On Üç: Sekerat

1.5K 169 58
                                    

Ben şuna inanıyorum, sevgi insana her şeyi yaptırabilir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben şuna inanıyorum, sevgi insana her şeyi yaptırabilir. Bir de sevgisizlik. -Şeker Portakalı

🌙

Dış dünyadan uzak, bir kar küresi içinde büyümüştüm. Çeşitli eğitimler almış, küçük yaşımda bir eve değil okula doğmuştum. O okulda sevgi asla eksik olmasa da büyüdükçe, farklı insanlar tanıdıkça aslında çok da sıradan bir hayat sürmediğimi fark etmiştim. Uyulması zorunlu olan kurallar olduğunu bilerek tüm hayatıma devam etmek normal gelse de bazen öğretilen sınırların dışına çıkabiliyor, kuralları unutabiliyordum. Ne kadar unutursam unutayım küçükken öğretilen her bir bilgi hala hayatımın gerçekleriydi. Yedi göbek zengin ve soylu olan babamın annemden daha rahat ve esnek olması işin tuhaf kısmıydı. Annem orta halli bir aileden gelmesine rağmen babamın dünyasını babamdan çok sahiplenmişti. Gültekin ailesinin kurallarını içselleştirmiş, hayatına dahil etmekle kalmayıp hiç sorgulamadan içine sindirmişti. Babamın akrabaları, annemle evlendiği için manevi bütün ilişkilerini kesmişti. Annemin akrabalarının esamesi bile okunmuyordu. Akrabalarımla çok sık görüşmemekle birlikte neredeyse çoğunu tanımıyordum.

Hayatıma, ruhuma, kalbimin bir köşesine hiçbir insanı katmak için çaba harcamamıştım. Elimi tutmak isteyen hiçbir insana karşılık verememiştim. Verdiğimdeyse avuçlarımı yakmış, kollarımı kırmış, beni bin pişman etmişlerdi. Yürüyemez hale gelmiş, uzanan bütün ellerden kaçmıştım. Şimdi korkmadan mavi gözlü bir adamın ellerine uzanmak şaşırtıcı geliyordu. Ne kadar şaşırsam şaşırayım vazgeçemiyordum. Söz konusu onun ruhu olduğunda arsızlaşabilir, şansımı zorlayabilirdim.

İki gün daha geçti, gösteriler bitti ve bu süre içinde Yiğit ile sadece birkaç kez telefonda konuştum. Çekinmeden edemiyordum. Yiğit ise sanki aramızda hiçbir şey yaşanmamış gibi devam ediyordu. Onun da benim gibi karmakarışık bir zihne sahip olduğunu biliyordum lakin zihnim ne kadar karışıksa duygularım da bir o kadar baskındı. Yiğit ile olmak birçok kaybedişe değerdi.

Bu sabah kahvaltıda anne ve babamla vakit geçirmiştim. Annem haftaya ailecek İbiza'ya gideceğimizi söyleyerek sürpriz yapmıştı. Normalde bu haber beni mutlu ederdi ancak aklımın burada olacağından emin olduğumdan gidip gitmeme konusunda kararsızlık yaşamıştım. Oysa itiraz edemeyeceğimi biliyordum.

Babam işe geç kaldığı için aceleyle kalkıp gitmişti ve annemle bahçedeki kahvaltı masasında yalnız kalmıştık. Günler sonra beni yalnız yakalamış olması bizi büyük bir konuşmanın beklediğini gösteriyordu. Yiğit'in evinde yaptığımız telefon konuşmasından sonra hiç yalnız kalmadığımızdan beni sorguya çekememişti.

Elindeki çatalı tabağına indirdi. Düz saçlarını yavaşça kulağının arkasına sıkıştırdı. Sorgunun başlayacağını anlayarak göz temasını kestim. "Evet, Ayliz. Anlat bakalım." Sesi ne kadar sakin olursa olsun kelimelerinin dikeni kırılmazdı.

GARAMWhere stories live. Discover now