- 1 -

57.8K 1K 105
                                    

Yazarken koronayı pas geçiyorum bilginize. Umarım yeni kitabımı beğenirsiniz.

Lütfen başlama tarihiniz -->

İyi okumalar

"Bebeğin beşiği çam dan

Yuvarlandı düştü dam dan

Bey babası gelir Şam dan

Nennii Nennii, nenni nenni, nenni nenni, nenni bebek oyyy"

Masum masum kucağım da uyuyan bebeğime gözlerim dolu dolu baktım. Ben babasız büyümüş annemin ciğerparesi olan Merve'ydim. Annemin vefatı beni mahfetmişti, o yas günüm de ne yaptığımı bilmeden içmiş ertesi gün bir bar da uyanmıştım. Aradan geçen bir ay sonra mide bulantılarımla doktora gittiğim de öğrenmiştim hamile olduğumu. Üstelik kiminle birlikte olduğuma dair hiçbir şey hatırlamıyordum. İlk kez içtim ve son içmişim oldu ve ilk olduğundan mı bilmiyorum, çok içmem yüzünden de olabilir, hiçbir şey hatırlamıyorum.

Uyandığım barda ki güvenlik patronlarıyla görüşmeme izin vermedi ve bıkmadan gitmeye devam ettim. Kamera kaydında belki bulurum bebeğimin babasını diye fakat o kadar ketum ki sahibi izin vermedi. Onca zaman bıkmadan gittim her seferinde hüsranla döndüm. Bugün yine gidicektim, nasıl dönerim bilmiyorum ama pes etmeyecektim.

"Ayşe gelir misin?"

Salona doğru seslendim ve bana çok yardımı olan bakıcı Ayşe yi çağırdım, genç 17 yaşında bir kızdı. Ben 22 yaşında dikiş dükkanı olan biriydim Ayşe ise üniversite hazırlığı telaşındaydı. Ben işletme bitirmiş olsam da annemden kalan dikiş dükkanını ilerletmeyi tercih etmiştim. Annem ve babam severek evlenmişler, aileler vermeyince bunu kaçarak yapmışlar. Yardım isteyebileceğim akrabam varsa dahi etmezlerdi.

"Efendim Merve abla?"

"Ayşe'm Yaseri uyuttum ben, şimdi çıkıcam 1 saatliğine gelirim hemen tamam mı?"

"tamam Merve abla aklın kalmasın ben ilgilerinim bebişle"

Ona gülümseyerek baktım, son kez oğluma da bakıp odama geçip pantolon ve kalın mor bir kazak alıp giydim. Çantam ve telefonu mu da alıp evden hızlı şekilde çıktım. Yürürken saçımı da biraz alttan topladım. Nedense kendime özenecek halim, isteğim yoktu. Hala annemin acısı aynı şiddetteydi bir türlü geçmiyordu. Oğlumun ismini babamın adını vermiştim onun gibi mert ve güzel seven biri olsun diye. İsmine yaraşır olsun inşallah benim canım oğlum.

Barın olduğu ara sokağa girdiğim de beni gören koruma ya sabır çekti, ee ne yapsın bıktı bir yıldan fazladır gelip gidiyorum.

"Merhaba kolay gelsin"

"Ya bacım Allah için bir bık artık bit git ya yeter valla bezdim senin sürekli gelmenden!"

Bana bağıran korumaya Kaşlarımı çatarak baktım.

"Altı üstü kamera kaydına bakıcam benim için önemli anlamıyor musun?! Ne var patronun izin verse de bu işkence bitse?!! Git bir daha sor hadi!"

Bana ters ters baktı

"Yine gidiyorum ve yine hayır dicek boşa bekliyorsun!"

"ben beklerim sen git!"

O giderken diğer koruma ile bakıştım.

"Bacım kusura bakma da o görüntüler niye bu kadar önemli?"

"oğlumun babasını öğrenmem için önemli."

Bana şaşkınca baktı hamileliğim ilerlediği zamanlar da gelmemiştim buraya çünkü korkmuştum o halde başıma birşey gelirse kendimi ve bebeğimi koruyamam diye.

Giden koruma içeriden çıkınca

"Şanslısın izin verdi gel beni takip et "

Yüzüm aydınlanırken hızla takibe koyuldum. Barın içinden geçip sol tarafta ki camdan merdivenden çıkmaya başladık. Hem bakışlarım hem de kıyafetlerine buraya ait olmadığım çok belliydi, hangi akla hizmet o gece buraya gelmiştim hala anlamıyorum.

Üst kata çıkınca kapıyı kapattı bu sayede daha sessiz bir koridor karşılanmıştı beni. Yavaş adımlarla yürüdüğü odaya doğru yaklaştım.

"Bak abimiz sinirli aksi biridir onunla sakın benimle konuştuğun gibi dik dik konuşma!"

Sessiz şekilde uyarısına başımı salladım. Kapıyı çaldığın da başka biri kapıyı açıp kim olduğumuza baktı beni baştan aşağıya süzdü.

"Silah falan yok değil mi baktın mı?"

Koruma bana bakıp döndü

"Yoktur merak etme"

Kapı daki adam kapıyı girmem için açmıştı. Koruma çantamı tuttuğunda karşı çıkmadan ona verip içeri girdim. Zifiri karanlık bir oda beni karşılarken sadece bir kaç şamdan dan gelen ışık odayı aydınlatıyordu.

"Gel bakalım inatçı kız gel"

Yaşlı ve gözü keskin bakan masa başında ki adam temkinli yaklaştım. Odanın içi adam kaynıyrodu resmen gözlerim karanlığa alışınca fark ettim.

Sağ tarafta ki büyük masaya yaklaşınca yüzümü iyice inceledi.

"Nedir derdin niye kamera görüntülerini istiyorsun?"

Boğazımı temizleyip

"O gün ilk kez içmiştim ve uyandığım da sizin bardaydım. Ben o gün hamile kaldım ve bir oğlum oldu. Babasız büyümüş bir kızım ve aynı şekilde oğlumun da babasız büyümesini istemiyorum. İzin verirseniz o görüntülere bir bakayım"

Yalvarır gözlerle baktım adama, o ise sakalını sıvazlayıp, kaşları çatık halde baktı.

"Barımda uyandığını söyledin belli ki ilk içip geldiğin yer benim barım değil. Ne belli buradan hamile kaldığın?"

"Haklısınız belli değildi fakat bir sahil de içmiştim. O sahile bakan her restoran ve kafenin kameralarına baktım. Geriye sadece burası kaldı, burada olmamış bile olsa buraya giriş saatimi öğrenip başka yerleri araştırmaya gidebilirim. En azından burası beni zan altında bırakmamış olur. "

Beni dikkatle dinleyip sakalını sıvazlamaya devam etti.

" Peki gel bakalım yanıma hangi tarihi buraya geldiğin gün? "

Yanına doğru hafif heyecanla yaklaşırken konuştum.

" 10 Ekim 2018"

Bilgisayar da tarihi girip kayıtlara baktı. Direk çıkan kayda basıp belli bir saate çekti kaydı. Kayıt oynarken bara savsak adımlarla giriş yaptığımı gördüm. Üstümde siyah elbise vardı cenaze için giydiğim. Gözlerim dolarken kendimi toplamaya çalışarak izlemeye devam ettim.

Bölüm hakkında ki yorumlarınız varsa alayım -->

BEBEĞİMİN BABASI Où les histoires vivent. Découvrez maintenant