disiplin

26- Umutlar ve Hayaller

Medya: Erez

Şarkı- Mor Ve Ötesi, Daha Mutlu Olamam

✨

2 hafta sonra•

Midemde hissettiğim yoğun ağrıyla gözlerimi aralarken, dudaklarımdan acıyla bir inleme çıkmıştı. Araladığımda gözlerim hızla odanın içerisinde dolaştırdım. Erez odada değildi. Nefes nefese yattığım yataktan doğrulurken parmaklarımı terden ıslanmış alnımda gezdirdim.

Aşırı halsiz hissediyordum, yorgunluktan titreyen dizlerimi yataktan sarkıttığım sırada ani gelen mide bulantısıyla oturduğum yerden hızla kalkıp odanın lavabosuna doğru koştum.

Öğürmeye başladım ama midem bomboş olduğu için hiçbir şey çıkmıyordu. Kasılan ve bulanan midem rahatlayamazken kollarımı sıkıca karnıma sardım. Gözlerimin yaşardığını hissettiğimde parmaklarımı göz kapaklarıma bastırdım, çok acıyordu.

Midem tekrar kasıldığında kafamı hızla lavaboya doğru eğdim ve acı veren, yeşil bir bir sıvı boğazımdan çıktı. Öksürüklerim artarken belimdeki kollarımın üzerine sarılan bir kol hissettim.

"Fıstığım" tam enseme bastırılan dudaklarını hissettiğimde nefes nefese kafamı kaldırdım. Erez sıcak kollarıyla beni yavaşça ayağa kaldırdığında titreyen ellerimle sifonu çektim. "Güzelim, neyin var?" dediğinde nedensizce ağlamaya başladım. Karnım çok ağrıyordu.

Erez belimdeki ellerini çekmeden beni lavabonun önüne getirdi ve soğuk suyla suratımı yıkamaya başladı. Ağlamamı durduramıyordum, derin bir nefes çektim içime.

Erez yüzümü buz gibi suyla yıkadıktan sonra beni hafifçe kaldırıp lavabonun mermerine oturttu, bacaklarımın arasına girip suratımı avuçladığında ıslak bakışlarımı gerilmiş suratında gezdirdim. Üzeri çıplaktı.

"Hastaneye gidelim" dediğinde kafamı hızla sağa sola sallayarak onu reddettim. "Bir süredir iştahım yok, yemek düzenim çok bozuldu o yüzden. İyiyim şimdi" dediğimde kaşları daha çok çatıldı.

"Ne zamandan beri?" dediğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim.

"O olaydan beri" dedim, bakışlarımı açıp suratına bakamadım. O günden beri kusmalarım ve iştahsızlığım vardı, henüz tam toparlanamamıştım ve kilo kaybım olmuştu. Bedenim biraz zayıf düşmüş olmalıydı.

Erez bacaklarımı tutup beline doladığında kollarımı hızla boynuna doladım, kasılmış bedenini daha rahat hissettim. Bacaklarımı ve belimi tutup beni kaldırdığında kafamı boynuna gömdüm.

"Ekin, çok zayıflamışsın" dedi, sesi düşünceliydi. Kucağında beni hafifçe zıplatıp daha sıkı tuttu.

Ona cevap veremezken banyodan çıktığında yatak yerine kapıya doğru ilerledi. "Diğerleri?" dediğimde boynumu minik minik öpüyordu. "Uyudular güzelim" dediğinde gözlerimi kapattım.

Bu sabah hepsi bana gelmişti ve akşama kadar sürekli ders çalışmıştık, çok fazla kahve içmiş ve doğru düzgün yemek yiyememiştim. Bu yüzden olmalıydı. Erez mutfağa doğru ilerlediğinde oturma odası ile birleşik olduğu için yerde ve koltukta dağınıkça yatan bedenlerde gezdirdim bakışlarımı.

Gülümsedim, sınav yaklaşıyordu ve hepsi gerçekten canla başla çalışıyordu. Üniversite okumayı kafalarına sokmuştum. Başaracaklardı, biliyordum.

Mutfağa girdiğinde cılız, sarı ışığı açıp beni mutfağın tezgahına yavaşça bıraktı. Ayrılmadan önce sıkıca yanağımı öptü. Geri çekileceği sırada ensesini tutup kendime doğru çektim ve şakaklarını öptüm, dudakları çeneme denk geldiği için dokunuşlarını orada hissettim.