15. Bölüm: Son Akşam Yemeği!

221 38 5
                                    

Yeni yılın ilk ve normalden daha uzun olan bölümü sizlerle! Bol parayla ve mutlulukla olumlu olabilecek her şekilde sınandığınız muhteşem bir yıl olsun canlar. Öperim. 

***

Gardırobun aynasından baktığım manzaraya hangi dilde tepki vereceğime henüz karar verememiştim. Uzun uzun bakıyor, bazen öfkeleniyor, bazen hüzünleniyor, çokça da panikliyordum. Paniğin bana verdiği yetkiye dayanarak da salondaki Cemre'ye seslendim. Aslında daha çok bağırdım.

"CEMREEE!"

Cemre hızla odaya girdi, muhtemelen sesimdeki canhıraş tonu duyup koltuktan fırlamıştı.

"Ne oldu lan?"

"Bu elbise değil, bluz!"

O bana ben de aynadaki aksime bakmaya geri döndüm. Alınan sekiz kilo elbette bir yerlerimde patlayacaktı. Midemdeki kelebekler sayesinde elli kilo gibi hissettiğim günün ardından, bir zamanlar çok sevdiğim ama şimdi yakmak istediğim bu elbise sayesinde gerçeklere geri dönmüştüm.

Gerileyip yatağa oturdum.

"Ne giycem? Böyleyken onunla nasıl sevişcem?"

Cemre kaşlarını çattı.

"Böyleyken ne demek?"

"Böyleyken işte. Böyle kilo almışken."

"Gözde ciddi olamazsın! Bu kadar sığ da olamazsın. İşin geri zekâlılık kısmını söylemiyorum bile."

Haklıydı. Ama geçmiş ilişki travması diye bir şey vardı. Geçmişin bir yerinde, bir adamın, düşünmeden özensizce söylediği bir laf birçok şeyi yerinden oynatabiliyordu. Olaylara bakışınızı değiştirebiliyor, birçok şeyden kaçmanızı sağlayabiliyordu. İç çektim ve Cemre'ye cevap verdim.

"Haklısın. Ama biliyorsun, ne zaman böyle şeyler olsa ilk hissettiğim bu panik oluyor. Fiziksel olarak rahat hissedemiyor, korkuyor, panikliyorum."

"O piç Doruk'u bulsam hadım edeceğim artık. Kaç yıl oldu, adamın yaptıklarının gölgesi hala hayatında."

Evet, geçmiş ilişki travmasının adı Doruk'tu. Çükü kopsundu. Adamın alanımı bu kadar ihlal etmesine, üstü kapalı hakaretlerine, fiziksel olarak beni olmak istemediğim bir konuma sokmasına izin veren yirmili yaşlarının başındaki Gözde'ye kızmak istedim ama kızamadım. En nihayetinde hepimiz ama sağlıklı, ama sağlıksız bir şekilde sevilmek istiyorduk.

Büyük Gözde olarak bunları hatırlayınca rahatlayarak gülümsedim. Cemre de gülümsedi ve koluma dokunarak konuştu.

"Bir adamın kurduğu cümleden ibaret değilsin Gözde. İnsanların hakkında yaptığı yorumlarla var olmuyorsun. Hayatının merkezine "ben ne istiyorum" dışında bir şey koymadan yaşa lütfen her ne yaşayacaksan. "Beni kabul edecek mi" cümlesini camdan fırlat gitsin." Bir an susup devam etti. "Ama yine de rahat edeceksen, bugün gördüğüm kadarıyla Özgür gayet seni taşıyabilen biriydi. Hatta biraz daha gelmesem duvardan duvara eylemini de gerçekleştirecek gibiydiniz."

Kahkaha attım ve uzanıp Cemre'ye sarıldım. Sonra da yanağından bol bol öptüm. Tabii hemen sövmeye başladı. Kocası ve köpeği dışında öpmek ve öpülmek eyleminden cidden nefret ediyordu. O söverken ben de geri çekilip sevgiyle gülümsedim.

"Senin hep yanımda taşıyabileceğim bir cep boyun var mı?"

Cemre de ayaklanırken cevap verdi.

GÖZDEWhere stories live. Discover now