Büyüdüğüm YOL ' 17 | 1

1.6K 210 168
                                    

 •middle of the night- anass marbouh (spotify)••traitor-olivia rodrigo•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•middle of the night- anass marbouh (spotify)•
•traitor-olivia rodrigo•

•••

Cumartesi günü için karanlık bir sabahtı.

Dün akşamdan sonra uyku haram olur sanıyordum ama kafamdaki hızlı trafiği durdurmak için iki fincan iğrenç papatya çayından sonra iyi uyumuş sayılırdım.

En azından gece uyandırılmadım. Telefonum seslideydi, buna rağmen herhangi bir bildirim bana kötü haber yetiştirmediğinde Fırat'ın Ata'yı zapdettiğine olan inancımı büyüttüm içimde.

İç çekerek doğruldum ve storun altından penceremi biraz aralayıp benim için hava durumunun nasıl hissettireceğini kontrol ettim.

Saat sekizdi ve hava buzlanmış kütlesiyle durulmuş, yağdı yağacak yağmur altında erimeyi bekliyordu.

Pencereyi hemen kapattım, dün akşam aldığım duştan sonra ördüğüm saçımı açarak banyodaki işimi halletmeye yürürken bir süre sonra hazırlanarak tekrar çıktım. Üzerimde siyah kotum, krem rengi annemin büyük kazağı vardı. Üstüne İpek'in doğum günü hediyesi olan, içi yünlü siyah ceketi giyinmek istemiştim o an. Hayır bunun süslenmekle bir alakası yoktu.

Aralıktayız Zeynep! Götüm donacak ve sen güzel görünmek uğruna...

Hayır! Sadece bugün ki planlarım arasında dışarıda durmak yoktu ve ben yeni bir şey giyinmek istiyordum. Savunmama karşı gözlerini deviren sol tarafa ben de dudak büktüm.

Saçlarıma yağmur değmesinden nefret ederdim çünkü her defasında uyuz bir it gibi kaşınır dururdum. Bu yüzden siyah beremi unutmadan geçirdim açık saçlarımın üzerine ve şalımı Atanın hırkasının da asılı olduğu kapının arkasımdaki askıdam alıp, onları kuşandım.

Acelesizdim, eli ayağına girmesi gereken yanım ya uyanmamıştı hala ya da biraz olsun olgun davranmak istiyordu bugün.

"Yarın sabah dokuzda beni evden alır mısın?" Mesajım hala cevaplandırılmamıştı.

Bırak gelmeyi, mesajımı görüp görmediğini bile bilmediğim Ata'nın burada olmasına bir saatten az vardı. Bu boşlukta çantamı hazırladım, odamı toparladım ve hala uyanmamış ev halkını başıma toplamadan, iki tane ne bulursam içinde sıkıştırdığım tostlarımla birlikte evden çıktım.

Dokuza çeyrek vardı ve kaldırım omuzlarımı düşürecek kadar boştu.

"Of Ata..."

Sabahki gamsızlığımı evde unutarak yokuşu inerken siyah şalımı hırsla doladım boynuma.

Aklımdaki neydi hala bilmiyordum. Hala hangi adımı atacağımı bilmiyordum, sırf bu yüzden Ata'yı gözümün önünde tutmak için veriyordum bu uğraşımı.

Büyüdüğüm YOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin