disiplin

12- Teslim Olmak

Keyifli Okumalar!

✨

Sınıfın içinde duyulan kısık sesli uğultu her zamankinden daha gürültülü geliyordu. Çıkan ses hem başımı ağrıtıyor hemde gözlerimi sıkı sıkı kapatmama sebep oluyordu. Oysa herkes fısıltıyla konuşmaktaydı. Elimdeki kalemi çevirirken önümdeki kağıtlara odaklanmaya çalıştım ama mümkün değildi.

Erez'in beni öptüğü o saliselik zaman dilimi aklımdan çıkmıyordu. Ben acaba ne hissettiğini biliyor mu diye düşünüyordum, beyefendi önce bitirip dakikalar sonra beni öpüyordu. Kafayı sıyıracaktım. Zaten zil çaldığı için onu orada bırakıp sınıfa çıkmıştım benden dakikalar sonra o da gelmiş, sırasına oturmuştu. Üzerimdeki bakışlarını hissediyordum ama tepki vermeyecek kadar şaşkındım. Öyle ki ders bile işleyememiş, sınıfı serbest bırakmıştım.

Bir kaç öğrencim test çözsede geneli muhabbet ediyordu. "Ekin hocam!" Devran'ın bağırdığını duyduğumda kafamı refleksle kafamı kaldırıp öğrencilerime baktım. Hepsi bana bakıyordu.

"Neden bağrıyorsun Devran?" dedim sakince. "Hocam duymadınız, on kere seslendim" dediğinde derin bir nefes alıp gözümdeki gözlükleri çıkardım. Hemen yanında oturan bedene bakmamak için kendimi zor tutuyordum. "Ne oldu?"

"Tuvalete gidebilir miyim?" dediğinde kafamı sallayarak onayladım onu ama hemen sonra gıcıklık yapmak istediğim için kafamı kaldırıp Devran'a baktım. "Teneffüste neredeydin?" dediğimde gözlerini devirdi.

"Hocam affedersiniz ama mesaneme alarm kuramıyorum ki, ne zaman isterse o zaman geliyor eşşek sıpası" yüzümü buruşturup elimi kapıya doğru salladım.

"Hemen git gel, koridorda gezme" dediğimde hızla oturduğu yerden kalktı. "Okulu tavaf etmeden gelmem" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Devran!" dediğimde sırıtıp "Tamam tamam" dedi ve kapıyı açıp sınıfa doğru döndü. "Bir şey istiyor musunuz?" diye sorduğunda bayık gözlerimle uzun boylu oğlanı izledim. Kızmaya bile gücüm yoktu.

Bera "Teharet musluğunu sök getir orospu çocuğu" dedi sinirle. Sınıf gülerken Devran'ın kaşları çatıldı. "Bera, niye küfür ediyorsun oğlum sen bana sürekli?" dediğinde Bera anında rahatsızca kıpırdandı.

"Küfür etmedim Devran'ım" dediğinde Devran'ın kaşları çatıldı. "Hassiktir ordan dümbelek" dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Çıkan yüksek ses gözlerimi sıkıca kapatmama sebep olurken saniyeler sonra kapı tekrar açıldı ve Devran kafasını uzatıp bana baktı.

"Hocam sizin şahsınıza değildi az önceki hareketim. Bera gavatı içindi" ve kapıyı tekrar nazikçe kapatıp gitti.

"Sevimli sevimli hareketler yapıyor zibidi" bakışlarım Uygar ile gülerek konuşan Bera'ya döndü. "Sessiz olun" dedim ters ters. Hızla kafasını sallayıp fısıldaşmaya devam ettiler.

Bakışlarımı onlardan çekerken yanlışıkla gözlerim ona değmişti. Ela gözleri üzerimdeydi, dişlerimi sıktım ve ifadesiz suratına baktım. Dudaklarımı oynatarak 'önüne bak" dediğimde bakışları dudaklarıma indi. Cümlem bitince bile bir kaç saniye çekmedi gözlerini ve adem elması yerinden oynarken bakışlarını gözlerime çevirip umursamazca omuzlarını silkti.

O omuzlarını çıkaracaktım yerinden, onu istiyordu.

Sinirle bir nefes alıp bakışlarımı kağıtlara geri indirdim ama okuyamıyordum bile. Saniyeler içinde telefonum titrediğinde sınıfa göz ucuyla bakıp telefonun ekranını açtım. Erezdendi.

Erez: Tuvalete gel

Kaşlarımı çatıp kafamı kaldırmadan yüzüne baktım, bana bakıyordu. Bakışlarımı telefona geri indirdim.