on yedi

54.6K 2.4K 560
                                    



Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Bana da böyle sessizce ağlamak mı yakışırdı bilmiyordum ki. Gerçi alışıktım bu yalnızlığa ama o zaman gerçekten yalnızdım. Şimdi bu kalabalığın içinde yalnız hissetmek daha kötüydü. Kocam vardı da ne oluyordu, ben kollarında değilde evin bir köşesinde ağlıyordum. Beni zaten bu duruma düşüren kendisiydi, nasıl söylemişti gözümün içine baka baka o sözleri? Ne demekti ona göre davran, ben zaten nasıl davranıyordum ki? Şu an sadece sigaraya ihtiyacım vardı ama o da yanımda değildi. Al işte, o bile yalnız bırakmıştı beni! Ellerimi saç diplerime daldırıp sıkarken alnımı dizlerime yaslayıp uuffffff diyerek yeniden ağlamaya başladım. Neyse ki herkes misafirleri yolcu ettiği için yanıma kimse gelmemişti. Kapı kapandıktan sonra hanım anne söylene söylene mutfağa girdiğinde henüz beni fark etmemişti.

'Soysuz köpekler! Aslında içeri alıvermemek gerekti de, kapıya gelen köpeğe bile bir tas su verilir ondan ses edivermedim. Yoksa çoktaaa... Alev..'

Beni görünce sözü yarım kaldı, hiç düşünmeden yanıma gelip oturdu ve yüzümü kaldırmaya çalıştı.

'Kızım noluverdi sana! Nazar ettiler gördün mü! Niye ağlayıveriyorsun Alev, bana bak hele..'

Yüzümü yavaşça kaldırırken mutfakta başka kimse olmaması için dua ettim. Birine ihtiyacım vardı, biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı.. Yanımda ki tek insan hanım anne olduğuna göre.. düşünmeden anlatmaya başladım.

'Hani biz seninle, evlilik hayalleri kuruyorduk ya..'

'Eeee..'

'Oğlun bu gece o hayalleri benden aldııııı, kıvırıp münasip bir yerime soktu..'

Delirmiş gibi güldüğümde kaşlarını çattı, anlamadı dediğimden, gözyaşlarımı silip yenileri gelmemesi için direndim.

'Ne deyiveriyorsun kızım düzgün anlatsana..'

'Niye bu evdeysem ona göre davranacakmışım. Başta oğlunun güzelliğini överken keşke ne kadar karaktersiz olduğundan da bahsetseydin hanım anne. Valla bu kadar acıtmazdı.'

Gerçekten çok acıtmıştı. Özellikle bunu, sabah dilinde aşk sözleri dolanan kocamdan duymak daha da acıtmıştı. Hanım anne önüme düşen saçlarımı eliyle geri tararken hissettirdiği şefkatle yüreğim ferahladı. İhtiyacım olan sevilmekti işte, bunu neden kimse görmüyordu?

'Alev, güzel kızım.. Ben sana o hayalleri kurdururken kendim uyduruvermedim. En başta kocan kendi dedi bana, gönderivermem Alev'i, gerekirse alır gider başka şehirde yaşayıveririm dedi.. Bir sinirle söylemiştir bu gece. Ben konuşurum onunla..'

'Onu sana söylediğinde biz daha birlikte olmamıştık.. Şimdi istediğini aldı, bana ihtiyacı kalmadı..'

İçeri Müstesna girince susup ellerimi tekrar yüzüme koydum. Hanım anne dizlerini tutarak ayağa kalktı.

'Git kurşun getiriver Müstesna.. Selviii!!' İçerden koşarak geldi. 'Buyur anne..'

'Dolaptan büyükçe çarşaf getiriver. Söyle Ahmet'le Zahide'ye, gidip hoca kadını çağırıversinler. Kurşun dökülecek desinler, ona göre duasını alıp geliversin..

'Tamam anne..' diyerek ayrıldı yanımızdan. Gözyaşlarımı silip ayaklandım. İşi büyütmeye ne gerek vardı?

'Yapma hanım anne. Kurşunla düzelecek bir iş değil bu..'

'Sen karışma! Benim çocuklarımın huzurunu kimse kaçırıveremez! Kaçıran da karşısında beni buluverir!'

Mutfaktan çıkacağı sırada kolundan tutup durdurdum.

Alev | Kara BelaWhere stories live. Discover now