1. Bölüm: ORMAN

En başından başla
                                    

Saçlarıma fön çekme işini bitirmişti. Sadece sessizce onu dinledim. Hayatımdaki adamı tanımasını o kadar çok istiyordum ki... Ama yapamazdım. Doğru zaman değildi.

---

Vizitten sonra, O' nun yanına gitmek için can atıyordum. Yarın pratik saatimize girecek olmasına rağmen odasının kapısını tıkladım büyük bir heyecanla. Midemde minik bir kuş kanat çırpıyordu.

"Gel." dedi tok bir sesle. Kapıdan başımı uzattığım anda yüzünde önce bir şaşkınlık oldu. Sonrasındaysa sıcacık kocaman bir tebessüm belirdi. Ayağa kalkmış, masasının önüne geçmişti. Bense boynuna atıldım. Saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu gözü kapıdayken, hemen ayrıldık.

"Neden geldin Ezgi?" Hastanede olduğumuz müddetçe bana hep ismimle hitap ederdi.

Sorgulayıcı bakışları gözlerimle buluştuğunda alt dudağımı ısırdım. "Aynı hastanede olup da seni görememek zor." dedim hüzünle gözlerimi indirerek. Masasının arkasındaki koltuğuna yerleşmişti.

" Biliyorum, benim için de zor ama bu konuyu konuşmuştuk." Bakışları üzerimdeydi. Kimse bilsin istemiyordu. Bir adı vardı ve bir öğretim üyesinin öğrencisiyle ilişki yaşadığı duyulursa kariyerine zarar verirdi, bunu biliyordum. Fakat tepkisi midemde kanat çırpan kuşun bir kanadını kırmıştı.

Elimdeki not kağıtlarından gözümü ayırmadan "Evet konuşmuştuk ben de çılgınlık yapmak istedim." Bu sefer gözlerimi açık kahve gözlerine diktim. "Bu kadar rahatsız olacağını bilseydim gelmezdim Doktor Bey." Son cümlemi ses tonum artarak söylemiştim.

Ayağa kalktım. Elimdeki kağıtları toparlayıp kapıya doğru yöneldim. Dışarıdan dersle ilgili konuştuğumuz düşünülsün diye getirmiştim bu notları peşimde. Ayaklanıp o koca gövdesini önüme dikti. Omuzlarımdan tutuyordu.

"Çekilir misin önümden?"

Bu sefer kafam öne eğikti .Gözlerim dolmasın diye uğraşıyordum. Stajyer bir doktordum. Dışardan bakıldığında soğuktum ama sevdiklerime karşı neden bu kadar duygusaldım? Nefret ediyordum bazen kendimden.

"Sevgilim." Dedi iç çekerek. Bu ortamda ilk defa bana böyle sesleniyordu. Gözlerime bakmamı istiyordu farkındaydım ama kafamı kaldırmadım.

"Tamam sorun yok. Klinik çalışma saatine yetişmem gerekiyor."

Hâlâ önümde dikiliyordu. Geniş gövdesi sakince inip kalkıyordu .Ellerini omuzlarımdan yavaşça kollarıma, kollarımdan ellerime indirdi. Yüzümü kaldırıp ona baktım. Ellerimi tutup dudaklarına götürdü. "Özür dilerim." Küçük bir öpücük kondurdu ellerimin üstüne. Gözlerime bakmaya devam etti. Cevap bekliyor gibiydi.

Belli belirsiz tebessüm ettim sorun yok dercesine. O da tatmin olmuş gibi yandan sırıtıverdi. Aramızdaki mesafeyi kapatarak adımını bana doğru attığında gövdesi bana çarptı. Ben de adımlarımı geriye doğru atmaya başlamışken o da aynı şekilde üzerime yürüyordu. Elleri ellerimi sarmış, açık kahve gözleri gözlerimi hedef almıştı. Sırtım kapalı olan kapıya çarptığında adım atacak yerim kalmadığını anladım.

"Yarın bir planınız yoksa akşam yemekte sizi ağırlamak isterim Stajyer Hanım." dedi sırıtışını devam ettirerek. O'na gülümsediğimde bir elini yüzümün yan tarafına, kapıya dayadı. Açık dalgalı saçlarımın örttüğü boynuma doğru eğilmeye başladığında midemdeki kuş, tek kanadıyla öyle bir çırpınıyordu ki midemin kasıldığını hissediyordum. Gerçekten midemde bir kuş olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Burnu boynumda olan saçlarıma değdiğinde nefesinin sıcaklığı tenimi ısıtarak gözlerimin kapanmasına sebep olmuştu. Kısık sesim aralık dudaklarımdan firar etti. "Bilemiyorum Doktor Bey, yarından sonraki gün biliyorsunuz ki teorik sınavım var. Çok uzun kalamam."

ÖLÜMCÜL SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin