jealousy?

1.1K 72 55
                                    

Taehyung

Jungkook, ben ve arkadaşı sırayla salona geçtiğimizde, mutfaktan sesler geldiğini duyup adımlarımı oraya yönlendirdim.

İçeri girdiğimde, Yoongiyi mutfak tezgahının üzerine oturmuş kısa şortundan açıkta kalan bacaklarını aşağıya sarkıtmış çikolata kabını kaşıklarken gördüm. Bu görüntü eğer yalnız olsaydık, onu kucağıma alıp saatlerce sevişmemize neden olabilirdi.

Ama şu an nereden geldiğini bilmediğim kıskançlık sarmıştı bedenimi. Şimdi içeride o çocuk vardı ve Yoongi yine yarı çıplaktı.

"Ne kadar dikilmeyi düşünüyorsun orada?"  sesini duymamla kendime gelip yanına gittim. Bacaklarının arasına girip "Ben sana Jungkookun arkadaşı gelecek demedim mi, yavrum?"

"Dedin evet. Ve etek giyme dedin,bende etek giymedim" o kadar masum konuşuyordu ki, uzanıp dudağına öpücük kondurdum. Dudaklarındaki çikolata tadı, aklımı başımdan almıştı resmen.

Ben öpüşmeyi derinleştirecekken, Yoongi kafasını sağa çevirip "İçeride yabancı biri var, başımıza açmayalım şimdi" dedi. Onu onaylayıp, koltuk altlarından tutarak aşağı indirdim. Bırakmadan önce eğilip saçlarını koklayarak öptüm.

Kıkırtısını duymak o kadar güzel hissettiriyordu ki.... düşüncelerimden sıyrılıp, elindeki kavanozu alıp buzdolabına yerleştirdim. Ben bunları yaparken, o çoktan salona geçmişti bile.

Hızla arkasından gidip oturduğu kanepeye attım kendimi. "Ben böyle geliyorum, sıkıntı olmuyordur umarım?"  Evet oluyor.... "Hayır canım, ne sıkıntısı. Siz takılın kendi aranızda"

Anında kafamı Yoongiye çevirip kaşımı kaldırdım. Canım ne demek ya?

Bana bir bakış atıp yeniden önüne döndü. Bende bedenimi ona daha da yaklaştırıp, "canım ha?" dedim kulağına doğru.

Dudağının kenarı kıvrıldığında, inadıma yaptığını anlamıştım. Daha da ses çıkarmadan sohbete bende dahil oldum.

21:56

Hoseokun zoruyla dizi izlemek için salonda toplanmıştık. Halbuki sevgilimle ne güzel uyuyacaktık.

"Hadi ama Taehyung sshi, mızmızlanmayı bırakta izleyelim işte" Jiminin söyledikleriyle daha fazla uzatmadan kafamı salladım.

O sırada Yoongi "Hobi, sen film seçtiğinde seslenirsin. Bizim konuşmamız gereken konular var" Ne konusuydu acaba?

Ha şu konu.

Salondan çıkıp en üst kattaki, terasa çıktık. Dışarısı soğuk olduğu için giderken odamdan iki tane battaniye de almıştım.

Terasa çıkıp koltuklardan birine oturduğumuzda, "şu sabahki konu ne oldu? Bir türlü konuşamadık" sorduğu soruyla bedenim ona döndürüp bacağımın birini altıma alıp oturdum.

"Sen kaçıp gittikten sonra, Bang pdnimin odasına girdik. Biraz ikna etmeye çalıştı menejer. Zaten Jennie de istemiyordu. Ben durumu söylediğimde, Jennie zaten kabul etmek istemediğini belirtti. Ve sana da selam söyledi"

Lafımı bitirip yüzüne baktığımda, o da bana döndü. "Yani böyle oyunlar oynamadan ilişki yaşayacağız değil mi?" Uzanıp ellerinden tuttum.

"Evet,sevgilim. Hiç bir oyun olmadan, gerçek ilişki yaşayacağız" gülümsediğinde, bende gülümsedim. Belinden tutup kendime çektim. Hemen kollarını belime dolamıştı bile.

Biz sarmaş dolaş gökyüzünü seyrederken, Jimin nefes nefes kapıyı açıp yanımıza geldi. Geldiği gibi telefonu yüzümüze tuttu.

Ekranda ne olduğunu görmek için başımı kaldırdığımda, Yoongiyle mutfakta öpüştüğümüz fotoğraf olduğunu gördüm.

İkimizde yerimizden kalktığımızda, "Jungkook çıktı gitti. Durduramadık. Taehyung  ne olacak şimdi?" Diğerleri de peşinden gelmişti bile.

Dönüp Yoongiye baktığımda, dolu gözlerle bana baktığını gördüm. Lanet olsun....

Bir görsek ölmeden....

Bir görsek öpüştüğünüzü....

Hadi kaçtım ben muaaahhh

You're My Fate | TAEGI Where stories live. Discover now