Alev | Kara Bela

on dört

Bölüm tamamı itibariyle yetişkin içerik ve argo konuşma içermektedir‼️

Okumak istemeyenler için yine de vote vermelerini ve diğer bölümü beklemelerini rica edeceğim😇

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Bazı anlar zamanın durmasını isterdi insan. Yaşadığı ne varsa bitmesin isterdi. Tam da gördüğü güzellikler karşısında zaman dursun, ömür boyu aynı güzelliği yaşayayım isterdi. Ben daha önce böyle bir an yaşadığımı hatırlamıyordum, zaten insan o anı saklamış olsa kesin hatırlardı. Benim öyle bir anım yoktu. Saklamak istediğim, yastığa başımı koyunca hatırlamak istediğim bir anı yoktu kapalı kutumda. Ama bu an..

Saklasam, nereye saklayacağımı bilmediğim.. gözlerimi kapatsam, bir kere gördüğüm için nereye baksam kaçamayacağım... konuşsam, kelimelerimin kifayetsiz kalacağı bir andı.. Gözlerimi ayıramamın sebebi güzelliğinden değildi ama, dalıp gittim bir an sadece, üstüne bir de sızlandım rahatsız olmuş gibi..

'Aliii..'

'Bakışmaya devam edecekseniz oturayım ben, ayakta kaldım çünkü..'

Farkında değildim uzun süredir izlediğimin. Ne izlediğimi de bilmiyordum ki, ilk defa görüyordum. Şimdi bu olmuş hali miydi, ham hali miydi? Olgunlaşmak için biraz desteğe ihtiyacı var gibiydi, ama elimi uzatsam tokalaşacak gibiydi. Bakışlarımı zoraki kaçırıp etrafıma bakındım, oturduğum berjerdeki küçük yastığı elime aldım ve yaklaşıp önünü kapattım. Sigara düştüğü için mineflo döşeme yavaş yavaş yanarken ikimiz de farkında değildik. Ateş yeri yakarken, Ali beni hedef almıştı.

'Bu ne şimdi?' diye sordu yastığı gösterirken. Önü kapanınca gözlerimi çekebildim sonunda, yanaklarım yanıyordu, hatta ellerim ve ayaklarım da..

'Ortan yok senin de. Ne çıkarıyorsun havluyu pat diye..'

'E sen istedin.'

'Yatağa geç Ali. Yolunu yordamını unutturursun adama! Biraz öpüşüp elleşip sonra görüşseydik ya!'

'Biz normal miyiz ki yola yordama ayak uyduralım?'

Önüne koyduğum havluyu çekip yerine attıktan sonra, tekrar elimi kendine çekip hiç düşünmeden avucuma doldurdu ne var ne yoksa. Şimdi düşüp bayılacaktım, midem kasıldı, karıştı, kaynaştı. Nefesimi tuttum, o'da gerildi, göz kapakları yarıya indi, bir adım daha yaklaştı.

'Buradayım işte, teslimim sana.'

Kendi yönlendirip elimi oynattı. Kasıklarımdan yükselen his göğüs kafesimi sıkıştırınca tuttuğum nefesimi bırakıp inledim.. 'Ayh içim bir hoş oldu.'

'İlk gün, tehdit ettiğinden beri aklımda şu an. Avuçladın sonunda, sen şimdi gel birde benim içimin hoşluğunu gör..'

Gerginlik azalsın diye gülmeye çalışırken bu defa ben elimi oynattım. Eğilip burnunu burnuma sürterken öpüşmek için hazırlanıyorduk. Mineflo için için yanıyordu, benim kuytular da orman yangınları..

'Koç yumurtası maşAllah.'

'Ciddi bir iş üstündeyiz kara bela! Güldürme beni..'

Güldürme demişti ama gülmüştü yine de. Kısacık öptü ben gülerken, diğer elimle kolundan destek alarak ayakta duruyordum. Dudaklarımız birbirinin üstünde hareketsiz dinlenirken, nefeslerimiz birbirine karışıyordu.

'Sen varya, yalancının önde gidenisin.'

'Niye söyledin böyle.. ahh, biraz daha okşamaya devam edersen ayakta boşalacağım.. incecik parmaklarına..'