on beş

60.9K 2.3K 550
                                    



Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Kapı önünde ki konuşma kesilince bir süre bekledim banyoda. Bir korkuya kapılmıştım. Ne olacaktı? Nasıl davranacaktı? Gelip sarılması, nasıl hissettiğimi sorması gerekiyor muydu? Günlerdir bana olan tavırları buraya kadar mıydı? Yüzüme düşen saçlarımı savurup banyo kapısına baktım. Ağlamak istemiyordum ama boğazım da bir güğüm gitmemek üzere takılıp kalmıştı. Kimsesiz çocuklar gibi hissediyordum. Öyleydim tabi, kimsesizliğim beni bu eve, bu niyetle getirmişti. Olması gereken olmuştu, biraz önce yatakta kulağıma söylenenler gelip geçiciydi. Canım bir acıyordu ki...

Ne düşünüyordu içeride bilmek isterdim. Çok kısa sürmüştü onu iyileştirmem, şimdi bana git diyebilme ihtimali yüksekti. Şu an sadece birine sarılmak istiyordum. Çıplaktım, bir çarşafa sarılmıştım, masumiyetimi kaybetmiştim. Saçım başım dağılmış, dudaklarım öpülmekten şişmiş, belden aşağım tarifsiz bir ağrı içerisindeydi. Gerçekten sarılmak istiyordum. Alii, bak burası burası acıyor demek istiyordum. Gözlerim dolup dolup duruyordu, yukarı bakınca da ağlamam geri gidiyordu. Gelmesi lazımdı, beni ne hale getirdiğini görmesi lazımdı.. Sapına kadar erkek olduğunu haykırması lazımdı. Gelmeyecekti. Beklemem anlamsızdı, üzerime sardığım çarşafı yere fırlatıp çırılçıplak kaldım. Sıcak su doldururken artık göz yaşlarım benden bağımsızdı. Görevimi iyi icra etmiştim anlaşılan, kocam daha ilk zaferinde belki de uyuyup kalmıştı.

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum, hatta bana banyoya git dedikten sonra kaç dakika geçmişti, saate hiç bakmamıştım. Kovaya dolan su yarılanırken yere yakın tabureye oturmuş ağlıyordum. Kasıklarımda adet sancısı gibi bir ağrı kendini hissettiriyordu. Çarşafa da hiç bakmak aklıma gelmemişti, bekaretim kaç damlayla kendini belli etmişti? Neden bu saçma duyguya kapılmıştım, hep hanım annenin yüzündendi. Gerçek evli olacağımıza beni inandırıp, kendimi gerçekten karısı gibi görmemi sağlamıştı. Ali'nin hiçbir şeyden haberi yoktu, onun derdi biraz önce yaşananlardı. Kova dolup dolup taşarken anca farkına vardım, suyu kapattım, tasa doldurup başımdan aşağı ıslattım. Kapı açıldı birden. Arkamı dönüp baktığımda Ali belinde havlusuyla karşımdaydı. Havluyu tekrar indirdi yere, bu defa izlemek yerine bakışlarımı kaçırıp bir tas daha doldurdum. Su tenimden akıp giderken Ali yanıma adımladı.

'Alev..'

Sessizliği banyoda yankı yapmıştı yine de, dönüp bakmadım, kırgın yüreğim onun geçici kadını olduğunu yeni yeni kabulleniyordu. Saçlarımı sabunlayıp köpürtürken yaklaştı ve arkamda diz çöktü. Eline aldığı fileyi sırtımda gezdirmeye başladığında huylanıp dikleştim. Eğer aklında bir tur daha atmak varsa anca rüyasında görürdü. Ama o sözleriyle beni pişman etmenin derdindeydi. Kuruntularımı bana ödetmenin peşindeydi.

'Elinde en son sigara vardı, nasıl düştüğünü hatırlıyor musun?'

Hayır manasında başımı iki yana salladığımda omuzlarımı köpürtmeye devam etti.

'Baya bir yer yanmış ama sorun değil..'

Banane dercesine omuz silktim. Ben gidiciydim nasılsa, kalıcı olan düşünürdü ne yapılacağını.

'Aslında umrumda bile değil.. Biraz önce yaşattığın şey için bütün şehri yakmana göz yumarım..'

'Şey ne şey?' diye sordum kalın çıkan sesimle, ağlamaktan iki dakika da kahvecilere benzemiştim. Ne yaşatmıştım biraz önce arkadaşım, ben o an yaşandı mı unutmuştum neredeyse.

'Bu defa ne olduğunu tam olarak bende bilmiyorum. Sen istediğin lakabı takabilirsin.'

Alınganlığım tutmuştu yine, omuz silkip önemsemiyormuş gibi davranmaya çalıştım. Temiz suyu sırtıma döküp durularken önüme geçti. Saçları önüne düşmüş, yanakları kızarmış, göz bebekleri beyazını bile kaplamıştı. Öyle masum görünüyordu ki, o saçma yangın yüzünden savrulmuştuk sadece. Ağladığımı fark etti. Ben bakışlarımı kaçırdım ama çenemden tutup göz göze gelmemizi sağladı, telaşlanmıştı.

Alev | Kara BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin