- 17 -

8.8K 380 35
                                    



.




İnsanları anlamak çok zor, hemde inanılmaz derece de,

Ben annem ve babamla güven ve mutluluk içinde yaşadım. Hatta arkadaş dahi edinmemiştim. Şimdi ise hayatıma aldığım çocuğumun babası, benimde eşim olmasına rağmen ona dahi güvenemiyorum. Kendimi hala küçük bir çocuk gibi hissediyorum, yeni yeni kötü duyguları öğrenen küçük bir kız çocuğu gibi..

Bu güne kadar ağladığım tek zaman ailemi kaybettiğim zamandı, ben o zamana kadar ağlamak ne onu bile bilmiyordum. Tatmamıştım öyle bir duyguyu.

"Aynne"

Yaserimin sesiyle ona çevirdim bakışlarımı.

"Annecim ne oldu?"

"Çissss"

Kolumda ki çantayı yere koyup ağaç kenarına Yaser'e işemesi için yardımcı oldum. Şuan oğlumu alıp öylece uzaklaşmıştım çiftlikten.

Anladım ki bana benim kanımdan başka hiçbir insan yarar sağlamaz. Gözyaşları içerisinde Yaser'in üstünü düzeltip yola devam ettim. Dün geceden çıktığım yola şuan sabahı akşam ediyordum. Cidden çok uzak ve yaşam olmayan bir yerde yapmışlar çiftliği, neden derseniz? Şu âna kadar tek bir insana ait hiçbir şey görmedim. Üstelik hiç dinlenmeden yürüdüm başka türlü içimde ki sıkıntıyı atamazdım.

Bir kaç saat daha yürüdükten sonra bir tabela gördüm.

.
Geçkinler köyü

30 km
.

Gözlerim parıldayıp yüzüm gülerken oğluşuma baktım.

"Annecim bak sonunda bir yere vardık."

Yaser de sevincimle hareketlenmişti. Kaç saattir beni ağlarken görünce oda mutsuz olmuştu. Benimle birlikte surat asıyordu balım, kıyamam aşkım benim ya.

Gece geç saate kadar yürüdükten sonra sonunda köyün ışığını görebilmiştik. Yaser'i kucağımda tuttuğum için yürümek vaktimi çok aldı. Çünkü çoğu yerde dinlenip durduk.

Köye yavaş yavaş girerken bir kaç kadının dışarı da oturduğunu, ilerisinde de bir kahvehane olduğunu gördüm. Orası da kalabalık duruyordu.

Sesimi net çıkarmak için öksürdüm.

"Merhabalar."

"Oy bebişine kurban hoşgeldin kızım."

Gülümsedim kadının sıcak konuşmasına. Yaser de yerinde tepinip onlara gülücük saçtığına göre o da sevmişti.

"Ben uzun yoldan geldim buraya araç olmadığı için yürümek durumunda kaldım. Kalabileceğim bir yer var mı acaba?"

"Kuzum buraya en yakın yer naka uzakta bilyon mu sen?"

Gözlerim hafif dolduğunda,

"Buraya yürüyüşle iki gün uzaklıkta bir çiftlik var. Eşim çok kötü işlere bulaştı oğluma zarar geliyordu bu yüzden çocuğumu alıp kaçmak zorunda kaldım ben. Lütfen geri çevirmeyin bizi. Zaten eli kulağında bizi bulur, lütfen saklayın bizi"

Hıçkırıkla ağlarken kadın kalkıp sarılır halde içeri aldı beni.

"Kuzum ağlama gel, gözyaşına ölüverem ben senin emi."

Bir nevi doğruydu, bütün herşeyi anlatmadan daha iyi. Oğlumla kendime yeni hayat kurabilirim belki burada.

"Gızım senin o kocan olacak mendebur gelip gitsin sonra seni bizim öğretmen evine alırız. Zaten buraya öğretmen göndermıyarlar. Sen kalı verin orda."

BEBEĞİMİN BABASI Where stories live. Discover now