Ses tonu tahmin ettiğim kadar sinirli değildi daha çok bir abi edasıyla sitemliydi.

"Oğlum sen Şebnem'i hiç mi tanıyamadın? Bi kavgadan sonra çekip gittiği eve geri dönecek en son kişi lan o."

Derin bir iç çekti.

"Demir."

Sesi tıpkı Mert'in ki gibi bir lider edasıyla çıkmıştı.

"Sahil kenarındaki bankları bi dolan. Telefonuy da cüzdanı evde, gece gece kalmasın sokakta tek başına."

Demir gidince bana doğru geldi, o an büyük bir kavga bekledim ama o ellerini omuzlarıma koydu.

"Sana gelince... "

Bir azarlamanın geldiğini hissediyordum ta ki gözlerini bana dikene kadar.

"Bugün hayatının en berbat gerçeğiyle yüzleşmiş olabilirsin. Ama başkalarının gerçeklerini de berbat etme. Herkes sana güveniyor, Şebnem sana güveniyor. Öfkenin bunu elinden almasına izin verme. Hayal kırıklığın büyük! Bunca yıllın sonundaki bir hayal kırıklığının geleceğini de hayal kırıklığına çevirmesine izin verme. Sen bundan daha güçlüsün."

Bir abinin kardeşine dokunduğu gibi yanağıma dokundu ve hafifçe vurdu. İçeri girmeden önce bana döndü ve umursamaz tavrını tekrar takındı.

"Annen çatlağın teki mi çıktı? Ne olmuş yani?  Aş bunu."
Güldü ve gitmeye yeltendi ama sin bir şey söylemek için tekrar döndü.

"Ve Şebnem konusunda... Bu kez sıradan bir özür yeterli olmayacaktır. O yüzden dikkat et çünkü kalbin kırılmak üzere."

"Benim kalbim mi? Neden?"

"Çünkü sen onunkini kırdın."

ŞEBNEM
Hava gitgide soğuyordu. Sonsuza kadar bir bankta yaşayamazdım.

"Şebnem?"

Sesin geldiği yere bakmak için arkamı döndüm.

"Bu saatte burda ne yapıyorsun?"

Çok güzel! Görmeyi istediğim son insan karşımda dikiliyor ve iyi niyetli görünüyordu.

"Alevhan?"

"Evet, adımı hatırlamana sevindim."

O bir gülümseme miydi?

"Kusura bakma. Annemin kaçırılmayasından sonra sinirlerim bozuldu, biraz yalnız kalmak istedim. Adamlarıma bağırıp durmaktan daha iyi bir yöntem gibi geldi."

Yanıma oturup bacak bacak üstüne attı.

"Peki... Senin ne işin var burda?"

"Biraz yalnız kalmak istedim. En iyi yöntem bu gibi geldi."

İlgili biri gibi görünmeye mi çalışılıyordu yoksa gerçektende ilgili miydi, bilmiyorum ama şu anda yanımda olup susacak birine ihtiyacım vardı. Alevhan'ın onu bir şeyler sorup duramayacak kadar rahatsız eden düşünceleri vardı zaten. Bir süre sessizce oturduk. Arada kafamı çevirdiğimde onu bana bakarken yakalıyordum. Bunu bozan ses orda olmaması gereken birine aitti.

"Şebnem, nerdesin sen?"

Demir nefes nefese koşarak yanıma geldiğinde Alevhan'la göz göze geldiler ve Alevhan ayağa kalktı.

"Sen?"

Demir  bana korkuyla bakmıştı. Bu adamdan kaçarken adamın resmen kucağına düşmüştü.

"Seni hatırlıyorum. Sen benim annemin evimden kaçıp giden adam değil misin? Kimse benim evimden kaçamaz."

Alevhan tehditkar bakıyordu, bir şeyler yapmak üzere gibi görünüyordu ama sesinin tonunu yeniden ayarlayarak bana döndü.

Tehlikeli Güzel (TAMAMLANDI)On viuen les histories. Descobreix ara