En son yaşanılan olayların üzerinden 4 gün geçmişti. Hyunjin Jisung'un mesajını alır almaz Jeongin'i evlerine götürmüştü ve tamı tamına 4 gündür Minho'dan kaçıyordu. Konu sevdası olsa da Minho tehlikeli birisiydi. Korkmuyordu, sadece sinirinin geçmesini bekliyordu Hyunjin.
O gün Jeongin'le neler konuştuklarını kimse bilmiyordu fakat iyi bir şeyler olduğu kesindi. Artık belirgin bir şekilde flört ediyorlardı. Minho'nun olmadığı zamanlarda tabii.
Changbin'le Felix'in olayıysa biraz karışıktı. O gün Changbin ikisini gece manzarasının olduğu bir dağa getirmişti ama ikisi de tek kelime etmemişti.
Geçen 4 günde ise en çok eğlenen Jisung'tu kuşkusuz. Sürekli Minho'nun peşinde dolanıp onunla uğraşıyordu. 4 günde 5 kere ölüm tehlikesi atlatmıştı ama bir türlü vazgeçmiyordu.
Bir keresinde Minho Jisung'u sincaba çevirmişti. Ona rağmen Jisung bu sefer de Minho'nun en sevdiği kıyafetlerini kemirmişti.
Şimdiyse ikisi de ellerindeki zarfta olan yeni görevleriyle bakışıyorlardı. Bir taraf mutluyken bir taraf değildi.
Okyanusta Dracula.
Jisung neredeyse ağlayacaktı ama mutluluktan. Bu sefer bildiği yerden çıkmıştı ve öncekinden kısa sürede halledebileceğini düşünüyordu. Bu görev aslında oldukça kolaydı Lee know da zorlanmadan yapabilirdi.
Minho ise hala önündeki kağıtla bakışmaya devam ediyordu. İyi de bu bir cümle bile değildi ki! Ne yapması gerekiyordu?
Ne diye birden gaza gelip anlaşmaya girdiğini düşündü. Düşünceleri kucağına atlayıp uyuklamaya başlayan Soonie ile bölünmüştü. Çok geçmeden Jeongin de odaya girip abisinin yanına atladı.
"Hyung pizza yemek ister misin?"
"Olur, evde mi yiyeceğiz?"
"Hmhm."
Jeongin abisinin onayını aldıktan sonra asasıyla istediği pizzaları önüne dizdi. Yemeyeli uzun zaman olmuştu. O yüzden mutluydu. İkili pizzalarını yerken sucuklara atlamaya çalışan Dori'yi Minho da tek eliyle engellemeye çalışıyordu.
En son olan olaylardan sonra sonunda tekrar mutlu hissediyordu Minho.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Jisung görevini kolayca halledebileceğine inandığı için bugünü es geçip yarın başlayacaktı. En fazla iki güne biterdi. Bugün biraz Lee know'ya nispet yapmaktan zarar gelmezdi.
İki gün önce tekrar boyattığı lacivert saçlarının arasına küçük küçük örgüler yaptırmıştı.
Siyah kargo pantolonunu ve spor ayakkabılarını giydi. Bu sıralar hava çok kötüydü o yüzden spor ayakkabılarını bir daha giyebileceğini düşünmüyordu.
Üstüne beyaz saten bir gömlek giymişti. Gömleğin eteklerini pantolonunun içine koydu. Gözlerine siyah kalemini çektiğinde ise hazırdı.
Jeremy'yi besleyip asasını gömleğinin kolunun içine soktu ve evden çıktı.
Ortak alana vardığında arkadaşlarının yanına, her zamanki yerine oturdu.
"İşte öyle Lix, sonra bütün gün bahçede örümcek topladım!"
"Selam çocuklar."
"Selam Hanji, sana da Kkami'nin örümcek kavanozumu nasıl balkondan aşağı attığını anlatayım mı?"
"Anlatmış kadar oldun Hwang."
"Ee Hanji, ikinci görevini aldın mı, aldıysan neden buradasın?"
YOU ARE READING
Poisoned For You///Minsung
Fantasy(TAMAMLANDI.) Yeraltı dünyasının en inatçı ve zeki cadısı Han Jisung, en tehlikeli ve güçlü cadısı olan Lee Minho ile girmemesi gereken bir rekabete girer. Bu rekabetin sonucunda ise ne olacağını kimse bilmiyor, yıldızlar bile... TANITIMI ATLAMAYIN...
