimseye yar etmeyecektim. Eliyle işaret ettiği yöne baktım.

Alev | Kara BelaWhere stories live. Discover now