Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Adelya'nın giydikleri.)
Eşyalarımı valize koyarken bir yandan olanları Efe ve Ege'ye anlatıyordum.
Efe ve Ege benim buradaki ikiz arkadaşlarım. Evleri evimize çok yakın. Ne zaman tatile gelsek onlar ile takılırdım.
İkisini de çok seviyorum. Paris'teyken bile sık sık görüntülü konuşurduk.
İkiz olmalarını çok kıskanıyorum ama. Küçükken Efe ve Ege ile yakın arkadaş olduktan sonra, annemlere bende ikiz istiyorum diye dolanırdım. Ama ablam bunun için geç olduğunu söyleyip benle dalga geçerdi.
Bütün olayı anlattıktan sonra sırayla tepki verdiler.
"Oha."
"Yuh."
"Milyonda bir olacak ihtimali nasıl tutturdun?"
"Hemşirenin kafasından istiyorum."
Oflayıp, kapattığım valizin üstüne oturdum.
Eşyalarımın çoğu burada değildi. Ablam, Paris'ten biri ile yollayacağını söyledi. Kıyafetlerim çok önemli değil ama peluşlarıma çabuk kavuşmak istiyorum.
"Kızım, dinlemiyor musun sen bizi?"
"Dalmışım, ne demiştiniz?"
"Hemşirenin kafasını yaşıyor herhalde."
Ona sinirli bir bakış attım. "Hemşire diyip durma ya, o kadın yüzünden hayatım türk dizisine döndü."
Dediğime kahkaha attılar. Dudağımı büzdüm. Aman ne komik.
Bir anda yanağım ısırılınca, elimi yanağıma koydum. Şaşkınca Ege'ye döndüm.
"Surat asınca bile tatlı oluyorsun ne yapayım."
"Bir şey de şu ikizine." deyip Efe'ye döndüm.
"Haklı ama."
Aman aman ne güzel.
Gözlerimi devirip ayağa kalktım. "Hadi aşağı inelim. Bizi bekliyorlardır."
Hastaneden gelmemiz üzerinden üç gün geçmişti. Bu üç günü ablamla geçirmiştim. Ablamlar da yarın dönüyordu. Babam beni öz aileme bırakıp, Dilay'ı alıp geri gelecekti.
Ablamdan aldığım bilgiye göre, kızı Amerika'ya gönderme planları varmış.
Annem yine beni şaşırtmadı.
Salona geldiğimizde Alp abi de gelmişti. Alp abi ikizlerin abisiydi.
"Alpcim." deyip kollarımı boynuna doladım. Oda hemen kollarını belime sardı. "Adelyacım."
Küçükken ona aşıktım. Çünkü ikizler ne zaman benimle uğraşsa, beni kurtarırdı. Bence aşık olmak için yeterli bir sebep.
Ayrıldığımızda yanağımı öpüp konuşmaya başladı. "Temelli buradasın ha artık."
