46

19.3K 1.6K 357
                                    

Keyifli okumalar

*

Ders tüm sıkıcılığı ile ilerliyordu. Kafam Uzay'ın omzunda dinliyordum. Ders ingilizceydi. Bildiğim şeyler anlattığı için şu an sıkılmıştım.

Diyalog kurduğumuz zaman eğlenceli oluyordu, en azından konuşuyordum.

Elimi söz almak için kaldırdım. Uzay da bana baktı.

"Efendim Adelya."

"Hocam, lavaboya gidebilir miyim?"

Kafasını salladı. "Tabii."

Uzay hâlâ bana bakarken ayağa kalktım. "Hadi."

O kalkmadan buradan çıkamazdım. "Kızım dersin bitmesine az kaldı."

Saate baktım ve gözlerimi devirdim. "Daha yirmi dakika var."

Ofladı ve ayağa kalktı. Şirince sırıttım ve yerimden çıktım.

Okuldaydım zaten. Biri beni kaçıracak değil ya.

Sınıftan çıkıp lavaboya ilerledim. Tuvaletim yoktu ama yüzümü yıkasam iyi olurdu. Hem kendime gelirdim.

Lavaboya girip çeşmeyi açmam ile kapı açıldı. Gözlerim oraya kaydı.

Aynı anda bir adım geri gittim. Polat buradaydı.

"Merhaba fıstık."

Kaşlarımı çattım. Okula nasıl girmişti.

"Tuvalete gelerek işimi kolaylaştırdığın için sağol. Herkesin içinde seni almak zor olurdu."

"Ne alması?"

Sırıtmaya başladı. Yavaş yavaş üzerime geliyordu. O geldikçe geri gittim. Ama en son duvara çarptım. Dibime girdi ve kafasını yüzüme eğdi. "Seninle küçük bir tatil yapacağız."

Çığlık atacağım anda eliyle bir bez tuttu ağzıma. Bilincim giderken konuştu. "İyi uykular."

*

Mirza'dan

Önümdeki dosyalar ile savaş içine girmiştim. Karan salağı yüzünden bitmiyordu.

Aynı anda telefon çalınca ofladım. Uzay arıyordu.

Kaşlarımı çattım. Anında telefonu açtım. "Abi, Adelya yok."

Oturduğum yerden ayağa kalktım. "Ne demek yok lan!"

"Dersteyken tuvalete gitti. Hâlâ dönmedi. Okulun altını üstüne getirdim."

Siktir.

Polat umarım senin işin değildir. Yoksa bu sefer mesleğimi umursamadan seni kendi ellerimle o mezara sokacaktım.

"Geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Odadan çıkarken Karan çıktı karşıma. "Ne o dosyalardan mı kaçıyorsun?" dedi sırıtarak. Ama bunu bile umursayacak durumda değildim.

Benim güzeller güzelim kayıptı. Belkide canı acıyordu. Ama hiçbir bok yapamıyordum.

Benim yüzümü görünce ciddileşti. "Ne  oldu lan?"

"Adelya yok."

*

Adelya'dan

Gözlerimi yavaşça açarken başım ağrıyordu. Ne olmuştu?

Aklıma son olanlar gelince yerimde dikleştim. Etrafıma göz attım. Bir odadaydım. Sadece bir yatak, dolap ve masa vardı. Bir erkek odası gibiydi.

AdelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin