51.Bölüm; Kelebek

4.9K 708 398
                                    

Bebeğin cinsiyetini öğrenmelerinin üstünden yaklaşık bir hafta geçmişti. Jisung'un isteği üzerine bebeklerine beyaz ve yeşilin ağır bastığı güzel bir oda hazırlamışlardı. Neredeyse her şey tamamdı. Alınacak birkaç kıyafet vardı sadece.

Bugün de akşama Chan ve Seungmin'in evine yemeğe gideceklerdi. Oraya giderken kıyafet işini de aradan çıkarmayı düşünmüşlerdi.

Jisung mor koltuğunda televizyon izlemeye dalmıştı. Yanda duran battaniyeyi almaya üşendiği için asasıyla sihir yaparak üstüne örttü.

Minho ise mutfakta yemek yapmakla meşguldü. Dikkatlice doğradığı malzemeleri tavaya döküyordu. O sırada Jisung karnında bir hareketlenme hissettiği için kaskatı kesilmişti. Gözlerini kocaman açarak elini karnına koydu.

"Minho!"

Büyük olan adını duyduğu an işini bırakıp sevgilisinin yanına gitmek üzere hareket etti.

"Ne oldu?"

Jisung heyecanla yanına oturmasını işaret etti. Minho meraklı bir şekilde mor koltuğa yerleşmişti. Jisung Minho'nun elini alarak karnına koydu.

Bir süre sonra eline değen küçük tekmeyi hissettiğinde Minho neredeyse hayatında ilk defa sevinçten ağlayacaktı.

"Jisung... Bu çok güzel."

Jisung hızla kafasını sallayıp onu onaylamıştı. Minho önce eğilip Jisung'un çıplak göbeğine bir öpücük bıraktı. Sonraysa dudaklarını sevgilisininkilerle buluşturmuştu.

O sırada mutfaktan gelen sesle ayrılmak zorunda kaldılar. Minho hemen mutfağa koşarak yanan ocağın altını kapattı. Aceleyle çıktığı için altını açık bırakmıştı. Neyseki yemek yanmamıştı.

Birlikte yemeklerini yedikten sonra hazırlanıp dışarı çıktılar. Birkaç mağaza gezdikten sonra aldıkları şeyleri sihirli portal yardımıyla evlerine bırakmışlardı. Jisung yorulmuş olmalı ki mızmızlanarak belini esnetti.

"Işınlansak olmaz mı?"

"Hm. Olur."

Minho Jisung'un elini tutarak parmağını şıklatmıştı. Böylelikle anında kendilerini Chan'ın evinin önünde buldular. Heyecanla kapıyı çaldıklarında onları karşılayan Seungmin olmuştu.

Neşeyle selamlaşıp hep birlikte içeri geçtiklerinde herkesin orada olduğunu görmüşlerdi. Jeongin koşarak gelip anında Jisung'un göbeğine sarılmıştı. Minho ise bu harekete gülerek kardeşinin saçlarını karıştırdı.

"Ben de buradayım hani. Abin olan."

"Hmm..."

Jeongin onu umursamamıştı bunun üzerine yanlarına gelen Hyunjin Minho'ya sarılmak için bir hamle yaptı.

"Ben sarılırım sana."

Minho yüzünü buruşturarak ona sarılmaya çalışan çocuğu itmişti. Hyunjin gülüp Jeongin'i çekiştirdi. Çünkü Jisung bayılacak gibi duruyordu.

Jisung kendini geniş koltuğa atarken söyleniyordu.

"Minho! Bana bir su versene."

Minho ayağa kalkarak mutfaktan su getirmeye giderken yolda Hyunjin'le çarpışmıştı. Minho sinirli bakışlarını ona dikti, Hyunjin anında Jisung'un yanına kaçtı. Felix'le birlikte arkadaşının karnını severlerken Seungmin onları yemeğe çağırıyordu.

Yemek yedikleri ve bolca sohbet ettikleri bir gecenin ardından herkes evine dağılmıştı. Jisung yorgunlukla kendini yatağa atarken Minho da onun yanına uzanarak kafasını sevgilisinin boynuna koydu. Çok yoruldukları için anında huzurlu bir uykuya dalmışlardı.

Poisoned For You///MinsungOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz