"Tamam fıstığım, kudurmayın" dedi tekrar. "Özellikle o kuduruk Devrana söyle rahat dursun"

"Aynen aynen" dedim ve cevap vermesine izin vermeden telefonu kapattım.

"Hadi girelim" dediklerinde beraber üç numaralı salona girdik orta sıralardaki yerimize oturduk. Film yeni vizyona girmiş bir filmdi ve inanılmaz bir kalabalık vardı sinema salonunda.

Klasik bir Türk korku filmiydi. Bir kız var, içine cin kaçıyor, ayetler, dualar, korkunç sesler ve cini çıkartmak için filme dahil olan hoca.

Derin bir nefes alıp Devran'ın bana verdiği mısırdan bir iki tane ağzıma attım, bu mısırda tuzlu olmayınca boka benziyordu.

Reklamlar başladığı sırada önümüze üç adam oturdu, boyları çok uzundu bu yüzden görüş alanımız kapanmıştı. Kaşlarımı çattım ama bir şey demedim.

"Ekin" dedi Devran, telefonunu yüzüme tutmuştu. "Erez fotoğrafını istiyor, bir kadraja bak" dediğinde gözlerimi devirip şapkayla yüzümü gizledim.

"Çekme, istemiyorum" dedim, o manyağa bugün dört tane fotoğrafımı atmıştık zaten. "Ekin bak işte, rahat bırakmaz yoksa bizi"

"Bakmam" dedim inatla. Devran en sonunda pes edip telefonu indirirken bakışlarımız başlayan filme döndü ama göremiyorduk bildiğin.

Hasan "Arkadaşlar ben sadece çirkin bir ense görüyorum" dediğinde yanaklarımı şişirdim. Hasan'dan gelen bira kokusu kaşlarımı çatmamı sağlarken "Lan" dedim öfkeyle. Hasan'ın bakışları hızla bana döndü. "Ne içiyorsun sen!" dediğimde korkuyla yutkundu.

Elinden şişeyi zorla alıp kapağını açtım ve kokladım, biraydı. "Bu ne Hasan?" dedim sinirle.

"Hocam..." dedi ama cümlelerini toparlayamıyor gibiydi. "Hocam ben bilmiyorum o oraya nasıl girmiş" dediğinde kaşlarım daha çok çatıldı.

"Aptalsın" dedim birayı bırakırken. "Sizde hocam" dedi ama sonra ne dediğini fark etmiş olacak ki hıçkırıp "Siz değil hocam" diye düzeltti.

Kafası gitmişti bunun.

Önüme dönüp dudaklarım tekrar bir mısır atarken filmi görmek için olduğum yerde biraz kalkmak istedim ama bu seferde arkadakiler göremeyecekti.

"Film parası verdim bu andavalın ensesini izliyorum" dedi Devran sinirle.

Önümüzde oturan esmer, kirli sakallı çocuk duymuş olacak ki yavaşça arkasını döndü. "Bana mı dedin birader?" dediğinde olduğum yerde dikleştim.

"Yok size demedi" dediğimde adamın bakışları bu sefer bana döndü. Hasan olaya atlayıp "Yoo size dedi" dediğinde avucumdaki mısırları zorla ağzına soktum.

Salak.

Devran Hasan'a arka çıkarak "Evet size dedik, filmi göremiyoruz" dedi fısıltıyla. Film başladığı için sessiz olmaya çalışıyordu.

Diğer ikisi de bize doğru döndüğünde gerginlikle Devrana baktım. Sinirliydi.

"Ne yapalım yani?" dedi sertçe içlerinden birisi, benim önümde oturan sarışın çocuk "İstersen boyumu iki beden kısaltayım kardeş?" dedi alayla. Arkadaşları gülerken sinirle kaşlarımı çattım.

"Tamam önünüze dönün" dedim sertçe. Olay çıkmasına gerek yoktu.

Bakışlar bu sefer bana dönerken birden elini uzatıp kafamdaki şapkayı aldı, refleksle elimi kısa saçlarıma attığımda Devran öfkeyle oturduğu yerden kalkmıştı.

Sarışın adam sırıtarak şapkayı kendi kafasına taktı. "Ver şunu, çocuklaşmayın" dedim, cidden sinirlenmeye başlıyordum.

Kahverengi gözlerini ağırca yüzümde gezdirdi.

disiplinWhere stories live. Discover now