bir

114K 2.3K 335
                                    


Başlangıç ve yazım tarihi : 14.01.2022

Aslında bu yoktu, öyle bir içimden geldi gerçekten😁😁

Kafamın içi bayram yeri. Michele almış eline sazı, o söylüyor ben yazıyorum.. durmak bilmiyoruz, yetişemiyorum😆

Hadi bölüme geçin, keyifli okumalar gece kuşları 💫💫

Duvardaki saate son kez baktığımda benim çıkmama beş dakika kalmıştı. Aynanın karşısına geçip üstüme başıma baktım. Saçım makyajım her şey yerinde ve dozundaydı. Boynumun boş kaldığını düşünerek masanın üstünde ki kolyeyi alıp boynuma taktım. Son defa maskemi düzeltip ellerimle saçlarımı kabarttım ve kapıya ilerledim. Kendimden emin adımlarımla çok güzel olduğumun farkındaydım. Bu güzelliği buralarda harcamak istemezdim elbette. Yaşadığım hayatı ben seçmediğim gibi çekip gidemiyordum da. Meslek bana annemden kalmıştı. 18 yaşına girer girmez kendisi emekli olup yerine beni geçirmişti. Ben kız çocuğu olarak doğduğum için şanssızdım sadece. Eğer erkek olsaydım, dansöz olarak değil, mekana müşteri çeken o orospu çocuklarından olacaktım..

Annem yıllardır kulübün çalışanı olduğundan artık buraya aitti. Başka yerde çalışamaz, başkasına para kazandıramazdı. Ben yerine geçecek yaşa geldiğimde ise başka meslek yapma şansım yoktu. Bırak mesleği, okuma şansım bile olmamıştı. Normalde annemle geceleri buraya uğramazdım ama lise bittikten sonra işi öğrenmek için her gece gelmeye başlamıştım. İtiraz etme şansım yoktu. Ben de annem gibi buraya aittim. Sonunda yaşım dolduğunda annemin yerini aldım. İşi galiba gereğinden fazla öğrenmiştim...

Annemin yaşından dolayı çöken bedeninden sonra ben bomba gibi düşmüştüm gece hayatına. Şehrin gazinolar sokağında beni izlemek için kuyruklar oluşuyor, diğer mekan sahipleri bu durum karşısında kafayı yiyordu. Birkaç kere Zafer abiyle aralarında silahlı çatışma bile olmuştu. Gizliden bana milyarlar teklif edenlerin yüzlerine bakmamıştım. Çünkü böyle bir şansım olmazdı. Beni yaşatmazlardı. Zaten bir başımaydım bu hayatta. Kafa kaldırmaya kalksam, ne yanımda ne arkamda duran kimse olmazdı.

Annem şimdi şehrin ücra köyünde tek başına bir hayat kurmuştu. Ayda bir ziyarete gidip para bırakıyordum. İkili ilişkimiz yoktu, zamanında onun bana yaptığını ben ona yapıyordum. Yaşaması için çalışıyor ve kazanıyordum. İşler tersine dönmüştü.

Dört yıldır bu gazino için çalışıyordum. Fiziğim oturmuş, figürlerim bedenimle bir olmuştu. Uyum içinde salınırdım sahnede. Kostümlerim dikilirken başında bekler, eklenip eklenmeyecek ne varsa karışırdım. Madem bu işten para kazanıyordum, hakkını vermem gerekirdi. Gazinonun üst katında bir artı bir evde tek başıma, karın tokluğuna yaşayıp kazanmak denirse kazanıyordum. Kalan üç beş kuruşu da annem için saklıyordum. Hayatım bundan ibaretti.

Müzik duyulduğunda alkış kıyamet bastırmıştı sesini. Çoluğundan çocuğundan karısından kısıp, gelip burada para yiyen piç kurularına söverek çıktım karşılarına. Selam vererek başladım oynamaya. Her zamanki gibi maskem vardı. Beni henüz mekanın sahibinden başka kimse görmemişti. Normal bir hayatım olur diye kendimi gizleyerek koruduğumu düşünüyordum. Hala bir hayatım olabileceğine inanıyordum. İşin kötüsü ben yaşlanınca yerime geçecek kimse de yoktu. Annem gibi adamın birinden çocuk peydahlamadığım için bu sofraya biri düşene kadar buradan inemeyeceğimi biliyordum. Babamın kim olduğunu ikimiz de bilmiyorduk evet. Gerçi iyi olan buydu, buraya gelen birinin babam diye karşıma çıkması isteyeceğim son şey bile değildi.

Aç köpekler gibi hayranlıkla izledikleri dansın sonuna yaklaştığımda ayağa kalkıp alkışlayanlarla doluydu mekan. Eğilip selam verdim, para takmak isteyen oluyordu elbet ama asla izin vermiyordum. Para takma bahanesiyle iğrenç parmaklarını tenime dokundurmalarına müsade etmiyordum, aç kalsam da etmezdim. Gülümseyerek indim sahneden, terleyen saçlarımı kenarı toplarken birden bire yolumu kesen adamla durmak zorunda kaldım. Bu üçüncü olmuştu, bu geceyle birlikte üçüncü defa yolumu kesiyordu.

Alev | Kara BelaWhere stories live. Discover now