Regulus James'ın kendine geniş gelen kıyafetlerini giyip aşağı kata indiğinde kızın ısrarlarıyla üçü beraber James'ın evinin sokağındaki hamburgerciye oturmuşlardı. Hamburgerlerini söylemişlerdi ve şimdi üçü böm böm birbirlerine bakıyorlardı.
"Eeee?" dedi kız. Regulus hafifçe başını eğdi ve:
"Eeee?" diye devam etti.
James oflayıp arkasına yaslandı.
"Ne kadar da sıkıcısınız." diye mırıldandı. Kız ona göz devirip tekrar Regulus'a çevirdi bakışlarını.
"Anlatsana; neden oradaydın, sahil kenarında?" diye sordu. O sırada hamburgerleri gelmiş ve James merakla önce hamburgerine sonra da Regulus'a bakmıştı.
"Kız arkadaşı olmadığına emin misin?" diye sordu kıza. Kız omuz silkti.
"Bahse girerim ki vardır." dedi. Regulus kaşlarını çatıp hamburgerinden bir ısırık aldı. Yutkunana kadar çiğnedi ve yutkundu. Ardından da:
"Kız arkadaşım yok." dedi. Kız kaşlarını kaldırıp dudaklarını büzerek garip dercesine başını salladı ve hamburgerinden bir ısırık aldı. James:
"O halde erkek arkadaşı vardır." dedi. Bu soru sorar gibi değildi. Regulus omuz silkti.
"Sevgilim yok."
James da az önce kızın yaptığı mimiği yapıp hamburgerinden bir ısırık aldı.
"Neden oradaydın?" diye sordu kız tekrardan. Regulus lokmasını bitirip dudağının kenarındaki lekeyi peçeteyle sildi.
"Hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim geri dönmem gerektiği." dedi. Kız kaşlarını çattı.
"Nereye dönmen gerekiyor?" diye sordu. Regulus derin bir nefes alıp:
"O mağaraya. Hiç değilse evime. En kötü ihtimalle ise abimi bulabileceğim herhangi bir yere." dedi. James lokmasını henüz yutmamışken:
"Bu neden sahil kenarında olduğunu açıklamıyor." demeye çalıştı ama daha çok "Bo nodon sahol konorondo oldoğono açoklomoyor." gibi sesler çıktı ve ardından lokması boğazına durdu. Kız James'ın beline hızlıca bir iki kez vurduğunda ancak peçeteye çıkarabilmişti ve bir bardak su almak için yanlarından ayrılmıştı.
"Nerede yaşıyorsun?" diye sordu kız. Regulus şüpheye düşer gibi oldu, kıza güvenebileceğinden emin değildi.
"Öncelikle sana bir soru sormalıyım." dedi. Kız hamburgerinden kalan ufak parçayı da ağzına atıp başını salladı. Regulus derin bir nefes alıp:
"Hogwarts'ı daha önce duymuş muydun?" diye sordu. Kızın kaşları çatıldı.
"Aptal bir muggle olmayan herkes Hogwarts'ı duymuştur da bunun konumuzla alakası ne?" dedi. Regulus aldığı nefesin bir kısmını verip:
"Binan ne peki?" diye sordu. Kız peçeteyle ağzının kenarını silip:
"Pottermore'dan yaptığım hakiki teste göre Slytherin. Ama son yaptığımda da Ravenclaw çıkmıştı." dedi. Regulus'un kaşları çatıldı.
"Pottermore?" diye sordu. Kızın kaşları hafifçe havalandı.
"Ne yani başka sitelerden mi test yaptın sen?" diye sordu. Regulus yüzünü buruşturup:
"Ne testi?" diye sordu. Kız anlamaz gibi başını salladı.
"Bina testi işte. Hogwarts öğrencisi falan değilsen internetten bina testi yapman gerekir." dedi. Ardından gözleri büyüyerek Regulus'a baktı.
YOU ARE READING
Ölü Bir Oğlan Çocuğu (𝓡. 𝓐. 𝓑. 𝓗𝓪𝔂𝓻𝓪𝓷 𝓚𝓾𝓻𝓰𝓾𝓼𝓾)
FanfictionRegulus Arcturus Black AU "Geriye sadece ruhu kalırken Regulus Arcturus Black sadece bir çocuktu. On sekiz yaşında, yalnız ve üşümüş bir çocuk. Tamamen karanlığa batmış ve yardım eli uzatılmayan bir çocuk." Hepimiz Regulus Arcturus Black'in hüzünlü...
