33.Bölüm; Voodoo

6.4K 928 790
                                    

Ertesi gün Jisung sıcacık ve mükemmel bir uyku aldığını hissederek uyanmıştı. Gözlerini yavaşça araladı. Birden karşısında gördüğü surat yüzünden neredeyse çığlık atıyordu ki son anda elini ağzına kapattı. Kırmızı saçlar görüş açısına girerken onun çoktan uyanmış ve kendine bakıyor olduğunu fark etmişti. Kaşlarını çattı Jisung istemsizce.

"Bana öyle bakma. Dün kucağımda uyuyakaldın, insanlık yapıp buraya getirdim."

Jisung gözlerini devirip kendi kendine mırıldandı.

"İnsan bile değilsin halbuki."

Lee know ne dediğini duymuştu ama umursamadı. Esneyerek yatakta doğruldu ve dağılmış saçlarını karıştırdı. Jisung önce boynundaki dövmesine sonra da çıplak sırtına bakakalmıştı. Bir dakika, Lee know'nun üstü neden çıplaktı?

Hızla doğrulup yorganın altından kıyafetlerini kontrol etti. Dün gece giydiği şeyler hala üstündeydi. Derin bir nefes verdi refleks olarak fakat kıyafetlerinin üstünde olmasına sevinmiş miydi yoksa üzülmüş müydü anlamamıştı. Bunu daha sonra düşünmek üzere beyninin bir köşesine itti şimdilik. Lee know ona doğru dönüp bu hareketine sırıtmıştı.

"Ne o, senden faydalanacağımı mı düşündün yoksa?"

Jisung da bu sırıtmaya eşlik etti.

"Evet. Senin gibi bir ırz düşmanından ne bekleyebilirdim başka?"

Minho önce sesli bir kahkaha atmıştı sonra bir anda Jisung'u altına alarak bileklerini iki yandan yatağa sabitleyip üzerine çıktı. Her şey çok hızlı gerçekleşmişti Jisung ne olduğunu anlayamamıştı.

Minho yavaşça altındaki bedenin yüzüne yaklaştı. Eş zamanlı olarak sırıtması yüzünden silinmişti. Burnunu Jisung'un burnuna sürttü ve yeni uyandığı için derinleşmiş sesiyle fısıldadı.

"Dün öyle demiyordun ama."

Bununla birlikte Jisung'un inkar modu anında açılmıştı tabii ki.

"Sarhoştum bir kere."

Minho tekrar sırıtmaya başlamıştı.

"Madem öyle, ne dediğini nerden biliyorsun o zaman?"

Jisung ağzını açıp geri kapattı. Diyecek bir şey bulamamıştı. O sırada içinden kendine sövmeye başladı. Kafası başka yerlere gitmişti. Üstündeki Lee know kişisi bu pozisyonda çıplakken hiç yardımcı olmuyordu.

Jisung'un cevap verememesi Minho'nun hoşuna gitmişti. Eğilip altındaki bedenin dudağına hızlı bir öpücük bıraktı sonra da kalkıp odadaki banyoya doğru ilerledi.

Jisung ise anında ellerini yüzüne kapatmıştı. Utandığına inanamıyordu şu an, hem de Lee know'dan. Normalde kendini utanmaz ve yüzsüz birisi olarak düşünürdü hep. Şu ana kadar da bu bir kere bile sekmemişti ama Lee know onun dengelerini alt üst ediyordu.

Hızlıca yatakta doğruldu, o sırada Lee know da banyodan çıkmıştı. Komodine ilerleyip üzerindeki beyaz zarfın birisini Jisung'a doğru uzattı.

"Görev."

Bugünün görev günü olduğu tamamen aklından çıkmıştı Jisung'un. Zarfı eline alıp asasıyla kendi evine bir geçit açarak ilerledi. Lee know'a dönüp dil çıkarıp ardından geçiti kapatmıştı.

Minho yüzünde oluşan gülümsemeyi anında silerek kendini toparlamaya çalıştı. Şu birkaç günde çok yakınlaşmışlardı ve bunun kalbinin ritmini değiştirmesi Minho'nun hiç hoşuna gitmemişti.

O sırada evine varan Jisung önce Jeremy'yi beslemiş, sonra güzel bir banyo yapmıştı. Pijamalarını giyip yatağa oturdu ve beyaz zarfı ellerinin arasına alarak açtı.

Poisoned For You///MinsungWhere stories live. Discover now