on sekiz

63.8K 2.4K 360
                                    


Ne zor bölümdü yaa göbeğim çatladı yazana kadar. Böyle çok nadir oluyorum ama stresi yetiyor. Bir de üst üste gelen sorunlar... Bu yüzden bölüm biriktirme taraftarıyım. Bu da bana ders olsun..

Kimler burada? En azından bu gece verdiğim sözü tutacağım için mutluyum❤️❤️

Bölüm sonlara doğru yetişkin içerik.
Bu açıklamayı yapıyorum çünkü şikayet edilirse en azından savunmam olur;)

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Ne söz ama? Sen isteyene kadar dokunmam sana dediği sabahın ardından geçen bir ayda, gerçekten de isteğim dışında bana hiçbir şekilde dokunmamıştı. Eyvallah! Böylece niyetinin sadece sevişmekten ibaret olmadığını göstermişti. Gün geçtikçe de pek alışmıştım be kocama.. Sabah gözümü açınca yanımda, gece yatağa yatınca kollarımda, gün içinde sağımda solumda.. Her halini görüp ezberlerken, her haline yavaş yavaş tutuluyordum.

Sarılıp uyumalar, ara sıra masumca öpüşmeler, birlikte televizyon izlemeler.. Karı koca olmamızın dışında kafa dengi arkadaşta olmuştuk. Bedenlerimize bağlılığımız yüzünden değil, gerçekten birbirimize ihtiyacımız olduğu için bu evliliğe devam etmek istiyorduk. Sevişmeden oluyormuş diyemem elbette ama bu süre zarfı içinde birbirimizi yakından tanıma fırsatı bulmuştuk. Yoksa bir bakışı, bir gülüşü.. gece yanlışlıkla sessizce dokunuşu. İlk sevişmeden zevk alamasam da şimdi ne yaşayacağımı biliyordum en azından. Sabırsızdım ikincisi için. Doğru zamanı var mıydı, yoktu.. Ne zaman sıyırıp saldırırsak birbirimize, işte en doğru zaman o olacaktı..

Güzeldi.. Evde ki herkes durumdan memnundu ama Ali'yi dışarı çıkmaya henüz ikna etmiş değildik. Düğünden sonra çıkmak istediğini söylüyor, bizi çaresiz bırakıyordu. Kendini hazır hissetmediği için zorlamıyorduk ama nereye kadar onunla bir odanın içinde beklemeye devam edecektim? Benim annemin yanına gitmem gerekiyordu. Ay sonu çoktan gelip geçmişti, hatta yeni ayın ilk günlerindeydik. Merak eder miydi bilmiyorum ama para kaynağı kesildiği için huzursuzlandığına adım gibi emindim.

Artık ailesiyle birlikte tek masada yiyip içiyorduk, kayın babam ile muhabbet etmek çok keyifliydi. Elleriyle sürdüğü ballı ekmeği yiyor, torun olacak diye hanım annenin her sabah ısıttığı ılık sütü zoruyla içiyordum. Bu sabahta gülüşerek yediğimiz kahvaltı biter bitmez Müstesna'ya yardım edemeyeceğimi söyleyip odama çıktım. Üstümü değişerek dışarısı için hazırlandım. Ben tam çıkacağım sırada Ali'de odaya geliyormuş, kapıda karşılaştık. Beni görünce baştan ayağa süzüp kaşlarını çattı. Kenarı çekildim geçmesi için, geçip gitmek yerine odaya girer girmez kapıyı kapatıp arkasına yaslandı.

'Nereye böyle?'

'Köye gidiyorum, annem merak etmiştir, tam yedi gün geciktim..' Çantamı koluma asarken bir adım daha yaklaştım, çekilmemekte kararlıydı..

'Verelim biri götürsün ne ihtiyacı varsa..'

'O benim annem Ali! Gidip göreceğim tabi ki!'

'Alev, akşama kadar seni beklemek istemiyorum.'

'Birlikte gidelim o zaman.. Artık dışarı çıkmanın vakti gelmedi mi?'

Kapı kolunu tutmayı bırakıp başını önüne eğdi. Niyetim mahçup etmek veya üzmek değildi ama ya bana karışmaması ya da yanımdan ayrılmaması gerekirdi.

'Ben.. bilmiyorum..' dedi sessizce, aradaki az kalan mesafeyi kapatıp elimi yüzüne koydum.

'İyi veya kötü, orada bir annem var Ali.. Maddi manevi yardımıma ihtiyacı var. Ben aşağı iniyorum, on dakika bekleyeceğim. Gelirsen birlikte gideriz, gelmezsen ben gideceğim..'

Alev | Kara BelaWhere stories live. Discover now